Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGC) Başkanı Atilla Sertel, Türkiye'de 67 gazetecinin cezaevlerinde olduğunu belirterek, bunların kurtulması noktasında yasalar çıkmasını talep ettiklerini belirtti.
Sertel, gazetecinin teröre bulaşmadığı sürece görüşünü özgürce ifade edip yazabilmesi gerektiğini ifade etti.
TGC'nin 40'ncı Başkanlar Konseyi toplantısı, Antalya'nın Alanya ilçesine bağlı Türkler beldesinde bulunan Alaiye Hotels'de yapıldı. Basın İlan Kurumu Genel Müdür Mehmet Atalay'ın da katıldığı konseye, Türkiye'nin 67 ilinde bulunan gazeteciler cemiyeti başkanları ile Azerbaycan'dan da bazı gazeteciler iştirak etti. TGF Genel Başkan Yardımcısı ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim'in ev sahipliğinde yapılan toplantı, İstiklal Marşı ve Azerbaycan'ın milli marşının okunmasıyla başladı.
Toplantıda konuşan Atilla Sertel, Türkiye'de, gazetecilik yapan insanların elinden alınıp holdinglere taşınan ve tekelleşen bir medya olduğuna dikkat çekti. Gazetecilik yapma anlamında basın ve ifade özgürlüğü açısından da Türkiye'nin bütün değerlerinin alt düzeye düştüğü bir ortam yaşandığını dile getiren Sertel, bunu hak etmediklerini kaydetti. Sertel, 171 ülke arasında 148. sırada anılmaktan hoşlanmadığını belirtti.
Sertel, gazeteci faaliyetlerinden dolayı tutuklu olan gazeteci sayısının 61 olduğunu söyledi. Sertel, şunları söyledi: "Gazeteci faaliyetlerinden dolayı 61 kişi olduğunu okuduğumuzda, bunu yalanlamak için uğraşmak yerine, meselenin özüne inip gazetecilerin kurtulması noktasında yasaların yapılmasını talep ediyoruz. Hangi dünya görüşü olursa olsun, hangi inanç olursa olsun hangi kültür olursa olsun, teröre bulaşmadığı sürece, eline silah almadığı sürece görüşlerini özgürce ifade edebilir yazabilir. Bunu her yerde talep ediyoruz, her yerde söylüyoruz."
Her ilde bir cemiyet olması, her ilçede bir cemiyet olması, tek cemiyet olma noktasında kararlı olunması gerektiğini vurgulayan Sertel, ‘Ben seçimi kaybettim, gider başka bir cemiyet açarım', ‘Ben bir oyla kaybettim, gider başka bir isim altında cemiyet açarım' mantığının yanlış olduğunu, bunu kabul etmemek gerektiğini ifade etti. Sertel, "Bu daha bölücülüğü, daha bölüşmeyi, daha da kutuplaşmayı getirir. Basın sorunlarını çözme noktasında bu daha da zedeleyici bir durumdur." şeklinde konuştu.
"ÖNCE GAZETECİLERİN DEMOKRASİYE UYUP UYMADIĞINA BAKALIM"
Gazetecileri aydın ve kanaat önderleri olarak gördüklerini dile getiren Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, önce gazetecilerin demokrasiye uyup uymadığına bakmak gerektiğini söyledi. Atalay, "Sayın Sertel ve Sabri Bilgin öncülük etsin. Bir çatı altında toplanalım. İlimizi tek bir çatı altında güzelce temsil edelim. Seçim yapalım. Kriterler konsun, kimler oy kullanacak, demokratik seçimler olsun. Seçime hile katmayalım. Önce demokrasiyi kendi içimizde başaralım. Ondan sonra siyasilerin demokrasiye uyup uymadığına bakalım. Biz gazetecileri aydın ve kanaat önderleri olarak görüyoruz. Aydınlarımızın bunu başarması lazım. Bize düşen bir şey olursa biz elimizden geleni yaparız." diye konuştu.