Yaklaşık 3 aydır Cizre'de gerçekleştirdikleri saldırılarla güvenlik güçlerinin yanı sıra vatandaşları da hedef alan terör örgütü PKK mensupları, halkı tedirgin etmeye devam ediyor.
Nur, Cudi ve Yafes mahallelerinde yuvalanan teröristler açtıkları hendekler ve oluşturdukları barikatlarla ilçeyi yaşanmaz hale getirdi. Vatandaşlar araçlarıyla sokaklarına giremezken bu durum sağlık ve itfaiye ekiplerinin vakalara zamanında müdahalesini de engelliyor.
Çok sayıda hendek kapatıldı
Hendeklerin kapatılması, mayınlı barikatların kaldırılması ve bölgedeki teröristlerin yakalanmasına yönelik operasyonlar nedeniyle bir hafta uygulanan sokağa çıkma yasağı boyunca 45 hendek kapatılıp ve patlayıcılar imha edildi.
Teröristlerin operasyonlar sırasında gerçekleştirdikleri roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla birçok vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına da yol açtı. Bahattin Sevinik (50) ve Suphi Sarak (50) teröristlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişlerdi.
Yaralı vatandaşlar yaşadıklarını anlattı
Su ihtiyacını karşılamak için camiye giderken teröristlerin hedefi olan Mahmut Akçakaya bacağından, Abdurrahman Karaalp ise elinden yaralandı.
Yaralılardan Akçakaya,teröristler tarafından vurulma anını gözyaşları içinde anlattı.
Hendeklerin bazı mahallerde yoğun bulunduğuna dikkati çeken Akçakaya, şöyle konuştu:
"Bölgede can ve mal güvenliği olmadığı gibi inanç güvenliği de yok. İnsanları ibadetlerini yapamayacak duruma getirdiler. İnsanlar camiye bile gidemez oldu. Camiye sakallı giden adamı DAEŞ mensubu sanan bir zihniyet ortaya çıkardılar. Terör örgütü PKK mensuplarının zorbalıklarına karşı çıkanlar tehdit ediliyor."
"Bütün sokaklardaki hendeklere mayın yerleştirdiler"
Teröristlerin hendek ve barikatlara patlayıcı yerleştirmesi nedeniyle vatandaşların can ve mal güvenliğinin kalmadığına işaret eden Akçakaya, halkın bu nedenle büyük mağduriyet yaşadığını kaydetti.
Evinin su ihtiyacını karşılamak üzere camiye giderken teröristlerin hedefi olduğunu vurgulayan Akçakaya, şunları anlattı:
"Evden çıkıp duvar dibinden camiye giderken bir anda silah seslerini duyduk. İlk ben yaralandım. Daha sonra yanımdaki dayımın oğlu yaralandı. Sonra kendimi dayımın evine attım ve orada ilk müdahaleyi yaptılar. Sokağa çıkma yasağı olduğu için hastaneye gidemiyorduk. Yollarda da sıkıntı var. Hendekler kazılmış, içinde mayınlar olduğunu herkes biliyordu. Sokağa çıkma yasağı olmasa bile millet dışarı çıkmaya korkuyordu. Bizim evdekiler bile yanıma gelemiyordu. Bunları söylerken duygulanıyorum. Yaramız çok ağır değildi, eğer öyle olsaydı kan kaybından ölürdüm."
"Ekonomik durumu iyi olanlar ilçeyi terk etti"
Muhammed Karaalp ise Kürtçe yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK mensupları ve yandaşlarının uygulamaları nedeniyle büyük mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Patlayıcı bulunan hendeklerden dolayı 6 aydır çarşıya gidemedim. Ekonomik durumu iyi olanlar ilçeyi terk etti. Ancak yoksul insanlar kaldı ve mahalleden dışarı çıkamıyorlar. Bizim terk edecek gücümüz yok. Çözüm Süreci'nde örgüt, mahallelerimize kazdığı hendeklere bombalı düzenekler yerleştirdi."