İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, "Ergenekon Soruşturması"na ilişkin açıklamaları İngiliz basınında yankı bulmaya devam ediyor.
Financial Times gazetesinde Vincent Boland imzası ile çıkan haberde, 86 kişinin hükümeti devirmekle suçlandığı belirtildi. Haberde, "Ergenekon soruşturması, İslami eğilimli hükümet ile askerinde dahil olduğu laik elitler arasında bir güç mücadelesinin parçası olarak görülüyor. Ayrıca, soruşturma, AK Parti'nin kapatılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a siyaset yasağı getirmesi ile sonuçlanabilecek dava ile de ilişkilendiriliyor." denildi.
Gazete, bu iki davanın aynı zamana denk gelmesinin İstanbul'daki mali piyasaları tedirgin ettiğini ve uzun dönemli bir istikrarsızlık olabileceği endişesini arttırdığını kaydetti. 1 Temmuz'da gözaltına alınan ve bir kısmının tutuklanarak hapishaneye koyulduğunu hatırlatan gazete, bu kişiler için ek iddianame çıkarılacağını belirtti. 1 Temmuz'da iki emekli orgeneralin de tutuklandığını belirten Financial Times, "Türkiye'de üstdüzey generallerin gözaltına alınması daha önce eşi görülmemiş birşey. Ordu, bu durum karşısında şimdiye kadar sessiz kaldı." dedi.
Boland imzalı haberin yanı sıra Financial Times gazetesinde bir başyazı da bu konuya ayrıldı. "Türkiye'yi konuşmak" başlıklı yazıda aralarında işadamları, gazeteciler ve emekli askerlerin darbe ile suçlanması "Türkiye'yi saran siyasi krizin büyüklüğünün açık delili" olarak yorumlandı. Başyazının devamında, "Dava, siyasi müdahele olmadan yolunda devam etmeli. Daha temelde, laik çevreler, mecliste büyük çoğunluğa sahip AK Parti'yi kapatmaya yönelik akıllıca olmayan çabalarını tekrar gözden geçirmeli. AK Parti, başörtüsü sorununu bu kada öne taşımamalıydı ancak çağdaş yüzlü İslami bir siyaset geliştirdikleri için takdiri hakediyorlar. Kırsal kesimlerdeki yoksulların gelirlerini de artıran ekonomik performansları da ortada. Demokrasi, İslami bir hükümeti iktidara taşıyorsa bu hükümetler demokratik hakları tehdit etmedikleri sürece, ki AK Parti böyle birşey yapmadı, laikler, seçmenlerin kararını kabul etmeli." diye yazdı. İslamciların ve laiklerin "uzlaşması gerektiğine" dikkat çeken gazete, "Aksi taktirde iki tarafın da istediği modern ülke zarar görecek. Başörtüsü üzerinde mantıklı bir uzlaşı iyi bir başlangıç olabilir." diye yazdı. Yazıda Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı tutumu da eleştiri konusu oldu. Gazete, "Kriz ayrıca Avrupa Birliği'nin Ankara'nın üyelik sürecini olumlu bir şekilde ele alamamasının içler acısı bir göstergesi. Avrupa Birliği, Türkiye'ye net şartlar ve takvim verseydi generaller ve AK Parti, enerjilerini başörtüsüne değil üyelik için harcarlardı." diye yazdı. Türkiye'de yaşananların AB'ye Ankara'nın biryere gitmeyeceğinin bir göstergesi olduğunu belirten Financial Times, "İstikrarsız büyük bir komşu ile uğraşmak Türkiye'nin AB yolunda yaşanacak sorunlarla uğraşmaktan daha fazla dikkat ve para gerektirecek. Çok geç olmadan Birlik, tereddütlü çabalarını tekrar canlandırmalı." şeklinde yazdı.
Aynı konuya sayfalarında değinen Guardian, AK Parti'nin kapatılma davası ile Ergenekon davasının, "Türkiye'nin ruhu için savaşı" temsil ettiği yorumunda bulundu. Gazete, "Öncelikle askerlerin ve yargının bulunduğu ülkenin eski sahipleri, Atatürk zamanında kurulan laik sistemi AK Parti'nin parçalamaya çalıştığından şüpheleniyor. Bu iddiaları reddeden parti, demokratik reform ve modernizasyon için bir güç olduğunda ısrarcı. Pekçok emekli asker suçlansa da ordu, Ergenekon ile bağlantısı olmadığını belirtiyor." dedi.