Cimriliğin faydaları

"Kendi kazancını kendine vermez / Eli bağlı durur, yemeye ermez" diye tanımlıyor Yunus, cimriyi. Yani parası var, harcaması gerek ama kıyamıyor. Eş anlamlısı olan "varyemez" sözcüğü bir çuval lakırdıyı lüzumsuz kılıyor aslında.

"Kendi kazancını kendine vermez / Eli bağlı durur, yemeye ermez" diye tanımlıyor Yunus, cimriyi. Yani parası var, harcaması gerek ama kıyamıyor. Eş anlamlısı olan "varyemez" sözcüğü bir çuval lakırdıyı lüzumsuz kılıyor aslında.

Çocuğa vaktinden önce tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışıp tuvaletini tutamadığında bir güzel haşlayan ebeveynler yüzünden ileriki zamanlarda her şeyi tutmaya başlıyormuş çocuk. Cimriliğin nasıl doğduğuna ilişkin bilimsel açıklamalardan en aklıma yatanı bu. Öyleyse efendim, bırakınız yapsınlar.

Nehcül Feradis’te anlatılır: Abdullah oğlu Abbas, yol giderken bir dervişe davetsiz konuk olur. Dervişin tüm varlığı bir koyundur, onu boğazlayıp ikram eder. Bunun üzerine Abbas, dervişe yanındaki beş yüz altını vermek ister. Hizmetçisi, “Efendim, bir koyun ikramına karşılık iki koyun versek yetmez mi?” diye sual eylediğinde efendisi bir miktar sinirlenip “Bre nâcömert! Görmez misin ki bu miskin derviş bize tüm mal varlığını ikram eyledi…” diye çıkışarak altın keselerinin tamamını dervişin şefkatli kollarına bırakır…

İtiraf ediyorum, öyküyü okuduğumda hizmetçinin düşüncesi bana daha makul gelmişti. Benim de hizmetçi gibi sıkıntılı bir tuvalet eğitimi dönemi geçirdiğimden olsa gerek.

Canlı yayına bağlanan kadıncağız, “Kocam hayır yapmama ve eve gelen konuklara ikramda bulunmama kızıyor. Ben kocamı dinlemeyip yaptığım hayır ve ikramlar yüzünden günah mı işliyorum acaba?..” diye soruyor. Uzmanlık alanıma girmiyor ama vebali benim boynuma olsun, bacım. Ver gitsin…

Genç bir kadın da Güzin Abla’ya, “Sevgilim çok cimri, iki liranın bile hesabını yapıyor. Onu, üzmeden nasıl değiştirebilirim?” diye sormuş. Verilen yanıt şu minvalde: Onu değiştirebilirsin güzelim. Ama bir başkasıyla…

Rumen maden işçisi Puscau, lotoyu tutturup zengin olduğu halde madende çalışmaya devam etmiş. Parayı görünce değişti, demesinler diye değil. “Tamamen cimriliğinden…” diyor karısı. 39 yaşında yaşamını yitirdi Pascau. Cimriliği yüzünden değil elbette. Grizu patlaması yüzünden… Ve hayatı boyunca paracıklarını korumayı başardığı için gidişi muhtemelen huzur içinde oldu.

Türlü kötülüklerinin yanı sıra cimriliğiyle de meşhur Rüstem Paşa’nın, ahir âleme giderken yanında götüremediği terekesinde, hesaba gelmez mallardan başka 700 bin altın sikke olduğu söylenir. Cimriliğin de böyle güzel bir yanı vardır işte: Vârislerin bir gözü güya ağlar, bir gözü güler. Yani düğüne dönüşür cenazeler…

Yorum Yap
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri