Gazeteci Hrant Dink suikastının 12. duruşmasına 'gizli tanık' skandalı damga vurdu. Duruşma sırasında gizli tanığın evinde polisi beklediği ve duruşmaya getirilmediği ortaya çıktı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada 5'i tutuklu 20 sanık 12. kez hakim karşısına çıktı. 'Gizli Tanık 1'in ilk kez ifade vereceği duruşma skandala sahne oldu. Polis, gizli tanığı evde unuttu, tanıklar sanıkların yanında oturdu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ogün Samast, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender katıldı.
Duruşmada cinayet yerindeki güvenlik kamera görüntüleri izlendi. Müdahil avukatlarından Deniz Tuna, kamera kayıtlarında şüpheli başka bir kişinin daha olduğunu ve telefon görüşmesi yaptığını belirterek, bu kişinin telefon kayıtlarının istenildiğini ancak verilmediğini söyledi.
Kayıtların izlenmesinin ardından Ogün Samast'ı İstanbul Esenler Otogar'ında karşıladığı öne sürülen Turan Meral, Orhan Özbaş, Kaan Gerçek mahkemece dinlendi. Tanık Meral, Samast'ı otogarda karşılamadıklarını iddia ederek, 'Orhan internetten tanıştığı bir arkadaşının İstanbul'a geleceğini söyledi. Bayrampaşa'daki Ada Parkın kapısından Samast'ı aldı. Samast dayısının yanına gideceğini söyleyerek, ayrıldı' dedi. Duruşmada yer krizi de yaşandı. Tanıklar sanıkların yanına oturtuldu. Avukat Kezban Hatemi sanıkların tanıklara talimat verdiğini söyledi. Mahkeme başkanının sorusu üzerine Tanık Özbaş, 'Samast bana '3 yıl ben yattım. Sen de 5 yıl yat' dedi' şeklinde konuştu.
HAKİMİ İSYAN ETTİREN UNUTKANLIK
Duruşmada 3 tanığın salona çağırılmadan girmesinin ardından bu kez de gizli tanık skandalı patlak verdi. Mahkeme Başkanı Erkan Canak ile müdahil avukatları arasında gizli tanık polemiği yaşandı. Müdahil avukatların gizli tanığın dinlenip dinlenmeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Başkanı Canak, 'Bana gizli tanık geldi diye not geldi ama gelmemiş. Gizli tanık evde polis bekliyor. Polis burada gizli tanığı bekliyor. Ben ne yapayım?' diye serzenişte bulundu. Böylece geçtiğimiz duruşmada tutuksuz sanıkların tamamı bulunmadığı için dinlenemeyen gizli tanığın bu kez de polis tarafından unutulduğu için getirilmediği ortaya çıktı.
GİZLİ TANIK İLK İFADESİNDE NE DEMİŞTİ?
Gizli tanık cinayetten 10 gün sonra savcılığa verdiği ifadesinde Dink'e ilk olarak 40-45 yaşlarında 1.65 boylarında bir şahsın yaklaştığını ve 3-5 saniye Dink ile konuştuğunu belirterek şöyle demişti: 'Bu şahsın el temasında bulunduğunu gördüm. Aynı anda Hrant Dink'e arkadan ve önden birer şahsın yaklaştığını, arkadan yaklaşan şahsın yuvarlak yüzlü, 1.70 boylarında kısa koyu kestane renkli saçlı, hafif kirli sakallı, açık tenli, hafif kalın kaşlı, tombul ve kısa parmaklı, uyuşturucu almış gibi bir halde bulunan üzerinde siyah kumaş pantolan, dizlere kadar inen siyah bir palto, içinde siyahında bulunduğu rengarenk enine çizgili bisiklet yakalı bir kazak, siyah ayakkabı giymiş bulunan şahıs elindeki silahla hatırladığım kadarıyla Hrant Dink'e iki el ateş etti. Önden gelen sonradan televizyonlardan isminin Ogün Samast olduğunu öğrendiğim şahısta diğeriyle birlikte aynı zamanda iki el ateş ederek içinde Ermeni kelimesi geçen bir cümle söyleyerek bağırdı.' Tanık, görüntülenen 40-45 yaşlarındaki şahsın da Dink ile 3-5 saniye konuşan şahıs olduğunu teşhis etmişti.
