Ankara Barosu tarafından düzenlenen Uluslararası 8. Hukuk Kurultayı kapsamında gerçekleştirilen Kapadokya gezisinde Avanos'a gelen Metin Feyzioğlu, bir seramik atölyesini gezdi.
"LİTERATÜRDE ANLATABİLECEĞİM CÜMLELER BİTTİ"
Kongre kapsamında Türkiye'ye gelen yabancı misafirlere son dönemlerde Türkiye'de yaşananları izah etmekte zorlandıklarını dile getiren Feyzioğlu, "Yabancı misafirler ülkemizin gündeminden dolayı çok şaşkınlar. Olanları anlatmakta gerçekten zorluk çekiyorum. Bir noktada sadece İngilizce lisanı değil bütün lisanlar tükeniyor. Sonunda şu cümleyle açıklıyorum 'son derece karışık' Bu şu demek 'tamam daha fazla sormayın' gerçekten literatürde anlatabileceğim cümleler bitti" dedi.
"DOĞRUYU SÖYLEYİNCE KIZIYORLAR"
Türkiye'de siyasi partiler arasında diyalog kültürü olmadığını savunan Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Geçen gün Meclis'te gördünüz. O ne tabloydu? Uçan tekmeler, hakaretler, bilgisayar atmalar, sövmeler, yani insan benim Meclis'im derken maalesef düşünüyor. Bunu söylediğiniz zaman siyasilere, size öfkeleniyorlar. Ben çok sert, çok ağır şahsımı hedef alan hakaretler karşısında tüm nezaketimle 'Evet biliyorum Meclis çatısı altında birbirinize çok sövüyorsunuz. Ama biz dışarıda buna çok alışık değiliz. O yüzden bunu kendi içinizde tutarsanız hiç olmazsa ülkeye yayılma eğilimi göstermez' demiştim. Daha çok kızdılar. Demek ki doğruyu söyleyince kızıyorlar. İnsanı merkeze alan insan odaklı çözümler ürettiğiniz zaman, ben bunu milletimizin benimseyeceğini düşünüyorum."
CUMHURBAŞKANLIĞI İDDİASI
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak mısınız" sorusu üzerine Feyzioğlu şu yanıtı verdi: "Bu soru sorulduğunda onur duyuyorum. Ben bir Türk vatandaşıyım. Bununla da övünen biriyim. Türk milleti dediğimde kıpır kıpır oluyor içim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak adım geçtiğinde onur duyarım. Ama hemen arkasından da şunu eklerim, hiçbir teknik direktör takımını şampiyon yapmadan bir başka takıma transfer olacağım hayaliyle şampiyonluğu göğüsleyemez. Şampiyon olamazsa da başka hiç bir takım onu istemez. Benim bulunduğum makamı en iyi şekilde temsil etme, bulunduğum kurumu zirveden zirveye taşımak gibi bir görevim var. Sonrası nasip, kısmet, Allah ne yolar açar, ne kapılar açar, ne kapılar kapar bundan sonrası kaderdir"