Türk Deniz Kuvvetleri, Rumların Akdeniz'de doğalgaz araması için sondaj çalışması yapmak istediği 3'üncü parsel bölgesindeki faaliyetlerini 10 Mart’a kadar uzattı. Bunun üzerine Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis Bakanlar Kurulu'nu 'acil' toplantıya çağırdı. Toplantıdan Türkiye'yi uluslararası alanda şikayet etmek için çalışma başlatılması kararı çıktı. Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Alexsis Çipras ile de telefonda görüştü.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin, Doğu Akdeniz’deki doğal zenginlikler üzerinde Türk tarafının haklarını yok sayarak, tek taraflı adımlar atmaya devam etmesi, bölgedeki krizi tırmandırıyor. Ada'daki doğalgaz krizi, İtalyan ENİ şirketine ait 'Saipem 12000' gemisinin, Türkiye'nin münhasır bölge olarak kabul ettiği üçüncü parselde doğalgaz araması yapmak için bölgeye hareket etmesiyle patlak verdi. Türkiye, Rumlara bölgede doğalgaz arama izni verilmeyeceği çıkışı yaptı. Ancak ENİ'ye ait 'Saipem 12000’ gemisi rotasını değiştirmedi. Bunun üzerine Türkiye de bölgede askeri tatbikat başlattı. 'Saipem 12000' gemisi, üçüncü parsele yaklaştığı sırada karşısında Türk savaş gemilerini buldu. Türk savaş gemilerinin, 'Saipem 12000’i bölgeye sokmama kararlılığı karşısında, ENİ'ye ait gemi, geri çekilmek zorunda kaldı. İtalya hükümeti de konuya müdahil oldu, yapılan diplomatik görüşmeler sonunda geminin üçüncü bölgeye uzak bir yerde konumlanması sağlandı.
NAVTEX UZADI, RUMLAR ACİL TOPLANDI
Bu arada Türkiye'den yeni bir hamle geldi. Münhasır Ekonomik Bölge’de (MEB) faaliyetlerini sürdüren Türk savaş gemileri, 22 Şubat'ta sona erecek Navtex'i 10 Mart'a kadar uzattı. Bunun üzerine Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Bakanlar Kurulu'nu 'acil' toplantıya çağırdı. Toplantıdan Türkiye'yi uluslararası alanda şikayet etmek için çalışma başlatılması kararı çıktı. Rum lider Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Alexsis Çipras ile telefonda görüştü. Anastasiadis'in, Çipras'tan Ankara'ya baskı yapılması için diplomatik destek istediği ifade edildi. ABD'yi de sürecin içerisine katmak isteyen Anastasiadis, ABD'nin Lefkoşa Büyükelçisi Kathleen Doherty’i de Rum Başkanlık Sarayı'na çağırdı.
TÜRKİYE'Yİ BM'YE ŞİKAYET ETTİ
Anastasiadis, Türkiye'nin Navtex yayınlamasını Brüksel gündemine de taşımak için çalışma başlattı. Rum yönetimi ayrıca Türkiye'yi BM'ye şikayet etti. Şikayette, “Türkiye'nin, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını, deniz hukuku da dahil uluslararası hukuku ihlal, bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ettiği” öne sürdü.
RUM MEDYASINDA GENİŞ YER BULDU
Konuya geniş yer veren Rum medyası da 'Türk meydan okuması' başlıklarını kullandı. Kıbrıs Türk tarafının da Türkiye ile hareket ettiğine vurgu yapılan haberlerde, 'Üçüncü parselin Türk ablukası altında olduğu' ileri sürüldü. Rumların ilk kez doğalgaz aramasının engellendiğine dikkat çekilen haberlerde, yoğun bir diplomatik çalışmanın da devam ettiği kaydedildi.
Politis gazetesi, "Munhasır ekonomik bölgedeki gerginlik büyük bir AB-Türkiye krizine dönüşebilir, ortam yatışmazsa Güney Lefkoşa ve Atina yaptırım talebinde bulunabilir. Türkiye-AB ilişkileri başlığını kesin kapatacak, Türk karşıtı güçler de orada hazır olacak" yorumunda bulundu.
'RUMLARIN İTİBARI SARSILACAK'
Fileleftheros gazetesi de ENİ'nin bölgede araştırma yapmaktan vazgeçmesi durumunda, Rum tarafının itibarının sarsılacağını yazdı. Gazeteye göre ENİ geri çekilirse, şu sorunlar ortaya çıkacak:
"Rumların bütün enerji programı, Türk meydan okumaları şartına bağlı olacak. Rumlar, yalnız enerji konularında değil, bütün konularda egemenlik haklarını kullanmakta aciz kalacak. Enerji programı kesin şekilde buzdolabına girecek. Süreç bundan sonra Türk hükümetine bağlı olacak. Yabancı şirketler ve bölgedeki müttefikler açısından da güvenilmez hale gelinecek, bunun da birçok olumsuz etkisi olacak.
'DOĞALGAZ TÜRKLER VE RUMLARIN ORTAK DEĞERİ'
Rumların enerji konusunda tavrını, Doğan Haber Ajansı'na, 'kabul edilemez' olarak değerlendiren üst düzey bir yetkili, "Rumların akıllarını başa alması gerektiğini" ifade etti ve "Doğalgaz Türkler ve Rumların ortak değeri" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Bizim için Afrin neyse Ege'deki, Kıbrıs'taki haklarımız da odur" açıklaması yapmıştı.