Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gülen, BBC'nin sorularını yanıtladı. AKP ile cemaat arasındaki gerilim, yolsuzluk skandalı, Kürt sorunu, Mavi Marmara, Cemaatin Aleviler ile ilişkileri ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdiği mektup konuları hakkında konuşan Gülen, Erdoğan'a "arkadaş" diye hitap etti.
ERDOĞAN'A PADİŞAH BENZETMESİ
"Bir mabeyni hümayun var herhalde zannediyorum çevresinde. Çevresinde zannediyorum meseleleri farklı intikal ettiriyorlar… Bir yönüyle, böyle rahatsız edici şeylere sevk ediyorlar sanıyorum arkadaşı" ifadelerini kullanan Gülen, "İcabında sükût dururuz" diyerek Erdoğan ve AKP'ye mesaj gönderdi.
(Mabeyn: Padişahların etrafındaki insanlar...)
EMNİYET VE YARGIDAKİ GÖREVDEN ALMALAR...
Polis teşkilatındaki cemaat bağlantılı isimler ile cemaat bağlantılı savcılara yönelik yapılan operasyonlara ilişkin soruya, "Tasfiyeye tabi tuttukları, tayin ettikleri her kişi cemaatten demek doğru değil" diyen Gülen, "O insanların içinde zannediyorum sosyal demokratlar var, milliyetçiler var, ulusalcılar var. Ve bir de elimizde değil, 'sakın, zinhar, bize karşı sempati duymayın, bizim hizmetimizin içinde, hareketimizin içinde görünmeyin' diye ilan vermek gibi bir sorumluluğumuz yok" şeklinde konuştu.
"YOLSUZLUK OLDUĞU MUHAKKAK..."
Gülen, yolsuzluk operasyonu sorulduğunda ise "Neresinden başlayayım bilemiyorum da…" dedi. "Bir yolsuzluk olduğu muhakkak. Bunu herkes kabul ediyor. Eskiden avam-havas derlerdi. Halktan, okumuş insanlara, elite kadar herkes hemen meselenin mahiyetini görüyor, biliyor" şeklinde konuşan Gülen, bunu değiştirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini dile getirdi. Cemaate karşı bir rahatsızlık olduğunu da dile getiren Gülen, "Bu vesile ittihaz edildi. Esas o işi yapan hâkimler ve savcılar sağa sola savruldular" dedi.
"PARALEL DEVLET SÖYLEMİ, YOLSUZLUĞU UNUTTURDU..."
Başbakan Erdoğan'ın 'paralel devlet' eleştirisi hakkında, "Meseleyi biraz büyük göstermek, böyle yer yere nüfuz etmiş, her yere sirayet etmiş, tamamen bunların dedikleri gibi, alternatif bir devlet gibi, paralel bir devlet gibi falan, meseleyi gösterme adına, böyle bu savurdukları insanların hepsinin aynı düşünceyi aynı duyguyu paylaştığını iddia ettiler" diye konuşan Gülen, medyadaki bazı isimlerin taraftar olduğunu belirterek, bazı meseleleri çarpıttıklarını ifade etti.
Türkiye'de hukuka aykırı şeyler yapıldığını söyleyen Gülen, bunu hemen herkesin söylediğini dile getirerek, "Belki bazı arkadaşlar sadece hukuki ifade ile tavzihler, tashihler, belki tekzipler yapıyorlar. Kendileri de işin içinde mütalaa edilenler bunu yapıyorlar ama ben o mevzuda bir fikirde bulunmadım, bir mütalaada bulunmadım. Böyle davranmaya da devam edeceğim. Evet, bir şey konuşmayacağım" dedi.
Gülen şunları söyledi:
"Böyle rüşvetler, irtikâplar, ihtilaslar, bu mevzuda adam kayırmalar, ihalelere fesat karıştırmalar bunlar şimdiye kadar hep suç sayılıyormuş. Dolayısıyla, yani kendilerine böyle bir şey verilmiş, siz başkalarının üzerine gidin bu mevzuda, bilmeyerek onlar da, biraz evvel bahsettiğim gibi, gayri mütecanis o yapı, adli yapı, emniyet yapısı, bunların üzerine gitmişler. Bilememişler yani o mevzuda bunların suç olmaktan çıkarıldığını bilememişler ve yapmışlar bu meseleyi.
Bu onları rahatsız ettiğinden dolayı. Dolayısıyla sadece paralel devlet üzerinde duruldu. Yapılan esasen o mesavi diyebileceğimiz, o kötülükler diyebileceğimiz, rüşvetler, ihaleye fesat karıştırmalar, onlardan hiç bahsedilmiyor yani. Onlar, olağan bir şey gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Benden emir almaları mümkün değil yani, Türkiye'de her yerde, her şehirde, nerede böyle bir hadise çıktıysa hemen polisin üzerine, orada savcının üzerine, hâkimin üzerine yürüdüler. Onları kaldırıp attılar, daha evvel de öyle bir şey yapmışlardı. Bunlar getirdikleri insanlar. Zannediyorum, bunlar da bir şey yapsalar, bunlar da gider, yine başkalarını getirirler. Bu açıdan, öyle bir karmaşa söz konusu zannediyorum. Benimle alakası yok bu meselenin. Başka vesilelerle de arz ettiğim gibi, ben o işi yapan insanların, operasyonlara giren insanların binde birini bile tanımıyorum. Bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim."
"PİŞMANLIK DUYMAM..."
"Cemaati siyasetten uzak tutmak istediği, ancak siyasi tartışmaların haline gelmesi sürecinde pişmanlık duyup duymadığı" yönündeki soruya, "Pişmanlık duymam" diye yanıt veren Gülen, "Kaderi de tenkit etmem" diye konuştu.
"AKP İLE AYNI ÇİZGİDE OLMADIK..."
AKP ile hiçbir zaman tamamen aynı çizgide olmadıklarını söyleyen Gülen, 2010 referandumuna neden 'evet' dediklerini de açıkladı: Bunların isabetli işlerini, yerinde işlerini desteklemek insani bir vazife gibi geldi bize hep. Nitekim referandumda ben şimdiye kadar hiçbir zaman demediğim bir şeyi dedim. Bu demokratik bir açılımdır. Demokratik bir referandumdur. Bu mevzuda herkes 'Evet' demeli.