İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Partisinin grup toplantısında konuştu. İYİ Parti'nin bugün gerçekleşen grup toplantısının yapılacağı salona, terör örgütü tarafından şehit edilen Türk askerlerinin fotoğrafları yerleştirildi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan Meclis’e gelip DEM Parti grup toplantısında konuşsun” çağrısına tepki göstermişti.
Dervişoğlu, “Gün, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk milletini, Türk vatanını ve Türk bayrağını koruyup kollamak günüdür” ifadelerini kullanmıştı...
KÜRSÜDEN İP FIRLATTI
Konuşmasını gerçekleştiren Dervişoğlu Bahçeli'nin çağrısına tepki olarak kürsüden idam ipi fırlattı. Dervişoğlu bu sırada “Abdullah Öcalan'ı asamadınız ama bu büyük milletin hayallerini astınız. Al şimdi bu ipi, başköşede başının ucuna as!'' ifadelerini kullandı.
Bahçeli geçmişte yaptığı mitingde Abdullah Öcalan'ın idamını talep ederek sahneye ip fırlatmıştı.
''BU İKTİDAR GAYRIMEŞRUDUR''
Dervişoğlu'nun konuşmasından bazı kısımlar şöyle:
''Adına iktidar demenin bile artık gereksiz olduğu bu yapı tamamen meşruiyetini yitirmiştir. Evet bu iktidar gayrımeşrudur.
Cumhurbaşkanlığı makamını zapteden zat ve işbirlikçileri devlete ve Türk milletine olan sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
Türkler tarihte ilk defa devletini kaybetme tehdidi ve tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Ne yazık ki; uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim en kötü senaryo uygulamaya geçmiş; AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir.
Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.
Ben başkaları gibi ne anlama geldiği belli olmayan, televizyon programlarında ve gazete köşelerinde, acaba ne demek istedi, ne yapmayı amaçlıyor türünden, tartışmaya açık cümleler kurmayacağım. Oldukça net, açık ve kısa konuşacağım.
Cumhuriyetimizin 101. yılına bir haftamız var. Bizimse kaybedecek bir dakikamız bile yok. Çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş, ve hayat sahamızı öylesine daraltmıştır ki, son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz.''