Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Başika Türkiye için sigortadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize'de konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Irak merkezi yönetimini eleştirerek, "Başika üssü orada duracak. Çünkü Başika aynı zamanda Türkiye'ye olacak terör saldırıları için bir sigortadır" dedi. Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonuyla terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturulduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama ülkemizde 3 milyon mülteci var. Onlara yer hazırlayalım, topraklarına dönsünler. Teklifimizi koalisyon güçlerine yaptık" diye konuştu.

Güneysu İlçesi Merkez Mahallesi'ndeki evinden saat 13.30'da çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilçe merkezinde toplanan vatandaşları selamladı, ardından Rize'ye hareket etti. Rize Valiliği önündeki toplu açılış törenine katılan Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan eşlik etti.

AÇIKLAMALARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN


GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Yoğun güvenlik önlemi alınan valilik binasının etrafı demir bariyerlerle çevrildi, vatandaşlar üst aramasından geçirilerek alana alındı. Keskin nişancıların binaların üzerinde görev aldığı bölgede bir polis helikopteride uçuş yaptı. Denizde de bir savaş gemisinin görev aldığı gözlendi.

'CBS News' kanalının Erdoğan'ın hayatına yönelik belgesel için çekim yaptığı tören alanında, 'Haydi Rize başkanına sahip çık' ve ’Sen bu ülkenin en hüzünlü yanısın. Sen bu ülkenin asıl kahramanısın' yazılı pankartlar yer aldı.

MİLLETİMİZE LAYIK OLABİLMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ

Törende vatandaşlara seslenen ve sözlerine Rize gibi bir memlekete sahip olmaktan duyduğu iftiharı dile getirerek başlayan Erdoğan, Belediye Başkanlığı, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde milletle birlikte çok badireler atlattıklarını belirterek, "Hiçbirini unutmadık. İçeride ve dışarıda birileri bizim önümüze engel çıkarmaya çalıştıkça, milletimiz desteği ile bizi daha da güçlendirdi. Milletimize layık olabilmek için gece gündüz çalışıyoruz, eserler ortaya koyuyoruz, proje üretiyoruz ve koşturuyoruz. Bugünde Rize'de 200 milyon liralık eserlerin açılışını yapıyoruz" dedi.

"KAÇTIKLARI YERİN VATANDAŞI OLSUNLAR"

Konuşması, 'FETÖ gelecek hesap verecek' sloganları ile kesilen Erdoğan, FETÖ örgütünün inlerine girmeye devam ettiklerini belirterek, "Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Kovalıyor muyuz, kaçıyorlar mı? Nereye kaçarlarsa kaçsınlar. Şimdi kaçtıkları yerin vatandaşı olsunlar. Artık onlar bu milletin vatandaşı olarak anılmayacak" ifadelerini kullandı.

"15 TEMMUZ'DA ONURLU MÜCADELE VERDİNİZ"

Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminin tortularını temizlemek için kararlı adımlarla ilerlediğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz ile hesaplaşmak demek öncelikle bu darbe girişimini yürüten örgütün tüm mensuplarını kamudan, iş dünyasından ve STK'lardan kazıyıp atmak demektir. Şimdi bu mağduriyetlere sebep olmuyor mu? Benim 241 şehidim ve ailesi mağdur değil mi? Benim 2 bin 194 gazim ve ailesi mağdur değil mi? Onları savunmayacaksınız, hala bize 15 Temmuz'u yaşatanları mağdur diye göstereceksiniz. Kusura bakmayın. Biz adaletimizin gereğini yargı ile beraber yapıyoruz ve yapacağız. Millet 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Niye? Çünkü canı yanan bu millet. Bu şehitlerimizle ilgili kararı vermede devletin yetkisi var mı? Bana göre yok. TBMM Başkanımız hukukçudur, kıdemlidir. O gece parlamentomuzun başkanı kapalı olduğu halde oraya koşup ikinci kurtuluş mücadelesini vermek için açtılar. Milletvekillerimizle beraber parlamentoyu kapalı tutmadılar. Niye? Bu millete o yakışırdı da onun için. Biz Marmaris'teydik. Haberi alınca hemen, 'dönüyoruz' dedik. Pilot son ana kadar nereye gideceğimizi bilmiyordu ve son anda İstanbul'a gideceğiz dedik. 10 binlerce kardeşimiz o yaptığımız çağrıya uyarak meydanları doldurmuştu. Siz ne aziz milletsiniz, ne mübarek milletsiniz. Sizin benzeriniz yok. Herkes bombalardan kaçarken siz kaçmadınız, üzerine gittiniz. Tankların üzerine gittiniz. Yılmadınız, usanmadınız. Benim sadece Sabri kardeşim gitmedi. Benim Türkan hanım kardeşim de gitti. Tanklar onu sıkıştırdı, parçaladı, o şahadete yürüdü. O gece kadını erkeği ile genci yaşlısı ile bu mücadeleyi onurluca verdiniz. Usanmadınız, yılmadınız."

