Harp Okulu Mezuniyet Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki dönem çok büyük reformlara imza atılacak bir dönem olacaktır. Milli Savunma Üniversitesi'nden (MSÜ) geriye dönüş mümkün değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- "Bugün yeniden yapılandırma sonrası harp okullarımızın ilk mezuniyetimizi veriyoruz. Yarın Balıkesir'e giderek astsubaylarımız ve aileleri ile beraber olacağız. 15 Temmuz'un ardından başlayan yeni yapılanma süreci büyük ölçüde tamamlanmış ve harp okullarımız tam kapasiteye ulaşmış olacaktır. Harp okullarımız kapatıldı diye kara propaganda yapıyorlar. Burada olduğu gibi okullarımız devam ediyor. Sadece çağımızda gerek kalmadığı için askeri liseler kapatıldı. Askeri okullar kapatılması bir yana daha da artırılarak hizmetini sürdürüyor. TSK'nın personel ihtiyacını karşılama konusunu tabela ile sınırlı tutarsak kendimizi kandırmış oluruz.
'MSÜ'DEN GERİYE DÖNÜŞ MÜMKÜN DEĞİL'
- Türkiye'nin sürekli darbe ve cunta üreten bir orduya değil, ülkesine hizmet eden bir insan gücüne ihtiyacı vardır. TSK'mızı sadece silahı ile, insan gücü ile değil, aynı zamanda hayata, dünyaya, ülkemize istenilen sorumlu bakış açısına ulaştırma konusunda da kararlıyız. Önümüzdeki dönem çok büyük reformlara imza atılacak bir dönem olacaktır. Milli Savunma Üniversitesi'nden (MSÜ) geriye dönüş mümkün değildir. Dekanlarımızın çalışmalarını yakından takip ediyorum.
'BİZİM ASKERİMİZİN MAYASI BAŞKADIR'
- Geçtiğimiz günlerde Malazgirt'te, 947 yıl önce kazandığımız zaferi onbinlerce kardeşimizle kutladık. Gönüller fethedilmeden topraklar fethedilemez. Ecdadımızı tarihteki barbar ordulardan farklı kılan insana bakış açısıdır. Bugün Afganistan'dan Kosova'ya, Suriye'den Somali'ye kadar görev yapan askerlerimizin bölge halkının gönlünü kazanıyor olması boşa değildir. Her toprakta askerimizin sevildiğini görürüz. Bizim askerimizin mayası başkadır.
'HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKTIK'
- Tarih bize bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli olduğunu göstermiştir. Coğrafya kaderdir. Biz de kaderimize rıza göstereceğiz. Burada hayatımızı sürdürmek için elimizden geleni yapacağız. Rüzgarın önünde bir kez savrulursanız nereye savrulacağınızı yalnızca Allah bilir. Anadolu'dan başka gidecek yerimiz olmadığını hiç aklımızdan çıkarmadık. Anadolu'yu Türk'ten, eş değer gördükleri Müslüman'dan temizlemek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktık. Gereken kırmızı çizgilerin ülke sınırında değil, daha dışarıda başlaması gerektiğini gördük. Buna göre strateji belirledik.
'TAHAMMÜL EDEMİYORLAR
- Kanla yoğurduğumuz bu topraklar bizim ilelebet vatanımızdır. Kendimizle birlikte kardeşlerimizin, umudunu bize bağlamışların yanında olacağız. Uzun bir yıldır takip eden, tabi olan Türkiye'ye alıştıkları için yolunu kendi çizen Türkiye'ye tahammül edemiyorlar. Büyük ve güçlü Türkiye'nin önünde duramayacaklar. Bize bin kere diz çöktürdüklerini sansalar da bin kere ayağa kalkacağız. Türkiye 20 yıl öncesine göre daha güçlü, daha müreffeh, daha muktedir olacaktır. Gelecekteki Türkiye daha güçlü, daha müreffeh, daha muktedir olacaktır."