FAİLLERİ MEÇHUL ACILARI ORTAK
BABASININ sarı papatyası beş yaşındaydı henüz. Bir el tetiği çekti; Kurşun Savcı Doğan Öz'ü aramızdan aldı. Sarı papatya Bengi Heval, Türkiye'de o tetiği çektiren ellerin sahibinin hiçbir zaman bulunamadığı bir cinayetle yitirdi babasını. Faili meçhul cinayetlerin yetim bıraktığı çocuklardan ne ilki ne de sonuncusuydu Bengi.
Tıpkı Nükhet İpekçi, tıpkı Filiz Ali, tıpkı Özge ve Özgür Mumcu ve tıpkı Delal Dink gibi. Bengi de davalar, açık tanıklar, gizli tanıklar ve ardından gelen birkaç yıl hapis cezasıyla kurtulan sanıklarla büyüdü.
Hayatı birlikte omuzlamak için çıktıkları yolda kurşunların ve bombaların ellerinden aldığı eşlerini aradan geçen zaman içinde bir gün bir dakika bir an olsun unutmayan kadınlar ve evlatlarını, kardeşlerini faili meçhul karanlıklarda yitirenler gibi.
Dink suikastının sanıkları mahkemeye gelmeden Dink'in eşi Rakel Dink'le birlikte son 30 yılda faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin aileleri Beşiktaş İskele Meydanı'nda düzenlenen 'Katili tanıyoruz' eyleminde bir araya geldi.
Bu acı buluşmaya Dink'in kızı Delal ve eşi Rakel Dink, Uğur Mumcu'nun çocukları Özge ve Özgür Mumcu, Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, Savcı Doğan Öz'ün kızı Bengi Heval Öz ile eşi Sezen Öz, Yazar Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali, gazeteci Metin Göktepe'nin ablası Sevim Göktepe, Kemal
Türkler'in kızı Nilgün Türkler, Ümit Kaftancıoğlu'nun oğlu ve gelini, Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi de katıldı.
Yaklaşık 150 kişilik grup, 'Katili tanıyoruz' sloganları atarak tepkilerini dile getirdi. Grup adına Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali yaptığı açıklamada, ''Biz Hrant Dink'in 'derin' ailesiyiz. Biz buraya Arat, Delal ve Sera'nın kardeşleri olarak geldik. Yıllardır yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik'' dedi. Filiz Ali, Sabahattin Ali cinayetinden beri örgütlü ve siyasi cinayetlerin örtbas edildiğini, dosyaların çoğunun kapatılıp, zaman aşımına uğratıldığını savundu.
Hrant Dink cinayeti davasına bakan mahkemenin, bütün sırları alaşağı edebilecek kudrette olmasına dair dileklerini iletmek için toplandıklarını ve görevdeki sorumlulara seslerini duyurmaya geldiklerini anlatan Ali, ''Biz bu davanın müdahiliyiz ve bugün avukatların mahkemeye yöneltecekleri talep listesinin dikkate alınması için takipçi olacağız'' diye konuştu. Rakel Dink ise ''İkrar, tövbe ve özür olmadıkça bu ülkeye kurtuluş gelmez'' şeklinde konuştu. Savcı Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz de şunları söyledi: ''1978 yılından itibaren bu olayların yaşanmasına sebep olanlar vicdani muhasebe yaparak, gerçekleri ortaya çıkarsınlar, anlatsınlar. İtiraflar olunca biz rahatlayacağız.''
BU DAVA BİR TEST
Öte yandan Paris Barosu yöneticileri ve avukatlarından oluşan bir heyet de duruşmaya katıldı. Paris Barosu Ermeni Avukat ve Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Alexandre Astanian açıklamasında, '301'den yargılanıp mahkum edilen sadece Hrant Dink olmuş. Şu anda bu dava gerçekten bir testtir' dedi.
BAŞKANIN KİTABINI SAVUNMASINDA KULLANDI
DuruŞmada söz alan tutuklu sanık Erhan Tuncel Mahkeme Başkanı Erkan Canak'ın doktora tezi olan 'Etkin Pişmanlık' isimli kitabının bazı bölümlerini savunmasında kullanmak üzere mahkemeye verdi. Kandıra Cezaevi'nde Selma Şahin'le evlenen Samast'ın alyansı dikkat çekti. Mahkeme, suç tarihinden önce ve sonra görevli polislerin telefon numaraları ve kayıtlarının Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden istendiğini gizlilik nedeniyle kayıtların gönderilemeyeceğinin belirtildiğini açıkladı. Öte yandan Erhan Tuncel, girdiği İnfaz Koruma Memurluğu sınavını kazanamadı.