"SENDE ZERRE KADAR YİĞİTLİK VARSA DÖN GEL ÜLKENE"

Milletin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamındaki gibi davranmadığını ifade eden Erdoğan söyle devam etti:

"Şimdi bu millet, 'kusura bakmayın' dedi. Millet, 'Ey FETÖ, Penslivanya'dan sen burayı bu şekilde yönetemeyeceksin' dedi. Korkaklık senin şanındandır. Eğer sende zerre kadar yiğitlik varsa dön gel ülkene. Gidip te ABD'ye sığınma. Gel buraya o zaman. Gel burada yargılan. Gelemez. Niye? Korkakların şanı kaçmaktır. Korkaklar zafer takı dikemez, onu yiğitler diker. Zafer anıtlarını Allah'ın izni ile bu millet dikti, dikiyor. Biz de bir zafer anıtını 15 Temmuz şehitler köprüsünün çıkışına dikeceğiz. Oraya şehitlerin isimlerini yazacağız. Bir tane de Ankara'ya dikeceğiz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz'u onun için şehitlerimize anma günü ilan ettik. Çünkü bu bizim ikinci kurtuluş mücadelemizdir. FETÖ'nün ülkemizde her hangi bir legal yolu ve imkanı istismar etmesine asla izin vermeyeceğiz. FETÖ, PKK ve DAEŞ, DHKP-C gibi bir terör örgütüdür. Kendini bu örgütün mensubu olarak gören herkeste terör örgütün sıfatını kabul ediyor demektir."

"BU MIZRAK HİÇBİR ÇUVALA SIĞMAZ"

15 Temmuz'un sadece FETÖ teröründen ibaret olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne topyekün bir saldırıdır. O gece başarılı olsalardı sadece demokrasimiz rafa kaldırılmış olmayacaktı. Türkiye tarihinin en ciddi işgal tehdidi ile karşı karşıya kalacaktı. El ele mücadele verdiğimiz halde karşı karşıya olduğumuz tehlikenin büyüklüğünü gördünüz. Eğer 15 Temmuz'da milletimiz büyük bir cesaret ve dirayet göstererek istiklaline, istikbaline sahip çıkmamış olsaydı, bugün Türkiye'nin nerelere savrulmuş olacağını düşünebiliyor musunuz? 15 Temmuz, FETÖ ile birlikte PKK'nın askerimize, polisimize, korucularımıza ve vatandaşlarımızın saldırılarının şifresi demektir. Türkiye'nin Suriye'de başlattığı operasyonu önlemek isteyenlerin, 15 Temmuz'un arkasında olmadığını söyleyenin ya dünyadan haberi yoktur, ya da bizzat kendisi de bu işin içindedir. Aynı şekilde Başika'da ki Türk askerinden rahatsız olanlarla, ülkemizi Musul operasyonun dışında tutmak için yırtınanlarla 15 Temmuz'un ilgisi yok demek milletin aklı ile alay etmek demektir. Bunu yutmayacağız. Ülkeye yönelik 2013 yılından itibaren saldırılar kesintisiz şekilde sürüyor. Her şeye rağmen bu işlere tiyatro, oyun ve mizansen diyerek bu şekilde bakanların durumu artık gaflet çizgisini aşıp ihanet sınırlarına giriyor. Gezi'ye ağaç, 17-25 Aralık'a hukuk, PKK'nın çukur eylemlerini sivil direniş diyenler 15 Temmuz'u sığdıracak kılıf bulmak için beyhude uğraşıyorlar. Bu mızrak hiçbir çuvala sığmaz. Milletimiz kendisine ve kendisini temsil eden insanlara yönelik bu tehditlerin hepsinin de teşhisini koymuş ve tedbirini almıştır."

"BAŞİKA ÜSSÜ ORADA DURACAKTIR"

Gaziantep'te Arjantinli Messi forması giydirilerek üzerine bomba bağlanan çocuğun kına gecesinde patlatılması olayını hatırlatan ve bu olaydan sonra Cerablus'a girme kararı aldıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini söyle sürdürdü:

"Cerablus'a girdik, arkadan El Rai'ye girdik. Şimdi ilerliyoruz. Nereye? Dabık'a ilerliyoruz ve orada 5 bin kilometrekarelik bir alanı terörden arındırılmış güvenli bölge olarak ilan edeceğiz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama ülkemizde 3 milyon mülteci var. Onlara yer hazırlayalım, topraklarına dönsünler. Onları güvenli şekilde orada yaşatalım. Atacağımız adım bu. Teklifimizi koalisyon güçlerine yaptık. Şu anda Suriye'de beraber yürüyoruz. Fakata rahat durmuyorlar. Şimdi, 'Musul'u alacağız' diyorlar. Musul'un ne DAEŞ ne de başka terör örgütlerine verilmesine müsaade etmeyiz. 'Irak merkezi hükümetinin buna müsaade etmesi lazım' diyorlar. Onlar önce kendi başının çaresine baksın. Bugüne kadar DAEŞ'i neden Irak'a soktun? Nerdeyse Bağdat'a girecek DAEŞ terör örgütü. Neredesin Irak'ın merkezi yönetimi? Dışişleri Bakanımız Lozan'da koalisyon güçlerine teklifi yapacak. Biz koalisyon güçleri ile birlikte DAEŞ ve diğer terör örgütlerine karşı orada mücadeleye varız. Başika üssü orada duracak. Çünkü Başika aynı zamanda Türkiye'yi olacak terör saldırıları için bir sigortadır."

