TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon eski Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl, kürtaj tartışmalarıyla ilgili canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın "Kürtaj cinayettir" sözleriyle başlayan tartışma gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Erdoğan'ın talimatıyla kürtajla ilgili düzenleme çalışmaları başlatıldı.
Düzenlemeye son şeklini verecek olan TBMM Sağlık Komisyonu'nun başkanı Cevdet Erdöl, konuyla ilgili NTV Gece Bülteni'nde Ahmet Arpat'ın sorularını yanıtladı.
ULUDERE'DEN DE BETER
Erdöl, Erdoğan'ın "Her kürtaj bir Uluderedir" sözlerine atfen, "Kürtaj Uludere'den de beter bir iş" dedi.
Erdöl şunları kaydetti:
"Tıbben gerekli durumlarda sezeryan ve kürtaja kimse karşı değil. Sayın Başbakanımızın bu yönde söylediği bir şey yok. Uludere benzetmesini garipseyenler var. Uludere'de bir çatışma ortamı var, terörist zannedilerek bombalanan insanlar var. Anne karnında ise tamamen masum bir yavru var, bu Uludere'den de berbat bir iş."
'2 YIL ÖNCE SÖYLEDİM'
Kürtaj ile ilgili yaklaşık 2 yıldır bazı çalışmalarını bulunduğunu dile getiren Erdöl, "Bunu ilk defa sayın Başbakanımız söyledi diye söylüyor değilim. Çocuk hakları denildiği zaman 0-18 yaş anlaşılıyor.
Bu çok yanlış bir tanım. Çünkü çocuk doğmadan önce de bazı haklara sahiptir. Bununun eksi 1 ile 18 olarak tanımlanması konusunda Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na ve Sağlık Bakanlığı'na resmi mektup yazdım.
Sadece 0-18 yaş arasındaki çocukların değil, anne karnındaki çocukların da haklarını savunmamız lazım" diye konuştu.
'KÜRTAJ DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİL'
Erdöl, yeni düzenlemeyle kürtajda gebelik süresi sınırının 4 haftaya çekilmesi çalışmalarına da değindi.
Canlılığın fark edildiği zaman açısından 4 hafta üzerinde bilim insanlarının bir ittifakı olduğunu anlatan Erdöl, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilim hiçbir zaman bir doğum kontrol methodu olarak kürtajı kabul etmiyor. Bunun için başka teknikler var. Hamile kalmayı önleyici tedbirlere evet ama hamile kaldıktan sonra hiçbir annenin arzusuyla kürtaj yaptırma hakkı olmadığını düşünüyorum."