Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Fed'in faiz kararına ilişkin, "ABD'nin alacağı kararlardan Türkiye'nin etkilenmesi, diğerleri gibi olması muhtemeldir ama biz AB kararlarından daha çok etkileneceğiz. Yani pozitif anlamda daha çok etkileneceğiz" dedi.
İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sunduğu "Neler Oluyor" programına katılan Ekonomi Bakanı Zeybekci gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. "Bu ülkenin, bu milletin geçmişindeki bütün şehitleriyle beraber, son günlerdeki şehitlerimizi ve dünkü 5 polis kardeşimizi de rahmetle, minnetle anıyorum" sözleriyle konuşmasına başlayan Zeybekçi, "Bu günlerde teröre karşı, bu hain girişime karşı; bu ülkeyi bölmek ve parçalamak, kardeşi kardeşe düşürmekle ilgili bu ihaneti, birlik ve beraberliğimizle aşacağız. Bu hain ura karşı, hastalığa karşı en büyük ilaç, en önemli ilaç, en etkili ilaç, bunun kökünü kurutacak olan ilaç; kardeşliğimizdir. Biz bir ve beraber olacağız. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazayla, bütün etnik gruplarla, alevisiyle, sünnisiyle. Biz bir oldukça bunlar kahrolacaklar ve inşallah bir gün geldikleri gibi gidecekler" ifadelerini kullandı.
"MİLANO EXPO'DA EN ÇOK ZİYARETÇİ ALAN STANT, TÜRKİYE STANDIYDI"
Açılışı yapılan Milano Expo hakkındaki görüşlerini aktaran Zeybekci, "Milano'da en büyük 3'üncü ülke standı Türkiye'ye ait ama en güzeli Türlkiye. Pazertesi günü Türkiye milli günüydü. Açılışı 1 Mayıs itibariyle yapmıştık zaten, 31 Ekim'de sonlanacak. Dünde bize gelen sıraydı, milli gündü. Göndere bayrağımızı çektik, İstiklal marşımızı okuduk, orada etkinlikler yaptık. Mehteran ile EXPO'nun ana caddesinde Türk heyeti olarak yürüdük. En çok ziyaretçi alan stantta Türkiye standıydı. Anadoluyu anlatan, özellikleri çok farklı, tek giriş kapısından insanları sırayla alırlarken, kontrollü bir şekilde alırlarken, hizaya sokarak alırlarken Türkiye'nin standı Anadolu gibi. Mevlana'nın memleketi olan, Mevlana'nın yurdu olan Anadolu gibi. Biz diyoruz ki; "Gel. Ne olursan ol, kim olursan ol gel'. Bizim standımıza, Türkiye'ye nereden gelirsen gel diyoruz. Bütün dünyada şuan da göçmenlerle ilgili, mültecilerle ilgili dramların yaşanmasına sebep olurken biz, "gel" diyoruz. Kapılarımız sonuna kadar açık" şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANININ GÖNDERDİĞİ LİSTENİN ONAYLANDIĞI İDDİASI; "DEDİKODU VE SÖYLENTİ HAREKETİ"
12 Eylül'de gerçekleştirilen AK Parti Kongresini değerlendiren Zeybekci, "Sayın Cumhurbaşkanı listeyi gönderdi, siz o listeyi mi onayladınız?" şeklindeki soruya, "Bu tabi topyekun dedikodu ve söylenti hareketi. Yani itibar suikasti operasyonu. Bu güne kadar AK Parti'nin bütün organları nasıl oluştuysa, ilk kurulduğu andan itibaren nasılsa, bütün kararlarımızı öyle aldık. 