Cumhurbaşkanı Erdoğan,YSK kararına ilişkin olarak, "YSK, hem bizim hem diğer partilerin temsilcilerini dinlemiş, belgeleri incelemiş ve kararını ortaya koymuştur. Kararın ülkemize ve İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyoruz. Siyasetçiler olarak sorunlarımızı demokrasi içinde çözmek için en doğru adım olarak görüyoruz. Çok daha fazla çalışarak seçimleri kazanmaya çalışacağız. İstanbul halkının gelecek 5 yıl için en isabetli kararı vereceğine inanıyorum. Türkiye bir demokrasi ve hukuk devletidir. YSK, tam tersi yönde karar vermiş olsaydı biz yine buna uyacaktır. Türkiye'de demokrasiyi ayağa kaldıran, işler haline getiren biziz. Diğerlerinin de aynı şekilde davranması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN RAMAZAN MESAJI
"Ramazan-ı Şerif'inizi tebrik ediyorum. Tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. İyiliği, güzelliği, ihsanı, yardımlaşmayı teşvik eden Ramazan ayını hakkını verebilirsek ne mutlu bizlere. Yakın akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan başlayarak küskün, dargın olduğumuz, kin ve nefret izlerini atamadığımız tek bir kişi varsa Ramazan'ı idrak edemedik demektir. Müslüman kanı döken İsrail, Esed gibi katil yapılara kalbimizle buğz edemiyorsak Ramazanımız boşa geçiyor demektir. Ülkemizi dört bir koldan kuşatmaya kalkanlara karşı tek vücut olamıyorsak Ramazan'dan nasibimizi yeterince alamadık demektir.
Türkiye ve Türk milleti olarak, tüm ümmetin adaleti için mücadele ederken, kendi halkına ihanet edenlerin kalplerini yumuşatsın diyorum. Şu mübarek günlerde herkesi dua etmeye davet ediyorum. En büyük gücümüzün dualarımız, ibadetlerimiz olduğunu aklımızdan çıkarmadan bu mübarek günleri değerlendireceğiz. Biz bu yolda son nefesimize kadar gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bu kutlu dava yolunda bizimle olan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
YEREL SEÇİM SONUÇLARI
Türkiye önemli bir seçimi daha geride bıraktı. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Seçim kampanyamız boyunca 59 il, 4 ilçe mitingi yaptık. İstanbul'un 28, Ankara'nın 11 ilçesinde mitingler gerçekleştirdik. Emeğimizin karşılığını da aldık. Toplam oylarda yüzde 51,7 ve belediye başkanlığı sayısında yüzde 54,2 düzeyinde başarı sağladık. Kızılcahamam'da sonuçları değerlendirdik. AK Parti olarak 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe yönetme hakkı elde ettik.
İSTANBUL SEÇİMLERİNİN İPTALİ
Seçim bitti, ama tartışmaları henüz bitmedi. Yapılan itirazlar sebebiyle 3 ilçede seçimlerin 2 Haziran'da yenilenmesiyle ilgili karar verilmişti. Bu seçimlerin en tartışmalı konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonucu olmuştur. Önce 25-28 bin farkla AK Parti'nin kaybettiği ilan edildi. Biz milli iradeye ve sandık sonuçlarına karşı saygıyla karşılaşmaya hazırdık. İlerleyen saatler ve günlerde sandık sonuç tutanaklarıyla, ilçe sonuçlarıyla, geçersiz oylar incelendiğinde bambaşka sonuçlar çıktı. 15 bin AK Parti seçmenin iradesi alenen gasp edildi. Bu hataların bazıları sehven yapılmış olsa da önemli bölümü açıkça yapıldığı bellidir. Meseleyi araştırınca sandık kurulu üyeleri ve seçmen listeleriyle ciddi yolsuzluklar olduğunu gördük. İtirazlarımızın ardından konuyu YSK'ya taşıdık. Belgeler gayet sağlamdır. Somut deliller vardır. Aradaki fark yarı yarıya azalmamış olsaydı mesele buralara gelmezdi. Hukuksuzluğu, bir irade gaspını görmezden gelemeyiz.
"ORGANİZE YOLSUZLUK, TAM KANUNSUZLUK"
Açık konuşmak gerekirse, böylesine büyük oy sayısının ortaya çıkması içimize kurt düşürmeye yetmiştir. 62 sandık görevlisinden neredeyse 20 binine yakınının seçim kanunundaki açık emre rağmen başka yerlerden seçilmesi şüphelerimizi daha da artırdı. Bir takım kirli ellerin devreye girdiği anlaşılıyor. Organize bir yolsuzluk ve tam kanunsuzluk olduğuna samimi olarak inanıyoruz. Tek tek yanlışlar, eksikler, kusurlar mazur görülebilir ancak sandık kurulu üyelerinin kanuna aykırı atanmış olmasını kimse masum bir hata olarak izah edemez. Hukuk mücadelemizi dün akşama kadar sürdürdük.
