Gezi Parkı eylemleri sırasında sprey boya ile yazı yazdığı ileri sürülerek hakkında dava açılan 13 yaşındaki B.T.İ'nin duruşması sırasında, ona destek vermeye gelen 12-15 yaş arası 4 çocuk, önceki gün hakim karşısına çıktı. İleri bir tarihe ertelenen duruşmanın iddianamesinde, suç delili 12 saniyelik video görüntüsü oldu. İlgili savcı iddianamesinde, “Çanakkale Adliyesi önünde toplandıkları, suça sürüklenen çocukların ve grubun geri kalanının ifade özgürlüğü kapsamında kalan çeşitli sloganlar attıkları, bunun yanında suça sürüklenen çocukların, görüntüsünün 00.12 saniyesinde açıkça görüldüğü şekilde önce 'Ampul Tayyip' ve sonra da 'Tüccar Tayyip' şeklinde slogan attıkları anlaşılmıştır” dedi.....
Gezi Parkı eylemleri sırasında sprey boya ile yazı yazdığı gerekçesi ile hakkında dava açılan 11 yaşındaki B.T.İ'nin duruşmasından önce, ona destek vermek için bir araya gelen vatandaşların içinde bulunan 4 çocuk hakkında dava açıldı. Yaşları 12-15 arası olan Z.N.A, A.P, E.Ç ve N.P'nin eylem sırasındaki CD görüntüleri, olay tutanağı, çocukların savunmaları, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm soruşturma evraklarını delil olarak sunan savcı, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince iddianamesini görüşülmek üzere Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesi'ne verdi. İlk duruşma önceki gün gerçekleşti. Duruşma ileriki bir tarihe ertelendi. Ancak, ilgili savcının iddianamesi, bu tür 'suç'lar için Türkiye 'deki çeşitli mahkemelerde farklı kararlar verildiğini ifade ederek, olay anını, “BTİ isimli bir çocuk hakkında, Gezi Parkı eylemleri sırasında yere sprey boya ile yazı yazdığı gerekçesi ile Cumhuriyet Başsavcılığı'mızca, önceki bir tarihte kamu davası açıldığı adı geçen çocuğun, Çanakkale Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı, mahkemede duruşmanın görüleceği, 21 Ocak 2014 tarihinde BTİ'nin yargılanmasını protesto etmek amacıyla yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı, suça sürüklenen çocukların yaklaşık 150 kişilik bir grup ile birlikte Çanakkale Adliyesi önünde toplandıkları, suça sürüklenen çocukların ve grubun geri kalanının ifade özgürlüğü kapsamında kalan çeşitli sloganlar attıkları, bunun yanında suça sürüklenen çocukların, dosyada bulunan CD'nin (........) ismi ile adlandırılan görüntüsünün 00.12 saniyesinde açıkça görüldüğü şekilde önce 'Ampul Tayyip' ve sonra da 'Tüccar Tayyip' şeklinde slogan attıkları, Çanakkale Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından; olay tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk A.P'nin hakaret suçu bakımından cezai ehliyetinin bulunmadığı yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır” sözleri ile anlattı.
AİHM 'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ' DİYOR
İlgili savcı iddianamesinde, “Olay günü hükümet aleyhine atılan, diğer sloganlar ifade özgürlüğü kapsamında kalmakla birlikte; 'Ampul Tayyip-Tüccar Tayyip' şeklinde slogan atılması; hakaret suçu kapsamında ele alınıp değerlendirilmelidir. Genel olarak toplumda bulunan her insan kendisine, 'Ampul' şeklinde hitap edilmesini bir hakaret olarak kabul etmektedir. Ancak bu sözlerin muhatabı olan kişinin kamuya mal olmuş bir kişi olması durumunda bazı sert ve sarsıcı sözler, AİHM içtihatları çerçevesinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmektedir. Bu konuda ülke içinde farklı mahkemelerden söz konusu sözlerden, 'Ampul Tayyip' sözünün hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı yönünde farklı kararlar çıkmıştır. Bu hususta karar verme yetkisi yine mahkemelere aittir” ifadelerine de yer verdi.
'KARAR MAHKEMELERİN'
İddianame, “Suça sürüklenen çocukların, olay günü protestolara katıldıklarını kabul etmeleri, suça sürüklenen çocuklardan E.Ç.'nin, diğer suça sürüklenen çocuklarla birlikte 'Ampul Tayyip-Tüccar Tayyip' şeklinde slogan attıklarını kabul etmesi, dosyada bulanan CD'nin (........) ismi ile adlandırılan görüntüsünün 00.12 saniyesi ve tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocukların olay günü birlikte yukarıda izah edildiği şekilde yaptığı kamu görevi gereği tanıdıkları Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 'ı kastederek aleni bir ortamda 'Ampul Tayyip-Tüccar Tayyip' şeklinde sloganlar atarak, üzerlerine atılı kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu işledikleri, cezai ehliyeti bulunmadığı yönünde rapor düzenlenen A.P.'nin cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına, karar verme yetkisinin, ekte bulunan Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin 2011/8130E. Sayılı içtihadından da anlaşıldığı üzere Cumhuriyet Başsavcılıklarına değil, mahkemelere ait olduğu, mütalaa edildiğinden; suça sürüklenen çocukların mahkemenizde yargılamalarının yapılarak eylemlerinin sübutu halinde yukarıdaki sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına; ayrıca suça sürüklenin çocuklardan A.P. ile ilgili olarak cezai ehliyetinin bulunmadığının mahkemenizce değerlendirilmesi halinde, hakkında Çocuk Koruma Kanunu'nda düzenlenen çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunmasına, karar verilmesi, kamu adına talep ve ibra olunur” ifadeleri ile son buluyor.