Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, incelemelerde bulunmak üzere deprem bölgesi Van'a gitti.
Bakan Erdoğan Bayraktar ve beraberinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapım Daire Başkanı Uğur Serencam ve AFAD İyileştirme Daire Başkanı Gökhan Çebi ile birlikte Hacıbekir Mahallesi'nde bulunan Mehmetçik Çadır Kenti'ndeki mescitte cuma namazını kıldı, ardından Bakan Erdoğan Bayraktar, çadırlarda kalan depremzedelerle bir süre sohbet etti.
Yemek sırasında bekleyen vatandaşların sıkıntılarını dinleyen Bakan Bayraktar, depremde mağdur olanların yeni evlerini yapmak için çalıştıklarını, en kısa sürede çalışmaların tamamlanarak evlerin hak sahiplerine teslim edileceğini kaydetti.
Bakan Bayraktar, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün gençlere ve çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler düzenlediği çadırları gezdi. Çadırların birinde şarkı söyleyen çocukları bir süre dinleyen Bakan Bayraktar, çocuklarla da sohbet etti.
Daha sonra etütlerin düzenlendiği çadırları gezen Bakan Bayraktar, burada çocuklara seslenerek, ''Evlerinizi ve okullarınızı en kısa zamanda yapacağız. Burada ailenizle birlikte geçici kalıyorsunuz. Bu çadırda şimdilik etüt yapıyorsunuz. İnşallah yapacağımız pırıl pırıl okullarınıza girerek daha sağlıklı bir eğitim alacaksınız. Allah hepinize yardımcı olsun'' diye konuştu.
Çadır kentteki temaslarının ardından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne gelen Bakan Bayraktar, köy muhtarlarıyla basına kapalı olarak bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Bayraktar, ''Van olduğu yerde kalıyor, Van'ın merkezinin değişeceği yok. Bugün dünyaya baktığımız zaman, Kobe'den tutun da Amerika'nun güneybatısına kadar deprem riski altında olan şehirler var, İstanbul da öyle...'' dedi.
Van değişmek ve gelişmek durumunda olduğunu vurgulayan Bakan Bayraktar, Van'dan şu anda 41 kilometrelik bir çevre yolu yapımının devam ettiğini, bunun depremden önce başlayan bir çalışma olduğunu anlattı.
Kentin çevre yoluna, kuzeye, Edremit'e ve doğuya doğru gelişme durumu olduğuna dikkati çeken Bakan Bayraktar, ''Biz daha önce Edremit'te konutlar yaptık. Orası çok güzel bir yer. Onlar gelişecek. Şimdi bu deprem olunca yeni yerleşim yerlerini, zemini daha sağlam yerler üzerinde, çevre yolu aksı içinde, Edremit'te, Bostaniçi'nde, Kalecik köyünde ve yeni alternatif çıkarsa orada da, Kevenli'de de düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.
Şu anda çok sayıda ekibin kentte çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Bakan Bayraktar, köylerde konteyner dağıtımının yüzde 75-80'inin tamamlandığını belirterek, ''Ayrıca 12 köyümüz var, bunlar riskli yerlerdeydi. Şimdi bunların yerlerini değiştireceğiz. Bu çalışmalar devam ediyor'' dedi.
Van'a gelen konteyner sayısının 7 bine ulaştığına dikkati çeken Bakan Bayraktar, ''Türkiye'de nerede konteyner üreten bir fabrika varsa hepsiyle irtibata geçildi ve yağmur gibi konteyner yağıyor Van'a'' ifadelerini kullandı.
Van Gölü'nün etrafında ise bir kuşaklama yapma, gölün çevresini temizleme niyetleri olduğunu belirten Bakan Bayraktar, ayrıca şehrin atık su ve temiz su hatlarının da yenileneceğini anlattı.
Van'a yeni yapılan çevre yolu ile şehir merkezinde olan yollara da dikey yollar yapacaklarını dile getiren Bakan Bayraktar, ''Dolayısıyla Van'ın merkezinin yerinin değişmesi söz konusu değil, Van'ın gelişmesi söz konusu'' dedi.
Gazetecilerin, ''Sakarya'da orta hasarlı binalara elektrik su ve doğalgazı kesildi bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
''Yani şu anda bununla ilgili yasa tasarı taslağımız var. Vatandaş odaklı, vatandaş eksenli, vatandaşı koruyan, kollayan.... Depreme riski altında olan, depreme karşı dayanıksız olan binaları mutlaka yenileyeceğiz. Sakarya Valisi biraz bu iş için ileri adım atarak buna başladı. İstanbul'da da şu anda başlandı buna. Düzce'de de başlandı. İnsanlarımız ölmesin, mağdur olmasın diye çok daha radikal, çok daha ciddi tedbirler almak durumundayız. İnşallah bu konuda adımları hızlandıracağız. Meseleye insanların elektriğinin, suyunun kesilmesi olarak bakmamak lazım. Bu doğru değil. İşin özü insanlarımızı riskli binalardan kurtarmaktır. İnsanlara yardım etmek suretiyle artık mühendislik hizmeti almamış olan, deprem riski altındaki binaları boşaltmamız lazım. İnsanlarımızı buralardan kurtarmamız lazım. İşin özü budur. Bu Türkiye'nin meselesidir.''