Hrant Dink cinayeti davasına gelen sürpriz ihbar mektubundan sonra, suikasti organize eden örgütle ilgili çok önemli bir bilgi daha elde edildi.
Hrant Dink cinayeti davasına gelen sürpriz ihbar mektubundan sonra mahkeme Tokat’taki gizli tanığın ifadesini aldı. Gizli tanık Özel Harp Dairesi’ni işaret etti.
Hrant Dink’in Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı Beyaz Kuvvetler tarafından öldürüldüğü yönündeki raporun MİT tarafından Meclis’e gönderilmesinin ardından, Dink suikastını organize eden örgütle ilgili çok önemli bir bilgi daha elde edildi.
Dink’i öldüren Ogün Samast’ın örgüt üyeliği iddiasıyla yargılandığı İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelen ihbar mektubunda, cinayete ilişkin olarak Özel Harp Dairesi’nin işaret edildiği iddia edildi. Çok önemli bilgilerin yer aldığı ifadeler, örgüte ışık tutacak.
Can güvenliği nedeniyle kimliği açıklanmayan ve içeriği sır gibi saklı tutulan gizli tanık mektubu, geçtiğimiz günlerde mahkemeye ulaşmıştı.
İhbar mektubunu dikkate alan İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, talimatla Tokat’ta tutuklu bulunan gizli tanığın ifadesini almış ve ifadeler, kamu görevlileriyle ilgili soruşturmayı yürüten TMK 10. Madde’yle Yetkili Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’a da iletilmişti. Bunun üzerine savcılığın da gizli tanık ifadelerini mercek altına aldığı öğrenildi. MİT’in Meclis’e gönderdiği belgelerde ise Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin Özel Harp Dairesi tarafından gerçekleştirildiği anlatılıyordu.
Seferberlik Başkanlığı planladı
Raporda şöyle deniyordu: “Hrant Dink cinayeti, Danıştay saldırısı, papaz cinayetleri, Malatya yayınevi baskını gibi birçok olay Seferberlik Başkanlığı’nın planlaması, sevk ve idaresi ile gerçekleşmiştir. Seferberlik Başkanlığı’nın üç merkezi bulunmaktadır: Trabzon, Hatay, Malatya. Bu merkezlerde görev yapan TSK mensuplarına bağlı olarak çalışan teşkilat yapısı dört ayaklıdır.”
Ergenekon organizasyonu
Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili bilgiler Kafes Eylem Planı’nda yer almıştı. Planda şöyle deniyordu: “Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında Türkiye’de yaşayan gayrımüslimlerin, irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da desteğiyle, söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur.”
“Hoş gidişler ola” parolalı sunum hazırlandı
İnternet Andıcı Davası’na bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine Genelkurmay’ın gönderdiği harddiskteki 3 milyon belgede de Hrant Dink’le ilgili önemli bilgiler yer almıştı. Harddiskte, Genelkurmay tarafından kara propaganda amaçlı kurulan sitelerde yayınlanmak üzere, “Hoş gidişler ola” başlığıyla sunum hazırlandığı belirtilerek şöyle denmişti:
“Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra onun sanki gerçek bir Türk dostu olduğu, Türk düşmanı Ermeni diasporasına karşı da Türkleri savunduğu, Ermeni soykırımını savunmadığı, bu konuda Türkiye aleyhinde faaliyet göstermediği gibi medya tarafından bir tablo çizilmeye çalışıldığı; fakat hiç de medyanın iddia ettiği gibi Dink’in Türk dostu olmadığı ve Ermeni soykırımının tanınmasını istediğini anlatan slayt gösterisi.”