Charlie Hebdo dergisinin karikatür skandalını köşelerine taşıyan Cumhuriyet Gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın yargılandıkları davada mahkeme, sanıkların mazeret talebini son kez kabul etti.
Cumhuriyet Gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan'ın 14 Ocak tarihli köşe yazılarında, Fransa'da faaliyet gösteren "Charlie Hebdo" dergisinde yayımlanan Hz. Muhammed'e ait olduğu iddia edilen karikatüre yer vermeleri nedeniyle açılan davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, dosyada bin 280 şikayetçinin bulunması nedeniyle adliyenin en büyük salonunda görüldü. Mahkeme hakiminin sağlık sorunları gerekçesiyle katılmadığı duruşmayı başka mahkemeden görevlendirilen hakim yürüttü. Davanın sanıkları Karan ve Çetinkaya da mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Duruşmada şikayetçiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukları Bilal Erdoğan, Sümeyye Erdoğan, Esra Albayrak ve damadı Berat Albayrak adına avukatları salonda hazır bulundu.
ŞİKAYETÇİLER YAKALAMA TALEP ETTİ
Duruşmada hazır bulunan bazı şikayetçiler söz alarak, sanıkların kasıtlı olarak mahkemelere katılmadıklarını belirterek haklarında yakalama kararını çıkarılmasını talep ettiler.
SON KEZ MAZERETLERİN KABULÜNE KARAR VERİLDİ
Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın son kez mazeretlerinin kabul edilmesine karar verdi. Mahkeme, sanıklara önümüzdeki celse duruşmaya katılmamaları halinde haklarında zorla getirme kararı çıkarılacağını belirterek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından ayrı ayrı 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniliyor.
"KIRMIZI KARTLI PROTESTO"
Duruşmanın ardından şikayetçiler ve avukatları adliye önünde açıklama yaptı. Sanıkların duruşmalara katılmamasına tepki gösteren avukatlar sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını istediklerini hatırlattılar. Tepki mahiyetinde "kırmızı kart" göstererek sanıkların protesto edildiği açıklamanın ardından avukatlar ve şikayetçiler olaysız bir şekilde dağıldı.
Öte yandan, bir gazeteci de basın özgürlüğünün başkalarının dini değerlerine aşağılayamayacağını belirterek sanıkları protesto için basın kartı, fotoğraf makinesi, ajandası ve kalemini yere bıraktı.