Grup Başkanvekili İdris Baluken ve milletvekili arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan önergenin gerekçesinde, Türkiye'nin hukuk tarihine kara bir leke gibi düşen bu idamların temizlenmesinin, Meclis'in saygınlığı açısından elzem bir durum oluşturduğu ifade edildi.
Söz konusu idamların bütün boyutlarıyla araştırılmasının, çözüm sürecinin tartışıldığı bu dönemde tarihi gerçeklerle yüzleşme ve hakikatleri ortaya koyma adına önemli katkılar sunacağı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Deniz Gezmiş darağacına giderken 'Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği' sloganını atmıştır. Bu sloganın içerdiği anlam; bulunduğumuz çözüm sürecini göz önünde bulundurduğumuzda, halklarımızın demokratik, eşitlikçi kardeşlik temelinde yaşaması için ortaya koyduğu perspektifin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarının cunta yönetimi tarafından infaz edilmesi ile esasında halklarımızın kardeşliği dönemin koşullarında darağacına götürülmüştür. Bu idamlardan sonra da cuntacı anlayış Türkiye halklarına çok büyük acılar yaşatmıştır. Son otuz yılda ise halkların kardeşliğini esas almayan politikalar neticesinde elli binin üzerinde yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Deniz Gezmiş'in idamından önce söyledikleri üzerinden, bu idamlarla yüzleşmenin sağlanması, toplumsal barışın inşası için önemli bir noktada durmaktadır. Bu yüzleşme ile beraber maktullerin son isteğinin yerine getirilmesi, mağdur edilen kişi ve ailelerinden özür dilenerek itibarlarının iade edilmesi Türkiye'yi bu büyük utançtan ve ayıptan kurtaracaktır."