15-16 Kasım'da yapılacak G-20 zirvesi öncesinde Antalya'ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
"FIRAT'IN BATISINA KİMSE GEÇEMEZ"
Erdoğan, terör örgütü PYD'nin Suriye'deki faaliyetlerine ilişkin soruya "Fırat'ın batısına geçme konusunda kararlılığımızı biliyorsunuz. Fırat'ın batısına kimse geçemez bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı." cevabını verdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Liderlerle ikili görüşmelerimiz olacak. Oturumları yöneteceğim için ayrılmam mümkün değil. Boşluklarda görüşmelerimiz olacak. Liderlerin hassasiyetine teşekkür ediyorum. Arjantin'deki seçimler sebebiyle sadece Arjantin Cumhurbaşkanı gelemeyecek.
Bizim şunu açık ve net ortaya koymamız lazım. DAİŞ başta olmak üzere tehdit oluşturan tüm terör örgütlerine karşı, Türkiye'nin gerek kendi başına gerek kollektif olarak, attığı ve atacağı adımlar var.
İncirlik'te konuşlu uçaklar var. Gerekirse diğer üsleri de kullanma şansları olacak. Bu konuda kararlıyız. Dün akşam Obama ile de 45 dakika süren görüşmemizde salt bu konuyu konuştuk. Koalisyon güçlerinin tavrı çok önemli. Çevredeki ülkelerin DAİŞ'i vuruyoruz diye sivilleri, Bayırbucak Türklerini vurması hoş karşılanmaz. Bunu kendilerine de hatırlattık, söyledik, söylüyoruz.
TAMPON BÖLGE SÖZ KONUSU DEĞİL
Tampon bölge olayını literatürden çıkaralım. Tampon bölge söz konusu değil. Uçuşa yasak ve terörden arındırılmış bölge olayı vardır. Bir de eğit-donat vardır. Bu konuda da zaten çalışmalarımız baştan itibaren devam ediyor. Terörden arındırılmış bölge konusunda dost ülkeler de bu noktaya gelmeye başladı. Uçuşa yasak bölge konusunda kara operasyonu konusunda da olumlu gelişmeler var. Bu da artık kabullenilmiş durumda. Biz yaşadığımız için birçok şeyi tespit edebiliyoruz. Onlar dışında.
TEŞEBBÜS EDENLERE GEREĞİ YAPILDI
Fırat'ın batısına geçme konusunda kararlılığımızı biliyorsunuz. Fırat'ın batısına kimse geçemez bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konudaki hassasiyetlerimiz, bundan sonra çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bunu da gerek milletimin gerekse tüm dünyanın bilmesi lazım."