Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde askeri tabura terör örgütü tarafından 21 Ekim 2007 gecesi yapılan saldırının o sabah bitmediği tabura ve taburun üst bölgelerindeki mevzilere 3 gün boyunca gece ve gündüz belli aralıklarla ısrarlı taciz ateşleri yapılarak tabura sızma girişimi olduğu öğrenildi.
Hakkari'nin Dağlıca Taburu'na 21 Ekim terör saldırısında 12 askerin şehit olması ve terör örgütü tarafından kaçırılan 8 askerin komutanı Topçu Kurmay Yarbay Onur Dirik, İdari Tahkik Heyeti'ne 24 Kasım günü verdiği ifadede o gece ve sonrasında yaşananları anlattı.
Yarbay Dirik, 20 Ekim günü saat 23:55'te taburun doğu ucunda bulunan termal kamera ile bölgenin gözetlenerek yaklaşık 600 metre mesafedeki Küçük Serlant Tepesi'nde 5-6 kişilik terörist grubun görüntülendiğini kendisine telsizle bildirildiğini kaydetti.
Dirik, bunun üzerine kırmızı alarm verdiğini ve termal kamera ile bölgeyi bizzat tarayarak 7 kişilik terörist grubu şahsen tespit ettiğini söyledi.
Yarbay Dirik, tespit edilen bu terörist unsurları ateş altına aldırmasından 30 saniye sonra tabur merkezine 5 ayrı tepeden yoğun ateş edildiğini belirterek, "Ardından bölgelerdeki ateşlerin Keri/Meri Tepe, Pey Tepe ileri üst bölgeleri ile Şehit Murat Tepe yakın emniyet bölgesine kaydırıldığını tespit ettik. Bu tepelerdeki unsurlarımızın ateş istekleri havan ve topçu ateşleri ile karşılanmaya başladı. Bu aşamada bir saldırıya uğramakla birlikte ilk ateşi bizim açmamız nedeniyle baskının önlendiği ve terör örgütü üyeleri sızma grupları yerlerini alamadan saldırının başladığını değerlendiriyorum. Ayrıca o gün saat 17:00 ile 22:00 arasında bölge genelinde oluşan yoğun sis terör örgütü mensuplarının saldırı hazırlıklarını örtülmesine katkı sağladığını düşünüyorum." dedi.
Dirik, temas nispeten dengeli bir şekilde devam ederken, 00:30'da Keri Tepe çevresinin aydınlatılması bütünüyle söndü ve devamında Keri Tepe'nin (Keri/Meri tepeler şehitlerin verildiği ve askerlerin kaçırıldığı yerler) yoğun roket saldırısına maruz kaldığını söyledi. Yarbay Dirik, saat 01:00 civarında Keri/Meri Tepe üst bölgesi komutanı ile temaslarının kesildiği ve diğer rütbelilere irtibat sağlayamadıklarını anlattı.
Terör örgütü ile temas sırasında üst karargah hareket merkezlerine durumu ileterek silahlı helikopter desteği talep ettiklerini ve bu isteklerinin saat 03:45 ile 04:00 sıralarında bölgeye 2 adet AH-1W helikopterin ardında ila takviye olarak kobra desteği hava aydınlanana kadar devam ettiğini söyledi.
Dirik, teröristlerin kobralara yoğun ateş açması nedeniyle açıkça belli olan hedeflere kobralar tarafından isabetli atışlar yapıldığını kaydetti.
'TERÖRİSTLER HELİKOPTERLERE ATEŞ AÇINCA YARALI ASTEĞMEN KATIR SIRTINDA TAŞINDI'
Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Dirik, Keri Tepe ve ileri üst bölgelerine yıldırım düşmelerine karşı verilen kobra tipi yedek telsiz ile saat 05:00 sıralarında irtibat kurulduğunu anlatarak, saat 10:00 sıralarında üst bölgesine takviye için helikopterlerle Jandarma Özel Harekatı'nın havadan indirildiğini söyledi.
Bu indirme sırasında bir uzman çavuşun yaralandığı ve 1 helikopterin 2 mermi aldığını dile getiren Dirik, devam eden tacizlere karşı gün boyunca kobra desteği ile bölgede sortiler yapıldığını kaydetti.
Dirik, "Pey Tepe'de yaralanan Piyade Asteğmen Hüseyin Denizduran, bölgeye helikopter inişi mümkün olmadığından katırla tabur merkezine tahliye edilmiştir. Helikopter faaliyetleri sırasında tabur ana üs bölgesine yoğun tacizler yaşanmış. Saat 04:00 sıralarına kadar sızma girişimleri olmuş. Ancak Keri Tepe'ye takviye eden Jandarma Önleyici Hareket taburu unsurunun soğukkanlı ve reaksiyonları sebebiyle başarıya ulaşamadıkları görülmüştür." şeklinde konuştu.
'OLAYDAN 3-4 GÜN ÖNCE BÖLGEDE FARKLI TELSİZ KODLARI TESPİT EDİLDİ'
Yarbay Dirik, olaydan 3-4 gün önce 9-10 katırlık hudut hattını geçen görüntülerin tespit edildiği ve alınan görüntülerle birlikte bölgeye topçu atışının yapıldığını söyledi.
Olay öncesinde telsiz dinlemelerinde çok sayıda yeni telsiz kodunun kullanıldığı ve yeni grupların bölgeye girmeye çalıştığı tespit edildiğini aktaran Dirik, "Bunu bir eylem veya toplantı hazırlığına ilişkin emareler olarak tespit ettik. Bununla birlikte birlik hazır düzeyi artırılmış." dedi.
Yapılan saldırılara karşı örtülü ve gömülü mevziler sayesinde destek silahlarının kesintisiz çalışması sağlandığını ifade eden Dirik, 10 ayrı hedef bölgesine 10 havan ve 2 obüs ile olay gecesi 237 havan, 168 obüs ikinci gece süresince toplam 375 havan ve 246 obüsün atımı yapıldığını vurguladı.
Dirik, olay sırasında bir bölük komutanının olmamasını ise bir bölük komutanın izinli, birinin bir gün sonra konvoyla izne gidecek olması ve kalan bir bölük komutanın ise aynı gün icra edilecek yol emniyet görevi ve birkaç gün sonra planlanan bir operasyonu komutanı olarak görevlendirilmesine bağladı.
"21-23 EKİM TARİHLERİ ARASINDA ISRARLI TACİZ VE SIZMA GİRİŞİMİ OLDU"
Dirik, 21-23 Ekim tarihleri arasında tabur ana üs bölgesi ve 2 ileri üst bölgesinin tümünü kapsayan ısrarlı taciz ve sızma girişimlerinin olduğunu kaydederek, "Sonuç olarak sızma girişimleri bertaraf edilmiştir. Keri Tepe'deki sızma ise her türlü çabalara rağmen karşın engellenemeyerek kayıplar verilmiştir. Keri Tepe'deki personelin büyük çoğunluğu bölgesini terk etmeyerek göğüs göğse muhabere ettiği, tepenin tamamen teröristler tarafından kontrol altına alınması üzerine sağ kalan personelin büyük çoğunluğu gizlenerek 'teslim ol' çağrılarına uymadığı ve bir kısmının ise örgüt üyelerine teslim olmuştur" şeklinde ifade vererek teröristlerin 21 Ekim gecesi sonrası kaçmadıkları ve 3 gün boyunca birliğe belli aralıklarla taciz ateşi açmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.