Gürcistan'da el konulan gemi

Gürcistan tarafından ambargo uygulanan Abhazya'ya, petrol götürürken el konulan Panama bandralı “Buket” gemisinin mürettebatından 12 kişi Atatürk Havalimanı'nda aileleri tarafından çiçeklerle karşılandı.

Geçtiğimiz haftalarda Densa Tanker İşletmeciliğine ait Buket isimli gemiye Gürcistan sahil güvenlik kuvvetleri tarafından el konulmuştu. Serbest bırakılan 16'kişiden 12'si Türk Hava Yolları'nın TK 1391 sefer sayılı uçağı ile saat 15.55'te Batum'dan İstanbul'a geldi. Mürettebattan 4 Azerbaycan vatandaşı, geminin bulunduğu yerde kaldı. Geminin kaptanı Coşkun Mehmet Öztürk ise, tutuklu bulunuyor.

15 Ağustos'tan bu yana Gürcistan'da tutuklu bulunan gemi personeli Atatürk Hava Limanı'nda ailelerine kavuştu. Serbest bırakılan personelden Önder Keçeli “Uluslararası sularda korsanlık yok, diye bilirdik. Ama varmış. Ne olup bittiğini anlamadan bizi alıp götürdüler. Bazen gelemeyeceğimizi bile düşündük. Daha önce yakalanan gemiler de varmış ve 2 3 ay gelememişler. Biz ne yaptık da kaptanımız 24 yıl hapis yedi. İnşallah yarın öbür gün o da gelir. Herhangi bir işkence ya da dayak görmedik ama silahların namlusu ucunda olduğumuz için psikolojik olarak baskı altındaydık” dedi.

Serbest kalmanın sevincini yaşayan Bülent Taş ise; ortada siyasi bir anlaşmazlık' olduğunu belirterek, “Buradan Türkiye Cumhuriyeti Devletine sesleniyorum. Nasıl oluyor da Gürcistan sahil güvenlik güçleri uluslararası sularda bir Türk gemisini, Türk personelini kendi ülkesine götürüyor? Biz hiçbir şekilde Gürcistan karasularını ihlal etmedik. Buradan devlete sesleniyorum. Bizi mağdur durumda bırakmasın” diye konuştu.

Hüseyin Koray Ergün ise, uluslararası sularda gemilerinin gasp edildiğini iddia ederek, kendilerine fiili bir müdahalede bulunulmadığını söyledi. Tutuldukları sürece psikolojik baskı altında olduklarını anlatan Ergün, "Kaptanın yarın mahkemesi var, halen tutuklu. Yaşananlar tabi ki zor, biz denizciyiz, ailemizden, eşimizden ayrı olmaya alışkınız. Fakat silah altında olmak çok zordu. Eşim için de çok zor olduğunu bildiğimden, içlerini rahatlatmak için bir mektup yazdım. İlk yakalandığımızda şirket temsilcilerinden biri gelmişti. Ona verdim mektubu ve iyi olduğumu kendi el yazımla bildirdim" dedi.