Prof.Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bolu’da dün gece meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremle ilgili yaptığı açıklamada, 'Beklediğim deprem gecikti, ancak uç veriyor sanırım' dedi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, merkez üssü Bolu'nun Ulumescit köyü olan 4,8 şiddetindeki depremle ilgili açıklama yaptı. Uluslararası Jeofizik Kurultayı için Antalya’da olduğunu anlatan Ercan, şöyle konuştu: “22:55’de ündekciğim (cep tel) çaldı. Çağrı Rize’den gelmişti. ‘Hocam biraz önce Rize’de çok büyük bir sarsıntı oldu. Yaklaşık birkaç saniye sürdü. Siz, Rize’de deprem olmaz demiştiniz. Bu nedir?’ Sonra da Ankara’dan."
Şaşırdığını belirten Ercan, şunları söyledi: "24 Kasım 2013 Pazar gecesi 22:49’da, Bolu Ulumescit’de M=4,8 büyüklüğünde bir deprem oldu. Odak derinliği 7,2 km. Depremin olduğu kırık Kuzey Anadolu Kırığı. Sağ yanal atımlı olduğundan kuzeydeki Karadeniz yakası doğuya doğru gidiş yaparken tüm Karadeniz’i sarsmış olmalı. Ancak, 4,8’lik küçük orta boy bir depremin Rize’de güçlü duyulmasına şaşırdım doğrusu.”
1999 yılındaki Gölcük ile Düzce depremlerinden sonra Bolu’da 5,5-5,8 büyüklüğünde bir depremin eksin olduğunu söylediğini belirten Ercan, “Bu depremden çıkan güre(enerji) henüz bunu karşılamıyor. Beklediğim deprem gecikti, ancak uç veriyor sanırım” dedi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bolu ile büyük ilçelerinin Kuzey Anadolu Kırığı ile onun ikincil kolları üzerinde olduğundan çağlardır deprem çığımları (hasarları) ile karşı karşıya kaldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bolu’nun yüzde 94’ü birinci önemde deprem bölgesi içinde kalır. 1999 Gölcük depreminde Bolu’da 7 konut ile 4 işyerinde ağır çığım(hasar) olmuştu. Ancak, 12 Kasım 1999 Düzce depreminde, M=7,2, ise 8469 yapı ağır çığım görmüştü. Bolu’da kurtarma işlemleri iki gün içinde bitirilmişti. Deprem Bolu’da 53 ölü, 353 yaralı, 14 bin çığımlı yapı bırakmıştı. Depremlerden sonra Bolu’da otlak(mera) alanları takma(prefabrik) konutlar yerleştirilmişti. Daha sonra da buralara deprem toplu konutları yapılmıştı."
Eray, Bolu’da urayca (belediyece) 2000 yılında her yapıda bir kat indirime gidilmişken, 2005 yılı gelince yeniden seçilen urbay(belediye başkanı) halkın isteklerine boyun eğip yeniden kat artırımına gitmişti” açıklamasında bulundu.
Bugün kü depremin kulaklara küpe olması gerektiğini anlatan Prof.Dr. Ercan, sözlerine şöyle devam etti: “Son yüzyıl içinde Gerede (Çerkeş’de) 1944, Bolu-Abant’ta 1957 yılında, 12 Kasım 1999’da da Düzce-Bolu’da 7,2 büyüklüğünde depremler olmuştur. Demirtaş’ca (2009) da yapılan eski deprem izi yarmalarından edinilen eskilsarsımbilim bilgilerine göre(paleosismoloji), saptanan ilk deprem D.Ö. 4335, 3995, 500, ayrıca doğumdan sonra da D.S. 30, 300, 784, 994-1045, 1035, 1488, 1667-1668, 1784, 1788, 1939, 1944(Bolu-Gerede-Çerkeş), 1957(Mudurnu-Abant), 1967(Adapazarı). Açıkçası son 6 bin yılda Bolu ile yakın dolayında 20'den çok yıkıcı deprem olmuştur. Bu da en geç 300 yılda bir Bolu’da çok yıkıcı bir deprem olduğunu gösterir.”
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bolu dolayında çok yıkıcı depremlerin 200 ile 250 yılda bir olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Yapılan yer yapısal (jeolojik) çalışmalara, ayrıca yarmalarda deprem izi incelemelerine göre 3,5 milyon yıl yaşındaki Kuzey Anadolu Kırığında, her depremle 2,5 ile 5 metrelik sağa doğru atım olabilmektedir (kuzeydeki Karadeniz doğuya doğru yürüyor). Bu güne dek geçmiş depremlerle kazanılan atım kırığın güney yakası üst(kuzey) yakasına göre 25 kilometre olmuştur. Yan kırıklar ile yaşları göz önüne alınırsa kazanılan atım 7 ile 85 kilometre arasında değişmektedir. Bolu ile dolayında olabilecek bu depremlerin yerde yaratacağı ivme büyüklüğü 0,50 ile 0,60 g’ye ulaşabilir. Bu gerçeklere dayanarak, Bolu’da deprem çekincesi M=7,5 Richter alınmalı. Bunun anlamı yeni yapılan ya da güçlendirilen yapılar bu büyüklükte bir depreme dayanacak güçte olmalıdır.”