7 Haziran seçimleri oldu. 7 Haziran seçimlerinden sonra Başbakanımız, genel başkanımız, Türkiye'de seçim sonuçlarını istişare etmediği parti örgütümüzün hiçbir kısmı kalmadı. Bugüne kadar, bizim parti yönetimimizle ilgili listeler, yoğun istişareler sonucu olur. Parti örgütümüzün tüm mensuplarıyla, bütün il başkanlarıyla, bütün il başkanlarıyla; kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla tamamıyla istişarelerle, onların vermiş olduğu fikirler alınarak, bunların havuzda toplanarak, başta tabi ki genel başkanımızın liderliğinde, onun oluşturduğu ortamda bunlar oluşur. Asla ve asla ben bunu saygısızlık olarak görüyorum. Cumhurbaşkanımızın liste olarak, böyle bir şekilde algılanmasını. Diğer taraftan şunu da unutmamak lazım, Cumhurbaşkanımız siyasetin göbeğinden gelen birisi, siyasetin içinden gelen birisi, 40 yılı aşkın süreden beri siyasetin içerisinde. Bu davanın bayrağı, sancağı olmuş birisi, partimizin onursal kurucu genel başkanı. Şuandaki genel başkanın, şuandaki başbakanın, Cumhurbaşkanımızla istişare etmesi, onun görüşlerine başvurması kadar doğal bir şey olamaz. Bu birlerini rahatsız ediyorsa, bu onların rahatsızlığı bizi ilgilendirmiyor. Biz şuan da muhteşem bir kongre yaptık. Bizim AK Parti kongrelerimiz, muhteşem bir şölen havasında olur, muhteşem bir düğün havasında olur. Orada bir ateş yakılır, orada yakılan ateşle Anadolu'nun tamamına bir heyecan verilir. Bu kongrede müzik yoktu, etkinlikler, şenlik, şölen havası yoktu. Şehitlerimize olan saygıdan dolayı, o bölümünü tamamen iptal ettik ama ona rağmen muhteşem bir kalabalık, muhteşem bir coşku, dışarıda ve içeride vardı. 31 kişi dışarıda kaldıdan ziyade, bakın o kadar muhteşem bir havuza sahibiz ki, o kadar geniş bir kadroya sahibiz ki. AK Parti şuan da, en az şuandaki kurulan kalitede bin tane MKYK kurar, bin tane MYK kurar. Böyle zengin bir havuza sahip. Şuan da MYK üyeleri ne kadar yetkinse, ne kadar bu işe yatkınsa, ne kadar bu iş için uygunsa, ayrılanlar da o kadar uygundu. Bu bir nöbet değişimi. Bundan sonra da bu nöbet değişimi devam edecek. Tabi AK Parti, bu ülkenin şuan itibariyle tek başına iktidara gelme ihtimali olan, aday olan tek parti. Bütün siyasi parti mensuplarına soruyorum, "Diğer partilerin iktidara gelmeleri gibi, böyle bir ihtimal var mı?" Kendileri böyle bir şeye inanıyorlar mı? Hayır. Bırakın tek başına koalisyonda iktidar olmayı bile asla hayal etmeyen bir dönem yaşamadık. Asla böyle bir şeyi kabul etmeyen bir dönem yaşamadık mı? Şimdi tek başına iktidar olma ihtimali bu kadar yakın olan ve buna aday olan ve Allah'ın izniyle 1 Kasım'da olacak olan bir partide, kadroların değişikliği, bir MKYK son derece önemlidir. Burada nöbet değişimleri de son derce önemlidir. Bunun da kamuoyunda halkta, yani 78 Milyon tarafından dikkatle izlenmesini, tartışılmasını da ben son derece doğal karşılıyorum. Başka partilerde bakın CHP'ye, her kongrelerinde inanılmaz değişiklikler olur. Onları eleştirmek anlamında asla öyle bir şey söylemiyorum. Çünkü onların kongrelerine de saygı duymak lazım, oluşan yönetimlerine de saygı duyuyorum ama demek ki bu kadar dikkat ediliyorsak, evet biz doğru yoldayız" cevabını verdi.
