755 kişiyle yapılan anketin sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 81,5'i Kürtlere yasal statü talebini dile getirdi. Ankete katılanların yüzde 11.7'si federal yönetim, 19.3'ü bağımsızlık ve 41.2'si demokratik özerklik statüsü tanınması gerektiğini savundu. Ankete katılan Ak Parti seçmenlerinin yüzde 62'si Kürtlere statü tanınması gerektiğini vurgularkan, bunlardan yüzde 15'i ise bağımsızlık istedi.
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu ve Siyasal, Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) ortaklığıyla yapılan 'Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa' araştırması ile ilgili anketin sonuçları açıklandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan vatandaşların yeni anayasa ile ilgili algı, beklenti ve taleplerinin tespit edilebilmesi amacıyla anket Şubat ve Mart aylarında yapıldı. Doğu ve Anadolu Bölgesi'nde bulunan 11 ilde yürütülen ankete 755 kişi katıldı.
ANKETTEN ÇARPICI RAKAMLAR
SAMER Koordinatörü Çetin Gürel, ankete katılanların yüzde 56'sının kadınlardan, yüzde 44'ünün ise erkeklerden oluştuğunu söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 66'sının Müslüman Şafiilerden oluştuğunu ifade eden Gürel, "Hanefilerin oranı yüzde 29.1, Alevilerin oranı yüzde 2.9, Ezidi, Hristiyan ve diğer inanç gruplarının toplam oranı ise yüzde 2'dir. Ankete katılanların yüzde 56.4'ü 21 yıldan fazla bir süredir aynı yerde yaşamaktadır. Ankete katılanların yüzde 82.3'ü kendini Kürt ve Zaza olarak tanımlarken, yüzde 7.3'ü Arap, yüzde 9.1'i ise Türk olduğunu belirtmiştir. Araştırmaya katılanların yüzde 50.7'si bağımsız-BDP'ye, yüzde 31'i AKP, yüzde 2.1'i CHP seçmeninden oluşmaktadır"dedi.
1982 ANAYASASINI DEMOKRATİK BULANLARIN ORANI YÜZDE 13.7
Ankete katılanların yüzde 65'i 1982 anayasasını hiç okumadığı, yüzde 27'si bazı bölümlerini, yüzde 8'i ise tamamını okuduğunu belirtti. Bölge halkında 1982 anayasasına ilişkin genel algının olumsuz olduğunu belirten Gürel, "Yüzde 47.3 mevcut anayasayı askeri-baskıcı, yüzde 31.8'i ise faşizan bir anayasa olarak görmektedir. Araştırmaya katılanların yüzde 13.7'si ise mevcut anayasayı demoktratik ve "milli menfaatlere uygun" olarak buldu. Araştırmaya katılanların yüzde 87'si Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 79'una göre yeni anayasa ihtiyacının doğmasında en etkili faktör Kürt sorunudur. Yüzde 61 en etkili faktör olarak başörtüsü, türban sorunu ile askeri vesayet ve demokratikleşme sorunlarını görmektedir. Alevi sorunu ve Alevilerin talepleri yüzde 29 oranla en az etkili toplumsal sorun olarak görülmektedir. BDP seçmeninin yüzde 87'sine, AKP seçmeninin ise yüzde 68'ine göre en etkili faktör Kürt sorunudur"dedi.
YÜZDE 90'IN ANAYASADAN BEKLENTİSİ
Araştırmaya katılanların yüzde 52'si demokratik, sivil, çoğulcu yeni bir anayasanın Kürt sorununu tamamen çözeceğini belirtirken, BDP seçmeninin yüzde 55'i AKP seçmeninin ise yüzde 49'u yeni anayasanın Kürt sorununu tamamen çözeceğine inanıyor. Bölge halkının yüzde 60.1'i yeni anayasayı halkın yapması gerektiğini, yüzde 21.6'sı TBMM'nin, yüzde 14.7'si ise Anayasa Meclisi'nin yapması gerektiğine inanıyor.Araştırmada anayasanın her koşulda referanduma sunulması gerektiğini söyleyenlerin oranının yüzde 88 olduğu belirtildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 57'sine göre Anayasa Uzlaşı Komisyonu'na halkın görüşleri yetersiz şekilde veya hiç ulaşmıyor. Bölge halkının yüzde 90'dan fazlası yeni anayasanın ülkede ve dünyada barışı gözetmesi, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere dayanması, toplumun farklılığını bastırmadan çoğulcu yapısını tanıması, her tür milliyetçi, ırkçı, militarist ve cisnsiyetçi ilkeden uzak durması, yurttaşlara geniş karar yetkisi tanımasını talep ediyor.