"BİZE KURU SIKI MEYDAN OKUMAYA KALKMA"

Irak merkezi hükümetine yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Irak merkezi yönetimi beni ziyarete geldiği zaman ey Başbakan İbadi böyle konuşmuyordun. Bizden orada böyle bir üs kurulmasını isteyen sendin. Şimdi ne oldu da değiştin? Hangi üst akıl sana talimat verdi de havan değişti. Bize kuru sıkı meydan okumaya kalkma" dedi.

Girilen yolun farklı yol olduğunu kendilerini bu yola adadıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Eğer Irak merkezi hükümeti samimi davranırsa, bizden samimiyet görür. Eğer samimi davranmazsa bizim Irak halkı ile sorunumuz yok. Ama bu yönetim mantığı ile sorunumuz var. Kuzey Irak'ta Peşmerge kardeşlerimizle, Kuzey Irak yerel yönetimi ile dayanışma içerisindeyiz. Orada mezhep çatışmasına sıcak bakmıyoruz. Arap, Türkmen ve Kürt kardeşlerimizle dayanışma içerisinde bunu yürüteceğiz. Ezidi'ler teröristlerle işbirliği yapmayın. Şu anda ülkemde bu kadar Ezidi'yi kamplarda biz besliyoruz. Kapılarımızı biz size açtık. Hıristiyan diyerek ayrım yapmadık, kapımızı açtık. Ama şimdi yanlış oyunların içerisine giriyoruz. Bu yanlış oyunlar size kar değil zarar getirir."

"OLSAN NE YAZAR OLMASAN NE YAZAR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yenikapı buluşması için davet ettiğimiz Kılıçdaroğlu önce hayır dedi. Sonra ne oldu, ne bitti, son günden bir gün önceydi, oradan da olumlu cevap geldi. Peki ne oldu? Önce memnun olduklarını söylediler. Son zamanda baktık ki, 'Biz böyle bir Yenikapı ruhundan yana değiliz' diyorlar. Olsan ne yazar olmasan ne yazar? Senin olup olmaman bir şeyi değiştirmez. Oradaki 5 milyon ne diyor bizim için o önemli. Aynı anda tüm Türkiye'de bir o kadar, yaptı ekranlarda 10 milyon. Bizim için o önemli" dedi.

Konuşmasında şiir okuyup "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" diyen Erdoğan, "Biz yürüdük millet arkamızdan yürüdü. Biz milleti hakem tuttuk. Türkiye'nin dara düştüğü her konuda çözümü milletimizin desteğinde aradık ve arıyoruz. Eğer milletimizle aramızda güçlü bir bağ olmasaydı 15 Temmuz'da darbecilere direnecek cesareti kendimizde bulamazdık" diye konuştu.

ERDOĞAN ÇİFTİNE YENİ ÇİPLİ KİMLİK KARTI VERİLDİ

Bu arada, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni çipli kimlik kartı törende tanıtıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a yeni çipli kimlik kartlarını sundu. Tören toplu açılış kurdelesinin kesilmesi ile sona erdi.

KARDEŞ BÖLGELERLE İLGİLENMEK, BİZİM HEM GÖREVİMİZ HEM DE HAKKIMIZDIR

Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi akademik açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarih kitaplarımızda Misak-ı Milli okuyoruz değil mi ? Misak-ı Milli de ne var ? Eğer Misak-ı milli diye bir derdiniz varsa kusura bakmayın, o zaman bu soruyu kendi içimizde birbirimize soramayız, tam aksine burada üzerimize düşen görevler var demek durumundayız. İşin gerçeği budur, aynı dili konuştuğumuz, aynı kültürü paylaştığımız, Orta Asya'yı ta Sibirya'ya kadar, kendimizden ayrı düşünebilmemiz için, aslımızı inkar etmemiz lazım. Bizim kültürümüzde aslını inkar eden haramzadedir. Onun için bizim Irak ile de Suriye ile de, Libya ile de Kırım ile de, Karabağ ile de , Bosna ile de diğer kardeş bölgelerle de ilgilenmek, bizim hem görevimiz hem de hakkımızdır. Bunlardan vazgeçtiğimiz gün, istiklalimizden ve istikbalimizden vazgeçtiğimiz gündür. Bizim buna hakkımız olmadığı gibi milletimiz de böyle bir duruma asla rıza göstermez. Türkiye sadece Türkiye değildir. Türkiye 79 milyon vatandaşı ile birlikte, köklü tarihi, kültürel, ve insani bağlarla iç içe olduğu, geniş bir coğrafyadaki yüz milyonlarca kardeşine karşı da sorumludur. Buradan Rize'den ana baba yurdundan ülkeme sesleniyorum, Önce kendimize güveneceğiz, kendimize inanacağız. 80 milyonluk Türkiye olarak, biz kimiz, biz neyiz, hani şair diyor ya:' bir zamanlar, biz de millet hem nasıl millet." dedi.
 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri