Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Alo 147'ye ayda ortalama 80 bin çağrı geldiğini, bunun 10 binde 1'inin öğretmenler için yapılan şikayetlerden oluştuğunu söyledi.
Dinçer, TBMM Genel Kurulu'nda, Bakanlığının bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, eğitimde, küresel düzeydeki farkı kapatacak türden faaliyetlere ağırlık verdiklerini söyledi.
Çocuklara küresel ve ulusal düzeyde ihtiyaç duyulan bilgi ve yetenekleri kazandırmayı ve çocuklara toplumsal ve ahlaki değerleri, millet olma bilincini, sosyal sorumlulukları aşılamayı hedeflediklerini belirten Dinçer, çalışmaları değerler üzerinden yürütmeye özen gösterdiklerini kaydetti.
"AYDA 80 BİN KİŞİ ARIYOR"
Alo 147 çağrı merkezine yönelik eleştirilerde ciddi anlamda haksızlık yapıldığını belirten Dinçer, ''Ayda ortalama 80 bin kişinin müracaat ettiği bu çağrı merkezinde 100 kişi çalışıyor. Bunlardan 50'den fazlası Van depreminden sonra özürlü kalmış kişiler. Gelen çağrıların yüzde 89'u bilgi edinme ile ilgili, yüzde 6'sı taleplere yönelik, yüzde 4'ü genel anlamda şikayetlere ilişkin. 10 binde biri öğretmenler için yapılan şikayetlerden oluşuyor. Yüzde 1'i de görüş öneridir'' dedi.
BÜTÇENİN YÜZDE 80'İ MAAŞLARA
Eğitim yatırımlarının yalnızca altyapıdan ibaret olmadığına işaret eden Dinçer, ancak eğitim kalitesinin artırılmasında altyapının önemsenmesi gerektiğini vurguladı. Dinçer, Bakanlığın eğitimde yalnızca altyapı çalışması için değil, eğitim niteliğinin artırılması için de yoğun çaba harcadığını dile getirdi.
Bakan Dinçer, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter'in, Bakanlığın bütçesine ilişkin verdiği istatistik bilginin doğru olduğunu, bu bilgileri kendilerinin zaten açık şekilde yayımladığını ifade etti. Ancak rakamların iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
''Evet, Bakanlık bütçesi içinde yatırım bütçesinin payı düşüyor. Ama biraz daha ayrıntılı bakın. 1990'larda okullaşma oranı yüzde 50'nin altındaydı ve 200 bine yakın öğretmen vardı. O zaman Bakanlık bütçesinden yatırım için ayrılan pay fazlaydı.
Bakanlığın bütçesinin önemli bölümü öğretmen ücretlerine gidiyor. Yüzde 80, maaşlara ayrılmış durumda. Ama bu, yatırım için ayrılan kaynağın düşük olduğunu göstermiyor. Yatırım için 3,5 milyar ayrıldı. Miktar olarak düşük değil, Bakanlığın büyüyen bütçesinin içinde küçük kalıyor. On yıl önce derslik ihtiyacı yüzde 50'ydi. Şimdi yüzde 30'un altında. Derslik ihtiyacımız bir gün kalmadığında, 'yatırıma para ayırmıyorsunuz' eleştirisi de anlamsız kalacak. İhtiyaçlar nerede yoğun ise kaynakların da zaman içinde birinden diğerine kaydırılması doğrudur.''
İMAM HATİP ORANLARI
Bakan Dinçer, Bakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'nün bütçesinin yüksek olduğuna ilişkin eleştirileri yanıtlarken, bu bütçenin yalnızca Özel Kalem kaynaklarına ayrılmadığını, söz konusu bütçeye müsteşar, müsteşar yardımcıları kadrolardaki ücretlerinin de dahil olduğunu belirtti.
Dinçer, ''Özel Kalem Müdürü'nün işini iyi idare ettiği'' yönünde ifadelerinin bulunduğuna ilişkin eleştiriyi değerlendirirken, ''İtiraf ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı'nın toplantısında bir yılın muhasebesini yaptım. Orada, 5 ayda, 4 4 4 gibi yeni eğitim sisteminde 42 binden fazla binayı ele alıp, hangisinin ilk, orta, lise olacağını belirleyen, eğitim sisteminde müfredatı yayımlayan ve öğretim malzemesini hazırlayan arkadaşlarımızı tek tek zikrettim ve teşekkür ettim. Özel Kalem Müdürüm ve ekibini de tebrik ettim. Teşekkür etmek ahlaki bir meziyettir. Bunun dedikodusunu buraya getirenlerin, hangi ahlaki değerlere sahip olduğunu da sizin takdirinize bırakıyorum'' dedi.
Bakan Dinçer, imam hatip okullarının oranları ile ilgili bir eleştiri üzerine, Türkiye'de toplam ortaokul sayısının 16 bin 910 olduğunu, bin 97 imam hatip ortaokulu bulunduğunu, oranın yüzde 6.4 olduğunu söyledi. Lise sayısının 10 bin 408, toplam imam hatip lisesi sayısının 708 olduğunu kaydeden Dinçer, bunun oranının da yüzde 6.8 olduğunu bildirdi. Dinçer, imam hatip ortaokul ve lise öğrencilerinin genel yapıdaki oranının ise yüzde 5.3 olduğunu söyledi.