YÜZDE 57: ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ OLMAMALI
Yapılan anketin en çarpıcı başlıklarından birini 'Atatürk milliyetçiliği' konusu oluşturdu. Ankete katılanların yüzde 57'sine göre yeni anayasada Atatürk milliyetçiliği kesinlikle olmamalı. Katılanların yüzde 54'ü ise anayasada Atatürk ilke ve inkılaplarının kesinlikle olmamasını istedi. Ayrıca anket yapılan kişilerin yüzde 66'sı ise yeni anayasada değiştirilemez hükümlerin olmamasgerektiğini savundu.
YÜZDE 81.5 KÜRTLERE YENİ STATÜ İSTEDİ
Araştırmaya katılanların yüzde 20'si mevcut idari yapının korunması gerektiğini, yüzde 12'si federatif bir yapı olmasını, yüzde 20'si yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını, yüzde 24'ü ise bölgesel yönetimler oluşturulması gerektiğini savunuyor. Yeni anayasada Kürtlere yasal statü tanınması talebini dile getirenlerin oranı ise yüzde 81.5 olarak belirlendi. Kürtlere hiç bir statü tanınmamasını isteyenlerin oranı yüzde 9.1 olarak belirlenirken, ankete katılanların yüzde 9.3'ü idari özerklik, yüzde 11.7'si federal yönetim, yüzde 19.3'ü bağımsızlık ve yüzde 41.2'si demokratik özerklik verilmesi gerektiğini söyledi.
BDP SEÇMENİNİN YÜZDE 20'Sİ, AKP SEÇMENİNİN YÜZDE 15'İ 'BAĞIMSIZLIK' DEDİ
Oranlara seçmen düzeyinde bakıldığında BDP seçmeninin yüzde 96'sı, AKP seçmeninin ise yüzde 62'sinin Kürtlere statü verilmesini istediği belirtildi. BDP seçmeninin yüzde 55'i demokratik özerklik, yüzde 20'si bağımsızlık, yüzde 15'i federal yönetim, yüzde 6'sı idari özerklik isterken, yüzde 2'si ise Kürtlere hiç bir statü verilmemesini istedi. AKP seçmeninin ise yüzde 27'si demokratik özerkliği, yüzde 15'i bağımsızlığı, yüzde 7'si federal yönetimi, yüzde 13'ü ise idari özerkliği destekledi. AKP seçmeninin yüzde 18'i Kürtlere hiç bir statü tanınmaması gerektiğini söylerken, yüzde 20'si ise fikri olmadığını belirtti.
ARAPLARIN YÜZDE 27'Sİ:KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLSİN
Anketin etnik köken dağılımına göre Kürtlerin statüsü konusunda bölgede yaşayan Kürtlerin yüzde 46'sı demokratik özerkliği savunuyor. Arapların yüzde 27 oranında 'Bağımsızlık' dediği ankette, Türklerin yüzde 26'sı ise Kürtlere hiç bir statü tanınmaması görüşünü belirtti.
YÜZDE 44.1: RESMİ DİL TÜRKÇE OLSUN
Anadilde eğitim ile ilgili çarpıcı rakamların çıktığı ankete katılanların yüzde 44.1'i ülkede resmi dilin Türkçe olmasını istedi. Katılımcıların yüzde 4.6'sı anayasada resmi dile yer verilmemesi gerektiğini savunurken, yüzde 35.1 ise eğitim dilinin sadece Türkçe olması gerektiğini, diğer dillerin seçmeli ders olarak okutulmasını istedi. Katılımcıların yüzde 35.2'si eğitimin her düzeyinin kişinin anadilinde olması gerektiğini, diğer dillerin seçmeli olmasını isterken, yüzde 21.5'i ise Türkçe ve Kürtçe'nin birlikte eğitim dili olmasını istedi.