"YSK KARARINI ORTAYA KOYDU"
YSK, hem bizim hem diğer partilerin temsilcilerini dinlemiş, belgeleri incelemiş ve kararını ortaya koymuştur. Kararın ülkemize ve İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyoruz. Siyasetçiler olarak sorunlarımızı demokrasi içinde çözmek için en doğru adım olarak görüyoruz. Çok daha fazla çalışarak seçimleri kazanmaya çalışacağız. İstanbul halkının gelecek 5 yıl için en isabetli kararı vereceğine inanıyorum. Türkiye bir demokrasi ve hukuk devletidir. YSK, tam tersi yönde karar vermiş olsaydı biz yine buna uyacaktır. Türkiye'de demokrasiyi ayağa kaldıran, işler haline getiren biziz. Diğerlerinin de aynı şekilde davranması gerektiğine inanıyoruz.
"OYUNLARI BOZACAĞIZ"
Türkiye geçmişte kendini milletin ve devletin üzerinde gören sözümona elitlerin açtığı tahribatları görmüş bir millettir. Milli iradenin önünden arkasından dolaşarak sandığa gölge düşürmeye çalışanlara meydanı bırakmamaya kararlıyız. Milletimizin hiçbir meselesinin çözümü, sıkıntının aşılması konusunda en küçük projeleri, çalışmaları olmayanların oyunlarını da bozacağız. Armut piş ağzıma düş misali ülkenin yönetimine el koymaya çalışan karanlık odaklara bekledikleri fırsatı vermeyeceğiz.
"HERKES HADDİNİ BİLECEK"
Bazı işadamı grupları dün açıklanan bu karardan sonra garip garip açıklamalar yapıyor. Güzel. Bundan sonra da tabiiki bizden bu tavırlarınızla bir normalleşmeyi konuştuğumuz dönemde sizler seçim hukukunun işletildiği yerde böyle bir açıklama yaparsanız bunlar anormalleşmeyi getirir. Yanlış yapıyorsunuz, önce herkes haddini bilecek. Herkes işini yapacak. Bizim de buna göre bakışımız değişecek.
EKONOMİK SABOTAJ
Teşkilatıma sesleniyorum; sandıklar noktasında bu işi kontrol etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum. İşi hafife almamak gerekiyor. Ekonomimizin güvenliğini en az sınırlarımızın güvenliği kadar önemli görüyoruz. Ekonomide yaşanan dalgalanmanın nedenini doğru okuyamazsak fena olur. Bu dayatmaya karşı biz milletimizle istiklalimize ve istikbalimize sahip çıktıkça ülkemize yönelik saldırılar artıyor. Önümüzde duran manzara ekonomik sabotaj halidir. İş adamlarımız çok çalışacak. İstihdamı artırarak ülkemizi büyütecekler. İşçimiz, esnafımız, çiftçimiz çok çalışacak. Kur-faiz-enflasyon şer üçgenine ülkemizi hapsetme gayretinden elbette vazgeçmeyecekler. Ama biz yönümüzü geleceğe çevirip elimizdeki imkanları üretime, yatırıma, istihdama yönelik kullanırsan bu saldırıları püskürteceğiz. Çözümü kendimizde arayacağız. Bu dalganın üstesinden hep birlikte geleceğiz.
AK Parti olarak genel merkezimizde, meclis grubumuzda, belediyelerimizde milletimizin en büyük umudu olduğumuzu aklımızdan çıkarmayacağız. Başka partilerden, başka adaylardan yana tercihini kullananların da umudu AK Parti'dir. Bize düşen milletimizle aramıza giren engelleri kaldırmaktır. Söylediğimiz her şeye samimiyetle inanıyoruz. Buna rağmen hala millete tepeden bakan varsa başını ellerinin arasına alsın, muhasebe yapsın. Eğer bu arkadaşlarımız kendi muhasebelerini yapmazsa, biz onlar için gereğini yapmak zorunda kalacağız. Bu davaya, bu mücadeleye en küçük katkı veren herkesin başımızın üstünde yeri vardır. AK Parti hareketi her şeyden önce insan kazanma partisidir. AK Parti öyle büyük çatıdır ki herkese yapacak bir iş vardır. Hiç kimsenin bu kutlu çatıya zarar verme hakkı da yoktur. Bizim tercihimiz her zaman kadim olan davanın selametinden yana olur."