Diyarbakırlılar, bölgede 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetler ve kaçırılma olaylarında kullanıldığına inanılan "Beyaz Toros'ları görmek dahi istemiyor. Bir çok Diyarbakırlı, "Beyaz Toros" denince akla ölümlerin geldiğini belirterek, bu araçların toplatılmasını istiyor.
Bölgede Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde adam kaçırma, infaz ve faili meçhul cinayet olaylarla özdeşleşen beyaz renkteki Toros marka araçlar, son günlerde yeniden gündemde. Toros marka araçla ilgili açıklamalarda bulunan galerici Mehmet Akıncı, bu araçların eskiden Doğu ve Güneydoğunun korkulu rüyası olduğunu söyledi. Akıncı, "Millet korktuğu için artık rağbet görmüyor, kimse de almıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasının ardından bu fiyatlar düştü" dedi.
Mehmet Zeki Karabat adlı galerici ise, beyaz Torosları ülkede görmek istemediklerini söyledi. Karabat, şöyle konuştu:
"Bu Toroslar zamanında içimizi yaktı, yakmaya da devam ediyor. Türkiye vatandaşı olarak ben artık bunu istemiyorum. Benim bünyem kaldırmıyor, vicdanım el vermiyor. 90'lı yıllarda olan şeyden yeni yeni bahsediyorlar. Biz o konulara tekrar girmek istemiyoruz. Zamanında insanları evlerinden aldılar götürdüler, katlettiler, insanları kaybettiler. Bu beyaz Toros ülkemizde olduğu sürece fayda vermez. Bu Toros'u bu ülkeden def etsinler."
"TOROS'U GÜNEYDOĞU'DA İSTEMİYORUZ"
Torosların zamanında çok fazla insanın canını yaktığını belirten Osman Alkaç adlı vatandaş, "İnsanları perişan ettiler, çocukları yetim bıraktılar, faili meçhuller oldu. Kimse Toros almıyor. Toros'u Güneydoğu'da istemiyoruz. Özgürlük istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Barış istiyoruz. Biz hepimiz kardeşiz" diye konuştu.
Murat Çapa adlı vatandaş ise, 90'lı yıllarda beyaz Torosların, vatandaşların katledilmesinde kullanıldığını savunarak, şu ifadeleri kullandı:
"Vatandaşlarımız faili meçhul cinayetlere kurban gittiler bu arabalarla. Bu nedenle vatandaşlarımız Toroslara yanaşmıyor. Barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz halkımız için. Türk ve Kürt kardeştir. O günlere dönmek istemiyoruz. Halkımız beyaz Torosları gördüğü an nefret ediyor, o yıllara dönmek istemiyoruz."