Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani krizine tek çözümün eğit ve donat programının hızlandırılması olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Eğit ve donat programı çoktan başladı. Hatta Kobani krizinden bile önce başladı ve devam edecek. Eğit ve donat bizim bütünlüklü stratejimizin bir parçasıdır. Tek çözüm yolu bunun hızlanmasıdır. Bunun hızlanmasını istiyoruz. Türkiye'nin kendi öncelikleri ve bu önceliklerine bağlı riskleri var. Biz müttefiklerimizin bu endişelerimizi anlamasını istiyoruz" dedi.
Davutoğlu, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kürt kenti Kobani'nin Suriye krizinden bağımsız olmadığının altını çizdi: “Kobani münferit bir mesele değil. Daha büyük bir krizin sonucu. Suriye krizini çözmeden bugün Kobani'yi kurtarsak bile, Suriye rejiminden ya da IŞİD'den başka bir saldırı olacak, bugün Kobani'de gördüğümüz sonuçlarla karşı karşıya kalacağız.”
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin yabancı savaşçılara göz yumduğu suçlamalarını reddetti. Türkiye’nin Ekim 2013'te IŞİD'i terör örgütü olarak ilan ettiğini hatırlatan Davutoğlu, “Biz asla sınırımızdan yabancı savaşçıların Suriye'ye geçişine izin vermedik. Türkiye'nin bu gruplarla işbirliği yaptığına ya da bağı olduğuna dair hiç bir kanıt yok. Onlar sınırımızda Türkiye için bir tehdittir. Türkiye Aralık 2013'te IŞİD mevzilerini bombaladı. Türkiye sınırına yaklaşan yüzlerce IŞİD'li öldürüldü” dedi.
"TÜRKİYE ABD VE AB'YE HAYIR DEMEZ"
Davutoğlu, Batı devletlerinin Suriye’ye asker göndermesi durumunda Türkiye’nin hayır demeyeceğini söyledi. “Eğer onlar kara birliklerini göndermek istemiyorsa, Türkiye'nin sınırda aynı riskleri alarak nasıl birlik göndermesini bekleyebilirler?” dedi.
Davutoğlu, “İncirlik üssünün kullanımını IŞİD'in yanı sıra Esad güçlerini bombalanması şartına mı bağlıyorsunuz?” sorusuna “Yeni, çoğulcu ve demokratik bir Suriye yaratılması ve gerek IŞİD gerekse rejim tarafından işlenen tüm insanlığa karşı suçlarla mücadele konusunda ortak bir anlayışa varacağımız her türlü güce, koalisyona; üslerin açılması ve diğer yollarla yardım ederiz” cevabını verdi.
"3'Ü DE DÜŞMANIMIZ"
Müttefiklerin Türkiye'nin endişelerimizi anlaması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Sınırımızda görmek istemediğimiz 3 grup var: Suriye rejimi, IŞİD ve PKK. Bunların tümü Türkiye'nin düşmanıdır. Türkiye için tehdit ve risk oluşturmaktadır. Son olaylar Suriye krizini Türkiye'ye taşımak istediklerini gösterdi. Buna asla izin vermeyeceğiz” dedi.
"TÜRKİYE ASKERİ MÜDAHALEDE BULUNSA ELEŞTİRİRLER"
Davutoğlu, Kobani ve çevresini IŞİD'den geri almak için bir askeri operasyonun gerekli olduğunu söyledi:
“Bu askeri operasyonu kim yapacak? Mesele bu. Uluslararası medyanın Türkiye'yi suçladığını ve Türkiye'den bir şey yapmasını beklediğini gördüğümde gerçekten çok şaşırdım ve şoke oldum. Türkiye'nin ne yapması gerektiğini tarif etmeliler. Eğer Türkiye Kobani'ye askeri müdahalede bulunursa, uluslararası tarafların çoğunun Türkiye'yi eleştireceğine eminim. Diğerlerine, Amerikalılara dilerseler kara birlikleri gönderebileceklerini söylüyoruz. Sadece Peşmerge ve ÖSO, Kobani'ye birlik göndermek için bizle temasa geçtiler."
"KOBANİ'Yİ KURTARMAYI TANIMLAMALIYIZ"
Başbakan Davutoğlu, kamuoyunu tatmin etmek için sadece Kobani'ye yardıma yönelik bir stratejiyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Peşmerge'nin Kobani’ye geçişinin psikolojik önemi olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Kobani'yi kurtarmanın ne olduğunu tanımlamalıyız. Kobani'yi kurtarmak, Kobani'de yaşayan sivillerin kurtarılması demekse, oradaki insanların çoğu zaten Türkiye'ye geldi ve güvendeler. Sadece insanlar değil, hayvanlar, araçlar bile Türkiye'ye getirildi. Kobani'den Türkiye'ye 200 bin kişi geldi” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye için istediği bütünlüklü stratejiyi tekrar açıkladı:
“Suriye için bütünlüklü bir stratejiye ihtiyacımız var. Peki nedir bu strateji? Birincisi ılımlı Suriye güçlerine yani ÖSO'ya yardım edilmeli; donatılmalı ve eğitim desteği verilmeli. Hepimiz, ÖSO'nun El Kaide ya da IŞİD gibi bir örgüt olmadığında hemfikiriz. İkinci olarak IŞİD'in ve rejimin halka saldırdığı yerlerde güvenli bölgeler oluşturmalıyız. Türkiye şimdiye kadar 1,6 milyon mülteci kabul etti. Bu rakam, neredeyse Birmingham, Glasgow, Manchester ve Liverpool'un toplam nüfusuna eşit. İngiliz, Avrupa ve Amerikan kamuoyu artık bunun bir sınırı olduğunu anlamalı. Uçuşa yasak bölge neden önemli? Rejim belli bölgeleri bombaladığında ÖSO çekildi, IŞİD bu bölgeleri işgal etti. IŞİD bu bölgelerden çekilirse ve uçuşa yasak bölge oluşturulmazsa, Suriye rejimi, bombardımana devam edecek Türkiye'ye daha fazla mülteci sığınacak."