Adalet Bakanı Kenan İpek, bilirkişilik sisteminin işleyişine ilişkin ciddi eleştiriler aldıklarını belirterek, "Bu nedenle yeni kurumsal yapılanmaya gidilmesinde zorunluluk görüyoruz. Bu kurumsal yapılanma vasıtasıyla bilirkişilik kalite standartlarını oluşturarak, daha etkin işleyen bir sistem kurmuş olacağız" dedi.
Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen Geliştirilmiş Bilirkişilik Sistemi Eşleştirme Projesi kapanış toplantısı, Noterler Birliği konferans salonunda yapıldı.
Toplantıya, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakanı Kenan İpek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Arslan, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Vekili Bela Szombati, Danıştay Başkanvekili Namık Kemal Ergani, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl ve yargı organları temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan İpek, yeni hazırladıkları Yargı Reformu Stratejisi ile herkese güven veren, hızlı işleyen, halkın memnuniyetini esas alan bir sistem oluşturmayı amaçladıklarını bildirdi.
İpek, sadece bilirkişilik konusu değil, aynı zamanda yargı ve adalet sisteminin işleyişine etki edecek diğer önemli faktörlerin de yenilenmesi ve reforma tabi tutulmasını hedeflediklerini anlattı.
Bakan İpek, istinaf mahkemelerinin hayata geçmesi için yapılan çalışmaların tamamlandığını ve son aşamaya gelindiğini de söyledi.
Yargı Reformu Stratejisi çerçevesinde bilirkişilik müessesesinin tamamen reforma tabi tutulmasını hedeflediklerini belirten İpek, Avrupa'da, yüz bin kişi başına 250, hakim başına ise 23 bilirkişi ile Türkiye'nin bilirkişi sayısı ve oranı bakımından ilk sırada olduğuna dikkati çekti.
Kenan İpek, "Bu oranlara rağmen bilirkişilik sisteminin işleyişine ilişkin ciddi eleştiriler alıyoruz. Bu nedenle yeni kurumsal yapılanmaya gidilmesinde zorunluluk görüyoruz. Bu kurumsal yapılanma vasıtasıyla bilirkişilik kalite standartlarını oluşturarak, daha etkin işleyen bir sistem kurmuş olacağız" diye konuştu.
- "Genel kanaat, kurumun bütünüyle yozlaştığı yönünde"
Bilirkişiliğin, hukuki ihtilafların çözümünde önemli ve kritik rol oynadığını vurgulayan İpek, ihtiyaç duyulan teknik bilginin sağlanması açısından bilirkişiliğin yargı faaliyeti içindeki rolü ve öneminin daha da arttığını söyledi. İpek, şöyle devam etti:
"Bu net gerçeğe ve tartışılmaz role rağmen genel kanaat, uygulamada bu kurumun bütünüyle yozlaştığı yönündedir. Sisteme ve uygulamaya dönük tüm eleştirilere ilişkin derinlemesine bilgi sahibi olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Diğer yandan altı çizilmesi gereken hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümü mümkün olan konularda bile bilirkişiye başvurulmasıdır. Bu durum, genel olarak yargı sistemiyle ilgili önemli bir sorundur. Gereksiz yere alınan bilirkişi raporları nedeniyle yargılama sürelerinin uzadığı, maliyetlerinin arttığı ve adalet beklentisi içinde olan kişilerin hak kayıplarına uğradığı yönündeki şikayetleri görmezden gelemeyiz. Bilirkişilik kurumunun eksik ve aksayan yönlerinin tespiti ve sorunun çözüme kavuşturulması, adil yargılanma hakkının tesisi bakımından kaçınılmaz bir hal almıştır."
İpek, bilirkişilik sistemindeki sorunların çözüme kavuşturulması amacıyla bu projenin 2013'ten bu yana yürütüldüğüne işaret ederek, projeyle bilirkişilik sisteminin iyileştirilmesi, hukuki konularda bilirkişiye başvurulmasının önlenmesi, yargılama sürelerini uzatan gereksiz yere alınan bilirkişi rapor sayılarının azaltılması, bilirkişiler için objektif kriter ve standartların oluşturulmasının hedeflendiğini kaydetti.
- Yargıtay Başkanı Cirit'in konuşması
Yargıtay Başkanı Cirit de hakimin yardımcısı konumundaki bilirkişinin, adalet hizmetlerinin iyi yürütülmesinde hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Bilirkişinin taraflı olması, yeterli uzmanlığının bulunmaması, rapor yazma tekniklerini bilmemesinin, hatalı karar verilmesi, yargılamanın uzaması, toplumun yargıya güveninin azalması gibi pek çok soruna neden olduğunu anlatan Cirit, bu nedenle bilirkişilik sorunlarının çözülmesi amacıyla yürütülen bu projenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Bağımsız ve yüksek bir mahkeme olan Yargıtayın, ülkenin adalet politikasına kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğine işaret eden Cirit, "Bilakis, tarihsel gelişim ve kurumsal amaçlar bakımından Yargıtayın adalet sisteminin iyi işlemesi için daha aktif davranması ve sistemin aksayan yönlerini diğer muhataplarıyla paylaşması gerektiği gibi diğer adalet kurumlarının yardım ve işbirliği taleplerine de olumlu bakması gerekir" dedi.
Cirit, yargı sistemindeki sorunların çözümünün ancak kurumlar arasındaki işbirliği ve bütünsel bakış açısıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
Bu kurumlar arasına barolar, üniversiteler, sosyal taraflar, sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını da dahil etmek gerektiğini belirten Cirit, şunları kaydetti:
"Birbirimizi daha iyi dinlememiz, daha çok bir araya gelmemiz, en azından çoğu teknik düzeyde olan pek çok sorunun kolaylıkla halledilmesini mümkün kılacaktır. Aksi halde, yargı sistemi sadece üst politik kararlara sıkışan bir tartışma ortamında, toplumun güvenini kaybetmeye devam edecektir."
- HDP'nin İmralı ziyareti talebi
Bu arada, Adalet Bakanı İpek, toplantıya gelişinde, HDP'nin İmralı'ya gitmek için Adalet Bakanlığına yaptığı başvurunun sorulması üzerine, "Değerlendirilmedi ama değerlendiriyoruz" dedi.