Musul'daki Türk askerinin varlığı ve Mesut Barzani ile konuya ilişkin bir görüşmenin olup olmadığı yönündeki bir soruya Erdoğan, "Rusya Federasyonu BM Güvenlik Konseyi'ne Ne adına gidiyor? Rusya Federasyonu'nun ben burada niye niçin varım dünyaya izah etmesi lazım. Askerleri geri çekmek gibi bir şey şu anda söz konusu değil. Musul'a askerlerimiz muharip olarak gitmemiştir. eğitimci olarak gitmiştir. Sabırla yaklaşım inanıyorum ki diplomatik ilişkilerimizi güçlü hale getirecek" diye yanıt verdi.
Türkiye ile Bosna Hersek ilişkilerinin önemine vurgu yapan Erdoğan, Bosna Hersek'in huzur ve istikrarı yalnızca Balkanlar'ın değil tüm Avrupa'nın barışı, istikrarı açısından önem arz etmektedir. Atalarımızın da dediği gibi 'yalnız taş, duvar olmaz.' bugün yaptığımız görüşmelerde Türkiye'nin her alanda Bosna Hersek'in yanında olduğunu bir kez daha vurguladık. Bosna Hersek'in Avrupa kurumları ile bütünleşmesine ve Avrupa Atlantik yönelimine verdiğimiz desteğin altını bir kez daha çizdik. Bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde ihtiyaç duyacakları her alanlarında Bosna Hersek'in yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. İşbirliğimizin geliştirilmesi noktasında hem fikiriz. Türkiye terör ile mücadelesinde her daim Bosna Hersek'in ve dostlarının yanında olacaktır. Bosna Hersek ile olan dayanışmamızı serbest ticaret anlaşması ile çok daha ilerilere taşımanın gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.
"MUSUL'A ASKERLERİMİZ MUHARİP OLARAK GİTMEMİŞTİR EĞİTİMCİ OLARAK GİTMİŞTİR"
Musul'daki Türk askerinin varlığı ve Mesut Barzani ile konuya ilişkin bir görüşmenin olup olmadığı yönündeki bir soruya Erdoğan şu şekilde yanıt verdi: "Buraya Türk askerinin gitmesi aslında 2002 yılında olan bir harekettir. Kendilerinin bizden eğitim noktasında talepleri olmuştur. Gerek asker gerek polis olarak bu tür talebi olmuştur. Askerlerimiz muharip olarak gitmemiştir. Eğitimci olarak gitmiştir. Gerek Başika'da gerek kamp yerindeki yaptıkları iş eğitimdir.
ASKERLERİ GERİ ÇEKMEK GİBİ BİR ŞEY ŞU ANDA SÖZ KONUSU DEĞİL
Eğitimi verdikleri peşmerge sayısına göre de bu sayı çoğaltılır veya azaltılır. Bunu geri çekmek gibi bir şey şu anda söz konusu değil. Bu ayın 21'nde de gerek Kuzey Irak gerek Türkiye gerekse Amerikalı dostlarımız ile 3'lü bir toplantı da ayrıca yapılacaktır. Irak'ın genelindeki gelişmeleri de değerlendirme fırsatı olacaktır.
RUSYA FEDERASYONU BM GÜVENLİK KONSEYİ'NE NE ADINA GİDİYOR?
Rusya Federasyonu'nun BM Güvenlik Konseyi'ne gitmesi ne adına o ayrı bir sorundur. Rusya Federasyonu burada taraf değildir. Ne adına oraya gidiyor o da ayrı bir konu. Türkiye olarak bizler oradan verilen cevabı da şu anda gördük. Nitekim BM Güvenlik Konseyi bu müracaatı bildiğiniz gibi reddetti.
TALEP EDİLMEDİĞİMİZ BİR YERDE YOKUZ
Bundan sonraki süreçte ne olur onu da izlemeye devam ederiz. Ama biz Türkiye olarak özelikle bölgedeki gelişmelerde koalisyon güçleri ile müşterek hareket alanını kendimize seçmiş bulunuyoruz. Talep edilmediğimiz bir yerde yokuz.
HER TALEP EDEN ÜLKEYE DE OLUMLU CEVAP VERMEYE KİMSE MECBUR DEĞİLDİR
Her talep eden ülkeye de olumlu cevap vermeye kimse mecbur değildir. Ama bizim bir özelliğimiz var nedir bu? Bir tarafta Suriye ile 911 kilometre sınırımız var. bu hayati bir anlam ifade ediyor. Öbür tarafta yaklaşık 390 kilometre Irak ile sınırımız var. bu da hayati bir önem arz etmekte.
RUSYA FEDERASYONU'NUN BEN BURADA NİYE, NİÇİN VARIM DÜNYAYA İZAH ETMESİ LAZIM
Peki Rusya Federasyonu'nun bu ülkeler ile bir sınırı mı var? Değil. Tartus'ta malum bir üs kurmuşlardı. Şimdi o yetmedi bir de daha kuzeyde Lazkiye'nin kuzeyinde yeni bir üs kurmak suretiyle oraya şu anda uçakları, füzeleri ile yerleşmiş durumda. Önce onu dünyaya izah etmesi lazım. Ben burada niye, niçin varım?
SABIRLA YAKLAŞIM İNANIYORUM Kİ DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİ GÜÇLÜ HALE GETİRECEK
Bunları gayet güzel karşılıklı konuştuğumuz zamanlarda hiç gündeme gelmiyordu. Ama şimdi bunların hepsi gündeme geldi. Şimdi artık duygusal yaklaşımları görüyoruz. Biz Türkiye olarak yine gerilimden yana olamayacağız sabırlı olacağız. Bu sabırla yaklaşım inanıyorum ki diplomatik ilişkilerimizi güçlü hale getirecektir. Belki yeniden inşasına vesile olacaktır."
ERDOĞAN, "KIZIM O SEBZELERİ NASIL ALSIN BOSNA HERSEK?" DİYEREK GÜLDÜ
Rusya'nın geri gönderdiği yaş sebze ve meyvelere ilişkin bir soru üzerine Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, "Sorumluluk ve hassasiyet taşımak zorundayız. Bosna Hersek'te Hırvatlar ve Sırplar birlikte yaşadığı için Rusya konusunda çok hassas davranmak zorundayız. Hassasiyetimizi devam ettirerek herhangi bir anarşist tavra izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin Rusya'ya satamadığı eşyalar yerine bir rol oynayabileceği söz konusu olabilir. Fakat, Bosna Hersek çok küçük bir ülke. Türkiye'den Avrupa'ya gidecek süt ürünleri konusunda bir köprü oluşabiliriz. Bir becayiş söz konusu olabilir. Rusya ile olan sorunun çok kısa sürede çözüleceğine inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Bu ifadeler üzerine Erdoğan, "Kızım o sebzeleri nasıl alsın Bosna Hersek?" diyerek güldü. Erdoğan, "15 bin ton et konusunda muhatabımız Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin yönetimidir. Bizim onlara verilmiş sözümüzdür. Şu anda bu yıl itibariyle bu etin tamamını ithal edemedik. Bizden ricalar ile 2016 yılına da münhasır kıldık. 2016 yılı itibariyle de bu eti almaya devam edeceğiz. Gerekirse bunu daha da çoğaltmak mümkün olabilir" diye konuştu.
Açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve üzerine Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri el ele tutuşarak basına poz verdi.