Hakkında yakalama kararı çıkartılan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, gün boyunca medeni bir şekilde ifadeye çağrılmak için beklediğini belirterek, hakkında çıkarılan yakalama kararının yargının geldiğini ibret verici boyutu gözler önüne serdiğini savundu.
İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, katıldığı bir televizyon programına, "PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile PKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir" sözleri nedeniyle başlatılan soruşturma çerçevesinde hakkında yakalama kararı çıkartılan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, basın toplantısı düzenledi. Baro Adli Yardım binasında düzenlediği toplantıda konuşan Elçi, hakkında başlatılan ceza soruşturmasını basından öğrendiğini belirterek, "Bugün mesainin ilk günü olması nedeniyle şehir dışı programımı bütünüyle iptal ederek, hem Diyarbakır Adliyesi'ndeki baro hizmet binasında hem de burada bekledim. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması çerçevesinde ifademizin alınması için bir davetiye bekledik. Genellikle uygulama bu şekildedir. Bir ceza soruşturması başlatıldığında ilgili savcılık şüphelinin bulunduğu savcılığa bir müzakere yazar ve adliyeye davet edilerek ifadesinin alınmasını ister. Biz de bu olağan durumu bekledik. Bu nedenle gün boyunca makamımızda adliyeye davet edilmemizi ve medeni bir şekilde gidip adliyede ifade vereceğimizi bekledik. Ancak gün boyunca beklediğimiz daveti almadık. Bunun yerine akşam saatlerinde yazılı ve görsel medya aracılığıyla aynı savcılık tarafından hakkımızda bir yakalama kararı çıkarıldığını öğrendik" dedi.
Bir savunma örgütünün başkanının toplumun önünde toplumun en yaşamsal meselesi ile ilgili bir konuda resmi görüşten ve ultra milliyetçi bir partinin temsilcisinden farklı bir görüşü ortaya koyduğunu kaydeden Elçi, şunları kaydetti:
"Bu nedenle eğer bir baro başkanı, savunma örgütünün başkanı bir hemen ceza soruşturmasına ve tutuklamaya maruz kalıyorsa bu ülkede demokrasinin ve ifade özgürlüğünün geldiği boyut ibret verici bir şekilde gözler önüne serilmiştir. 3 gündür bir kısım medya ve sosyal medya üzerinden bize yönelik yapılan suç kampanyasına katılan yargı bu linç kampanyasında histeri grupların yanında yer almıştır. Bu da yargının Türkiye'de geldiği nokta itibariyle hazin bir durumdur. Gerçekten yargıya acıyorum. Buradayız, Diyarbakır Barosu başkanlığında bekliyoruz. Önce medeni bir şekilde bekledik. Ne yazık ki yargının böyle bir medeni davranışı yokmuş. İfademizin ve sözlerimizin arkasındayız. İfadeye çağrılmamız durumunda ifade ettiğimiz görüşü temellendireceğiz."