Türkiye ABD ve AB'nin Zülfü Livaneli'yi aday gösterdiği UNESCO başkanlığı için önceden söz verdiği "Kitap yakarım" diyen Mısırlı Bakanı destekledi. Dün yapılan oylamada Türkiye hem seçimi kaybetti, hem de böyle prestijli bir kurum için kendi vatandaşını desteklemeyen ülke olarak tarihe geçti.
Türk Dışişleri'nin Araplar'a daha önce söz verdik diyerek, ABD ve Avrupa tarafından desteklenen Zülfü Livaneli'nin adaylığına karşı, kitapları yakma sözü veren Mısırlı Faruk Hüsnü'yü desteklemesinin ardından Bulgar Irina Bakova, UNESCO'nun yeni başkanı oldu.
BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)'nun dün yapılan başkanlık seçimlerinde Bulgaristan eski Dışişleri Bakanı İrina Bokova galip geldi. Ülkesinin Fransa Büyükelçisi de olan Bokova, seçimlerin, beşinci turunda rakibi Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsnü'den dört oy daha fazla alarak, UNESCO başkanlığına seçildi. Hüsnü'ye rakip olarak birçok Batılı aydın ve Amerika, Zülfü Livaneli'yi aday göstermek istemiş, ancak Livaneli, Türk Dışişleri tarafından Mısır'a daha önce verilen bir söz ve uluslararası çıkarlar nedeniyle desteklenmemişti.
KİTAPLARI YAKARIM
UNESCO'da, geçen yıl başlayan başkanlık seçimi yarışı, tarihinin en tartışmalı ve çekişmeli yarışı oldu. Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsnü, adaylığını ilan edince, başta Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkeler başkanlığa ilk kez bir Arap'ın getirilmesi için lobi faaliyetine başladı. Ancak bu çaba, Hüsnü'nün bir tartışma sırasında, Mısır kütüphanelerinde bir İsrail kitabı bulursam, yakarım ve İsrail kültürü insanlık dışıdır diye sözler etmesiyle sekteye uğradı. Bunun üzerine, Batılı aydınlardan ve başta ABD, Almanya ve AB ülkeleri olmak üzere birçok kurum ve gruptan, Hüsnü'nün sözlerine tepki geldi. Fransız Bernard Levy, Yahudi yazar Elie Wiesel ile birlikte birçok Yahudi kuruluşu, Mısırlı bakana karşı kampanya başlattı. Bakanın bu sözleri nedeniyle özür dilemesi bile, tartışmayı dindirmedi. Tüm bu tartışmaların yaşandığı sırada, Amerika ve birçok batılı aydın, UNESCO başkanlığına aday olarak ünlü yazar ve sanatçı Zülfü Livaneli'yi gösterdi.
LİVANELİ: ADAY OLSAM SİLİP SÜPÜRÜRDÜK
1996'dan beri UNESCO İyi Niyet Elçisi de olan Livaneli'nin adaylığını destekleyen ABD Kongresi Dışişleri Komitesi, önce Livaneli'ye, sonra da Türk Dışişleri'ne başvurdu. Livaneli de AB ülkelerinin de kendisini desteklediğini açıkladı. Ancak adaylık başvurularının dolmasına bir hafta kala, Türk Dışişleri, diplomatik teamüller nedeniyle, Livaneli'nin adaylığını desteklemeyince, yazar resmen aday olmadı. Basına konuşan Livaneli, Türkiye çok büyük bir fırsatı kaçırdı. Aday olsaydım, silip süpürürdük. Davutoğlu beni aradı ve 'Seçilmenize sevinirdik ama diplomatik teamüller bunu gerektiriyor' dedi. Bence Araplara söz vermişlerdi; onlarla karşı karşıya gelmek istemediler demişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, teamül gereği UNESCO'nun başına bu yıl Arap dünyasından bir ismin seçilmesi gerektiğini, coğrafi açıdan sıranın Türkiye'ye gelmediğini ancak Livaneli'nin başvuruyu yapmış olması durumunda yine de ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti. Uluslararası basın da Bulgar aday Bokova'nın kazanmasını Faruk Hüsnü, kitap yakma ile ilgili sözlerinden ötürü uluslararası örgütün başkanlığına uygun görülmedi dedi.
TÜRK HÜKÜMETİ KENDİ YURTTAŞINI ENGELLEDİ
Bulgar diplomat Irina Bokova'yı UNESCO Genel Direktörlüğüne seçilmiş olmasından dolayı yürekten kutluyorum. Bokova bu büyük başarı için Türk hükümetine teşekkür borçludur. Çünkü Cumhurbaşkanlığımız ve hükümetimiz, Batılı ülkelerin ve UNESCO'nun benimle ilgili ısrarlı taleplerini sıranın Araplarda olduğu gerekçesiyle geri çevirdi ve Mısırlı adayı Hüsnü'yü destekledi. Oysa Gerekirse kitap yakarım! diyen Hüsnü'nün UNESCO gibi bir kurumunun başına seçilemeyeceğini herkes biliyordu. Dünyada ilk kez bir hükümet kendi yurttaşının adaylığına karşı çıktığı için, Bokova UNESCO'nun başına geçti. Beni destekleyenlerin anlamakta güçlük çektiği bu Arap adayı seçtirme ısrarı beklenen sonucu verdi. Bokova'yı başarısından, Türk makamlarını ise basiretlerinden dolayı kutluyorum.