Denizlerde 1 Eylül’de başlayan av mevsiminin 15 Nisan itibariyle sona ereceğini bildiren S.S. İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, 2011-2012 Avcılık sezonunu değerlendirdi. Kartal, balıkçının hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
31 Ağustos 2011 gecesi okunan dualar, kesilen kurbanlar ve bol balıklı yeni bir sezon dilekleriyle "vira Bismillah" diyerek denize açılarak av sezonunu açtıklarını ancak, beklenilenin altında kötü bir sezon geçirdiklerini anlatan Kartal, “2011-2012 balık avı sezonumuz sadece bölgemizde değil, tüm denizlerimizde ekmeğini denizden çıkaran meslektaşlarımızda hayal kırıklığına yol açmıştır” dedi.
“Her sezon başında hayatını idame etmek, daha önceki sezonlarda biriken borçlarını ödemek ve hacizli teknesini icradan kurtarmak için büyük umutlarla denize açılan balıkçılarımız, maalesef sezon bittiğinde sıkıntılarına bir yenisini daha ekliyor. Borçları azalacağına çoğalıyor. Tayfasına para veremiyor. Para kazanamadığı için yasak dönemi boyunca teknesine ve ağlarına yapması gereken bakımları yapamıyor” diyen Kartal, “Teknelerimiz çok balık yakalayınca balık değerinde alıcı bulamadığı için zarar ediyor. Az balık yakalasa masrafını kurtaramıyor. Arz talep dengesi oluşturulamadığı için balıkçılık mesleğimiz Nasrettin Hocanın ya tutarsa misali körü körüne icra ediliyor” şeklinde konuştu.
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle balıkçıların günü kurtarmak için balığın değerinde satılıp satılmadığını gözetmeksizin para kazanmak için değil, hayatta kalmak için aşırı avcılığa yöneldiğini ve bu nedenle de denizlerde ki balık stoklarının zarar gördüğünü kaydeden Kartal, “Ekonomik baskı çok balık tutmaya, çok balık olmayınca da yasadışı avcılığa zorluyor. Balık bol olunca para etmiyor.Az olunca kurtarmıyor. Aşağıya baksanız sakal yukarıya baksanız bıyık” dedi.
SEZON DEĞERLENDİRMESİ
“Böyle bir ortamda her sezon olduğu gibi 2011-2012 sezonunda da balıkçığımızın kurtuluşu hayalden öte olamazdı” diyerek sözlerini sürdüren Kartal, 2011-2012 av sezonunu şu sözlerle değerlendi: “Her sene bir önceki seneyi arattığı gibi bu sene de balık azalma gösterdi. Umutlar umutsuzluğa dönüştü. Gece gündüz balığın peşinde koşan balıkçılarımız bir önceki yıla göre bin ton fazla yakıt harcadı. Ve yine bir önceki seneye göre 2 milyon 300 bin TL daha fazla harcayan balıkçımız, yatırdığının karşılığını alamadı. Balık fiyatları 2008 yılı fiyatlarına endeksli kaldı. Eylül ayında başlayan hamsi avcılığı kasım ayında bitti ve bu kısa sürede yakalanan hamsinin çoğu çiftliklere yem oldu. Kazanan balıkçı olmadığı gibi halkımızda yeterli balığı tüketemedi. Küçük balıkçı,büyük balıkçı demeden herkes yine banka kredilerine deyim yerindeyse saldırdı.Borcunu ödeme değil erteleme peşine düştü.Ocak ayından itibaren balıkçının yüzde 50 si teknesini karaya bağladı.Sezon bitmeden kendi sezonunu bitirdi..Kalanlar da bir umutla devam etti ancak sadece devam etmiş oldu ortada hiçbir şey yok. Bu gidişle olacağı da yok.Sürdürülebilir bir Balıkçılık isteğimiz bu ortamda nasıl olacak ? Borç batağındaki Balıkçı yasak avcılığa teşebbüsü nasıl engellenecek?Denizde azalan yok olmaya yüz tutmuş bu Balıkla bu borçlar nasıl kapanacak?Her şeye rağmen sektörde teknelerin av gücünü büyütme hırs ve isteği nasıl bitecek? Her kafadan çıkan sesler bir Balıkçılık politikasının oluşturulmasını ne kadar daha engelleyecek? Şartların zorladığı Balıkçı kafasındaki yarını değil günü kurtarma cabası ne zaman son bulacak? Bu sorular cevap bulmadıkça ve çözüme ulaşmadıkça hayal kırıklıkları devem edecektir.”