Denize düşen kızını kurtarmak için suya atlayan Cemal Tayfun Gökhan'a hâlâ ulaşılamadı. Bir firmada genel müdür olarak çalışan Gökhan, helikopter ve sahil güvenlik botları desteğiyle aranırken, yakınlarının umutlu bekleyişi sürüyor.
Cemal Tayfun Gökhan, eşi Aleksandra Gökhan, 11 yaşındaki oğlu, 6 yaşındaki kızı Aylin (6) ve İstanbul'a ziyarete gelen kayınbiraderi Kolombiya uyruklu Carlos Franklin'le (50) birlikte gezmeye çıktılar. Aile önceki akşam Rumelifeneri'ne geldi. Anne Aleksandra ve 11 yaşındaki oğluyla kayalıklardan kaleyi seyrediyordu. Bu sırada büyük bir dalga, Franklin ile Aylin'in durduğu kayaya vurdu ve onları sürükleyerek denize çekti. Bunu gören baba Gökhan, kıyafetlerini çıkararak dalgaların arasına atladı. Gökhan, iyi bir yüzücüydü ve hergün spor yapıyordu.
Olayı gören balıkçılar da hemen kıyıya yaklaştı. Franklin ve Aylin'i kısa süre sonra gördüler ve sudan çıkardılar. Ancak Aylin ölmüştü. Franklin ise kayalıkların arasındayken kırılan bacağıyla suyun üstünde kalmayı başarmıştı. Franklin ambulansla kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı. Balıkçılar, onları denizden çıkarırken baba Gökhan'a ulaşılamadı.
Havadan da aranıyor
Gökhan'ı bulmak için arama çalışmaları iki gündür sürüyor. Ancak dalgıçlar kötü hava koşulları nedeniyle denizde arama yapamıyor. Jandarma karadan dürbünle sahili tarıyor, sahil güvenlik botları ve bir helikopterle yüzeysel arama yapıyor.
Bu yıl anaokuluna başlamıştı
Trabzonlu köklü bir aileden olan Gökhan, İstanbul'da doğup büyüdü. Babası büyük bir asansör şirketinin ortağı olan Gökhan, gençliğinde Galatasaray'da amatör olarak futbol oynadı. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitiren ve mastırını yapmak için ABD'ye giden Gökhan, üniversitede tanıştığı, Kolombiya asıllı Aleksandra ile evlendi. 1990'da Türkiye'ye dönen ve büyük bir lojistik firmasında genel müdür olarak çalışmaya başlayan Gökhan, Zekeriyaköy'de yaşıyordu. Aylin'in bu yıl Zekeriyaköy'deki bir anaokuluna başladığı, oğullarının ise koleje devam ettiği öğrenildi.
Umutlu bekleyiş
Rumelifeneri'nde tarihi kalenin önündeki kayalıklarda gözlerini denize diken aile yakınları, "Belki bir kayalığın içindeki boşluğa sığınarak hayatta kalmayı başarmıştır" diye umutla bekliyor.