"BU TOPYEKUN MİLLİ BİR OPERASYONDUR, MİLLETİN OPERASYONUDUR"
Zeybekci, KOZA İpek ve Boydak grubuna yapılan operasyonlar sonrası TÜSİAD'ın yaptığı açıklamayla ilgili olarak, "Ben bugün terörle ilgili, bu ülkede anaların gözyaşını döktüren, kardeş kanı akıtan, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak üzere açık açık bunu beyan eden ve söyleyen terör örgütü ve onu destekleyen partiyle ilgili, bugüne kadar TÜSİAD'tan güçlü bir açıklamayı hep bekledim ama gelmedi. Ben şuan da bu operasyonlarla ilgili, adı geçen şirketlerle ve bunların finans kaynaklarıyla ilgili, sürdürülen süreçle ilgili yargı ve soruşturma aşamasında olduğu için nezaketen pek konuşmak istemiyorum ama bu ülkede her kim ki ahlakla bir şekilde vergisini ödemedi, her kim ki bu ülkede kayıtdışı, hukuk dışı; bu ülkeyi kasteden her ne varsa onlara destek verdiyse bunun hesabı sorulmalı, sonuna kadar gidilmeli. Bu bir operasyon, gerek terör örgütüyle gerekse diğer ütün devlete kasteden paralel yapılanma gibi, onun da dışındaki tüm çetelerle. Bu topyekun bir milli operasyondur, milletin operasyonudur. Operasyonu ben hep ameliyata benzetirim. Nasıl ki bir cerrah, bir doktor, bir hakim ameliyatın başına geçtiğinde bunu yarım bırakmazsa, bizde bunu yarıda bırakmayacağız, sonuna kadar gideceğiz. Bu devlet, bu millet, bu ülke sağlığına kavuşana kadar, artık hiçbir şekilde ur, hastalık tehdit etmeyene kadar kendini, sonuna kadar gideceğiz. Neye mal olursa olsun, nereye giderse gitsin, ne olursa olsun. İmam-ı Şafi'ye sormuşlar, "Fitne zamanı doğruyu nasıl anlarsın?" diye, demiş ki, "Düşmanın oklarının hedeflerine bakarım." Düşmanın hedefindeki doğrudur ve haktır. Bugün düşmanın oklarının hedeflerine baktığımız zaman, orada ki olanın sonuna kadar arkasındayız, sonuna kadar onunla beraberiz. Bütün okların hedefinde Recep Tayyip Erdoğan varsa, bugün AK Parti varsa, bugün AK Parti'nin genel başkanı ve başbakan varsa, biz doğru yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"YÜZDE YÜZ TERÖRE OY VERDİĞİNİZİN FARKINDA MISINIZ?"
"MKYK listesinde yer almayanlar ve bu dönem milletvekili yapılmayacak olanların yeni bir parti kurma düşünceleri var mı, böyle bir şey bekliyor musunuz?" yönündeki soruyu, Bakan Zeybekci, "Ben hiçbir AK Parti mensubunun, 9 Milyon 700 bin üyemiz var, tabi ki kurucularımızın, partimize hizmet etmiş olan ve Allah'ın her kula nasip etmediği bu millete hizmet anlamında da en yüce makamlarda bulunmuş olan hiçbir kimsenin böyle bir ihanet içerisinde yer alacağına inanmıyorum. Her kim ki burada kendine yer bulamadı, kim burada, istediği davasını savunamadı, kim dilediğince serbest bir şekilde konuları tartışamadı, bu burasıdır. O zaman herkesin ayrı görüşü varsa, sadece MKYK'dan alalım 50 tane yeni parti mi kuracağız? Böyle bir şeyi ben ihtimal dahilinde görmüyorum. Bu siyasi ortamda, buna en çok sevinecek olanlar bunu dillendirmek isterler. Bugüne kadar neler yapmadılar bize; meydanlarda, sandıkta, seçimlerde, milletin iradesinde halledemeyeceklerini gördüklerinde, ordu göreve diye meydanlarda bağırmadılar mı? İndirin bunları demediler mi? Yargıya çok komik mazeretlerle bu partiyi kapatın demediler mi? Baktılar orada da olmadı, millet itibar etmeye devam ediyor, teveccühünü göstermeye devam ediyor. Diğer iki partinin toplamından daha fazla oy alıyor. Milletten ümitleri yok. Çünkü millet bunlara iktidar vermiyor ve millet bunlara iktidar vermeyecek. Onun için diyoruz zaten gelin, sistemi de konuşalım. Bir partinin genel başkan yardımcısı, grup başkanvekili, bakanlık yapmış olan büyüğü, milletvekili çıkıpta, "Ben HDP'ye oy verdim" der mi? Bu şekilde farklı niyetlerle, farklı ambalajlarla barış güvercini olarak, kandırılarak bu millete yutturulmaya çalışılan bu parti. Bugün PKK ile yüzde yüz örtüştüğü artık kamu alem tarafından bilinen bu partiye oy veren kardeşlerimize soruyorum, yüzde yüz teröre oy verdiğinizin farkında mısınız? Ben herkesin oyuna saygı duyuyorum. Tekrar gidip de oraya oy verirlerse eyvallah diyorum. Amaç AK Parti'yi indirmekse, amaç AK Parti'yi aşağıya çekmekse, bu senin partinde gizli, gel sen bunu kendi partinde yap, git partine oy ver. AK Parti'ye zinhar oy verme, CHP'ye oy ver, MHP'ye oy ver, başka partiye oy ver" şeklinde yanıtladı.