YÜZDE 76:ANAYASADA LAİKLİK GÖZETİLSİN
Araştırmaya katılanların yüzde 62'si anayasada Türklük ve Kürtlüğün yanında diğer etnik gruplara da atıf yapılmasını istedi. Araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 42'sine göre yeni anayasada Türk ve Türk milleti kavramı yerine tüm vatandaşlar kavramı kullanılmalı. Anketteki diğer çarpıcı rakamlar ise laiklik konusunda ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların yüzde 76'sı yeni anayasada Laiklik ilkesinin gözetilmesini istedi. Bununla birlikte katılımcıların yüzde 95'i devletin her türlü inanca eşit destek sunması, yüzde 91'i başörtüsü ve dini simgelerin her alanda serbest olması, yüzde 58'i din kültürü ve ahlak dersinin zorunlu kalması, yüzde 69'u Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması görüşüne tamamen katıldığını belirtti. Ankete katılanların yüzde 60'ı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması gerektiği görüşüne ise hiç katılmadıklarını söyledi.
SEÇİM BARAJI VE SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASI
Ankete katılanların yüzde 16'sı seçim barajının kaldırılmamasını,yüzde 31.9'u yeni anayasa ile birlikte barajın yüzde 5'e düşürülmesini, yüzde 16.6'sı yüzde 3'e düşürülmesini isterken, yüzde 28.6'sı ise seçim barajı olmamasını talep etti. Siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduklarını ve bunun yerine başka cezalar verilmesi gerektiğini düşünen vatandaşların yüzde 43'üne göre partiye değil suç işleyen milletvekiline ceza verilmeli. Katılanların yüzde 44'ü ise siyasi partilerin hiç bir zaman kapatılmaması gerektiğini savundu.
Ankete katılanların yüzde 39'u milletvekili dokunulmazlığının tamamen kaldırılması gerektiğini, yüzde 31'i sadece kürsü dokunulmazlığı olmasını isterken yüzde 24'ü ise mevcur durumun korunması gerektiğini belirtti.
YÜZDE 76:VİCDANİ RET HAKKI TANINMALI
Ankete katılanların yüzde 39'u Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin kısıtlanmasını, yüzde 59'u MGK'nın kaldırılmasını, yüzde 63'ü YÖK'ün kaldırılmasını, yüzde 74'ü ise Askeri üst mahkemelerin kaldırılarak yargının birleştirilmesini istedi. Araştırmaya katılanların yüzde 76'sı yeni anayasa vicdani ret hakkının tanınmasını, yüzde 69'u profesyonel orduya geçilmesini, yüzde 68'i ise zorunlu askerliğin kaldırılmasını istedi.
Seçmen dağılımına göre BDP seçmeninin yüzde 91'i, AKP seçmeninin ise yüzde 58'i vicdani red hakkının tanınmasını istedi. Araştırmaya katılanların yüzde 37'si beklentileri karşılamayan bir anayasanın referanduma sunulması durumunda 'Hayır' oyu kullanacağını söyledi. Katılımcıların yüzde 16'sı böyle bir durumda sandığa gitmeyeceğini, yüzde 35'i oy verdiği partinin kararına göre davranacağını ve yüzde 8'i ise her şeye rağmen 'Evet' oyu vereceğini söyledi.
Anketle ilgili görüşlerini açıklayan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Bu anket ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamayacak bir anket. Bir anket herkesi eleştiriyorsa objektiftir. Kürtler açısından anadilde eğitim talebi ankette orataya çıkıyor. Bundan anlıyoruz ki Kürt sorunu çözülmek isteniyorsa anadilde eğitimin önü açılmalı. Statü talebinde bulunanların oranı da çok yüksek. Parlamento bunu görmeli. Bu araştırma birlikte yaşama iradesinin Kürtlar açısından önemini gösteriyor. Burada diğer halklarda statü tanınmasına vurgu yapıyor"dedi.
Anketin danışmanlarından BDP Genel Başkan yardımcısı Meral Danış Beştaş, bu coğrafyada yaşayanların ne kadar demokratik bir ülke istediklerini ortaya koyduklarını belirterek, "İnsanlar çok oldun demokratik bir tavır ortaya koymuslar. Vatandaşlık konusundaki tablo çok dikkat çekici. Geniş bir mutabakat görüyoruz. Bu anketin ciddi bir mesaj içerdiğini düşünüyorum. halkın görüşünün ifade edilmemesi için çok şeyler yapılıyor. Bir imza kampanyamıza bile izin verilmiyor. Anket genel olarak bir resim çıkarmış. Anayasa sürecine demokratik katılım konusunda ciddi eksiklik olduğu ortada. Taleplerinizi bizim istediğimiz ölçüde söyleyebilirsiniz yaklaşımı var. Anayasa yapılmasının en elzem sebebi Kürt sorunudur"dedi.