Dink cinayetinin planlayıcısı olduğu iddia edilen Tuncel, polis muhbiri olması için kendisini üniversitedeki bir hocasının ikna ettiğini açıkladı
HRANT Dink cinayeti sanıklarından ve ekibin 'Büyük Abisi' olarak gösterilen Erhan Tuncel, Tekirdağ 1 No'lu F tipi cezaevinde Mülkiye Başmüfettişine 02 Ağustos 2007 tarihinde verdiği ifadesinde, kendisini polis muhbiri olmaya üniversitede çok sevdiği bir hocasının ikna ettiğini öne sürdü. Tuncel ifadesinde '2004 yılındaki Mc Donalds bombalanmasının ardından, okulda değer verdiğim bir hocam emniyet istihbarat görevlileri ile irtibata geçmiş. Hocam bana teklifte bulundu. Ben de 'üzerime düşen bir şey olursa yaparım' dedim. Hocamın verdiği telefon numarasından polis memuru M.Z.'yi aradım. Böylece bu stihbaratla ilişkim başladı' dedi. İstihbaratla ilişkisinin tam olarak ne zaman kesildiğini bilmediğini belirten Tuncel, 'Bana ilişkimin kesildiğini söylemediler. Gazetelerden öğrendim' diye konuştu.
Mahkemede verdiği ifade de Dink'in Agos Gazetesi önünde ensesinden vurulacağını irtibatlı olduğu istihbarat görevlisine bildirdiğini ifade eden Tuncel, 'Zamanını tam olarak hatırlamıyorum. Performans değerlendirmesi için istihbarat müdürü beni çağırmıştı. Kendisiyle makamında görüştüm. Kendisine Yasin'in Zeynel'i Hrant Dink'i öldürmeye göndereceğini ancak Zeynel'in kararsız olduğunu da söyledim. Müdür Bey Özgür'ü çağırarak benim için 'Bak bu eleman bir yıl yatar, bir iş getirir bu önemli' dedi. Ben müdür beyin benim için bunu neden söylediğini anlamadım' diye konuştu.
Zirve'de ortalığı karıştıran iddialar
MALATYA'DA işlenen misyoner cinayetinin azmettiricisi olduğu gerekçesiyle Adıyaman Cezaevi'nde ifadesine başvurulan Bülent Varol Aral şok iddialarda bulundu. Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle yakın koruma isteyen müdahil avukatlarından Kemal Cengiz'in azmettiricilerden olduğunu iddia eden Varol, Zirve Yayınevi, Hrant Dink ve Rahip Santaro olaylarının birbirleriyle bağlantılı olduğunu söyledi.
PKK BAĞLANTISI
Aral, cinayete kurban giden kişilerin yasa dışı örgütlerle bağlantısının olduğunu ve Kuzey Irak'taki Peşmerge ve PKK ile işbirliği yaptığını öne sürdü.