"ÇOĞUNLUK YANLIŞLA İTTİFAK ETMEZ"
1 Kasım ile 7 Haziran seçimleri arasındaki farkın ne olacağı konusunda değerlendirmede bulunan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Türkiye kaynakları, Anadolu kaynakları, benim insanımın gönlü, kalbi tek başına iktidar diyor. Benim insanım gördü, siyasi istikrar ve ekonomik istikrar, tekrar büyüme, tekrar 2023 hedeflerine doğru, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru yeniden şahlanışa geçecek olan Türkiye'nin tek bir anahtarı var, oda tek başına iktidar. Bugün Türkiye'de, tek başına iktidara namzet tek parti vardır, oda AK Parti'dir. Onun dışında başkalarının ne oyunları varsa, ne hesapları varsa bugüne kadar olduğu gibi, son 13-14 yılda bu millet 11-12 tane oyun bozdu. 367 oyunlarını bozdu, kapatmalarını bozdu, aklınıza gelebilen tüm oyunları. Biz tekrar şunu söylüyoruz, bu millet ne derse o. Bu milletin söylediği sözün ne önüne virgül, ne arkasına nokta koyarız. Çoğunluk yanlışla ittifak etmez. Tek başına iktidar 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkacak. Bu görüntü, bu resim ortaya çıktıkça, ülke rahatlayacak, ekonomi rahatlayacak; ülkenin geleceğindeki o sis bulutları ortadan kalkacak ama birilerinin ufku kararacak, birilerinin geceleri kararacak, birilerinin hayalleri suya düşecek. 2003 yılında benin bu garip ülkemde, 2002 sonu itibariyle toplanan 100 liralık vergini 86 lirası faize gidiyordu ve yüzde yüzüde yurt dışına transfer ediliyordu. Bugün benim ülkemde toplanan verginin 100 liranın 13 lirası faize gidiyor, biz buna da karşıyız, buna da direniyoruz ki en aşağıya çekene kadar mücadele edelim. Kavga bu, eski şekilde olsun isteniyor, dizlerinin üzerine çökmüş bir Türkiye ekonomisi, birilerine tabi olmuş olan bir Türkiye ekonomisi isteniyor. Anadolu'dan çıkıp gelmiş, bu ülkenin evlatlarından, bu sistemin içinden, eli taşın altında; bu ülkenin sanayisinden, ekonomisinden, ihracatından çıkıp gelmiş olan bir ekonomi bakanı değil, Dünya Bankasından ve IMF tarafından memur olarak gönderilmiş olan ve Türkiye'de bırak ekonomiyi devleti tek başına yönetir hale gelen ekonomi bakanları istiyorlar. Bu bir daha olmayacak."
AVRUPA'NIN TAMAMINDAN DAHA FAZLA BÜYÜYORUZ"
"Bütçe fazlası veren bir ülkeyiz. 2015 yılında yüzde 3.8 büyüyerek, dünyanın en hızlı büyüyen 7. ülkesiyiz" diyen Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:
"Avrupa'nın tamamında daha fazla büyüyoruz. Cari açık yüzde 9'lardan 2014'te yüzde 5.7'ye indirmişiz; yüzde 30 civarında iyileşme var. İlk defa Türkiye'de cari açık ve bütçe açığı, ikiz açıklarla ilgili bir probleminin olmadığını büyük bir onurla söylüyoruz, bir zafer edasıyla söylüyoruz. Bu sene yüzde 4'e inecek. Yüzde 4'lü rakamları göreceğiz cari açıkta. Enflasyonla ilgili şuan da yüzde 7'leri görüyoruz, yüzde 6'lara doğru inşallah göreceğiz. Doların fiyatından dolayı şimdi istediğimiz anlamda aşağı inmiyor. Dolar fiyatıyla ilgili 7 Haziran öncesine gidelim, mayısın başında ben bir şey söylemiştim, dedim ki, seçim sonuçları tam olarak algılanmaya başladığında, doların üzerindeki spekülatif marj gider dedim ve 15-16 mayısta dediğimiz gibi aşağı doğru indi. Ondan sonra tabi ki seçim sonuçlarıyla ilgili netlik ortadan kalkmaya başlayınca tekrar spekülatif bir şekilde yukarı doğru getirildi. O güne kadar biz, Dolar-TL kurunda 6 biriminin oluşturduğu sepet, yüzde 21-22'ler civarında değer kaybederken, Türk Lirası onlardan 1-2 puan daha aşağıdaydı. Bu dünyanın, global ekonominin dolarla ilgili topyekun bir değerlenmesi, yeniden bir seviye oluşturmasıyla ilgili hareket. Biz 7 Haziran'dan sonra ayrıştık. Şu anda o ülkeler, 6 para birimi yüzde 21 civarında değer kaybetmişken 1 yıllık periyotta, Türk Lirası yüzde 28 değer kaybetti. Yani yüzde 7'lik bir farkımız var ve göreceksiniz 1 Kasım ile ilgili sonuçlar Allah'ın izniyle, milletimizin de iradesiyle, millet tekrar o muhteşem terazisini eline alıp da, terazinin dengesiyle ilgili şekli ortaya çıkmaya başladığından itibaren, Ekim başından itibaren dolar üzerindeki spekülatif marj, kendiliğinden yavaşça ortadan kalkacaktır ve istediğimiz seviyelere doğru gelecektir. Türkiye olarak, dünyada Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması olan, ekonomik olarak hemen hemen entegrasyona yaklaşmış olan tek ülkeyiz, Avrupa Birliği dışında olan. Biz ihracatımızın yüzde 43'ünü Avrupa Birliği ile yapıyoruz. Doğrudan yabancı sermaye girişlerimizin yüzde 70'ini Avrupa Birliği'nden alıyoruz. Eğer güçlü bir iktidar çıkar ve Türkiye büyüme, kalkınma, gelişme ve istihdamla ilgili, o hedeflere doğru çok güçlü yürüyüşünü ortaya koyduğu andan itibaren, biz dolar endeksinden de ayrılırız, pozitif anlamda ayrışırız. 2015 yılında işgücüne katılım oranı ilk defa yüzde 52'yi geçti."
"AB KARARLARINDAN POZİTİF ANLAMDA DAHA ÇOK ETKİLENECEĞİZ"
İlk 8 ayda ihracatta yüzde 9.3'lük bir düşüş olduğunu belirten Zeybekçi, "İthalatımızda ise yüzde 11'e yakın bir düşüş var. İlk defa bizim dış ticaret dengemizde, ihracatın ithalatı karşılama oranında yüzde 80'leri göreceğiz. Bunun içinde hizmet ihracatımız yok. Hizmet ihracatımızda yüzde 80'in üzerine eklediğimizde, ilk defa tarihimizde dengeyi konuşmaya başlayacağız. Ekonomi Bakanlığı olarak, hükümetimizin bilgisi dahilinde yaklaşık olarak 40 milyar dolarlık ithal etmezsek hiçbir şey kaybetmeyeceğimiz alanın üzerinde çok dikkatli davranıyoruz. Haksız rekabet yapan, benim ülkemde iç üretimimi, iç sanayimi, yerli üretimimi sabote eden, başka ülkeler tarafından sübvanse edilen ithalatlara karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Sadece bu sene yaklaşık 8 ile 10 milyar dolar civarında net Türkiye ithal etmediği zaman hiçbir şey kaybetmeyeceği ithalatı aşağı çekiyoruz. Türkiye'nin FED'in faiz arttırmasından etkilenmeyeceğini defalarca anlattım. FED faiz artırdığında dünya etkilenecektir, FED faiz arttırıyor doların değeri artıyor, AB Merkez Bankası ne diyor; "Euro'nun değerini düşüreceğim faizi artırmayacağım" artı, Amerika parasal genişlemeyi durdurup parasal daralmaya giderken, AB Merkez Bankası ne diyor; "Parasal genişleme yapacağım, 1.6 Trilyon Euro piyasaya para vereceğim" diyor. ABD'nin alacağı kararlardan Türkiye'nin etkilenmesi diğerleri gibi olması muhtemeldir ama biz AB kararlarından daha çok etkileneceğiz. Yani pozitif anlamda daha çok etkileneceğiz" diye konuştu.