CHP Akçaabat İlçe Başkanı Musa Hacıoğlu, Akçaabat ilçesi Darıca Mahallesinde deniz dolgusu ile yapılması planlanan rekraasyon alanı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkanı Musa Hacıoğlu, şu ifadelere yer verdi;
"Akçaabat belediye başkanımızın basına vermiş olduğu beyanatla kamuoyunun haberdar olduğu üzere İlçemiz Darıca mahallesi sahilinde yeni bir dolgu alanı oluşturularak 41 dönüm “rekreasyon alanı” oluşturulması planlanmaktadır.
Yine sayın Türkmen’in açıklamasında ifade ettiği üzere bu alan aslında şehirdeki hızlı yapılaşma dolayısıyla oluşan hafriyatın dökülmesi ile dolduracaktır.
Rekreasyon alanı: bir bölgede insanların dinlenmeleri ve eğlenmeleri için oluşturulan alandır. Bu alan deniz kenarında olabileceği gibi şehrin hemen her yerinde oluşturulabilir. Dinlenme alanı oluşturmak için denize yapılan dolguların getireceklerini ve götüreceklerini aklı selimle düşünmek zorundayız. Bu hususta konunun paydaşları olan mimarlar odasından, mühendislerden ve balıkçılık hususunda otorite olan kurumlardan bilgi ve fikir alınması zaruridir.
Deniz dolgusu yapmak suretiyle kazanılacak olan alanın maliyet yönünden pahalı olacağı açıktır. Dolgu ve tesviye işlerine harcanacak paralarla şehrin hemen her yerinden daha fazla miktarda arazi satın alınabileceği açıktır. Öyleyse bu metot ucuz arsa elde etmek maksadıyla yapılmamaktadır.
Şehrimizde bugüne kadar yapılmış olan dolguların insanları denizle buluşturmaktan ziyade deniz ile şehir arasına adeta bir set çekmiş olduğu apaçık görülmektedir. Çok yakın bir zamana kadar denize girilebilen, kumsalında oturulabilen mahallelerimiz değişik maksatlarla yapılan dolgular neticesinde denizin sadece görüle bildiği, ama denize hasret yerler haline gelmiştir. Ülkemizde denize kenarı olmayan pek çok şehirde göletler ve yapay plajlar oluşturulurken deniz şehri Trabzon’umuzda son kalan sahillerin dolgularla yok edilmesi şehrimizin nadir güzelliklerini geri gelmeyecek bir şekilde elimizden alacaktır. Bir dolgu alanını bir kumsala tercih edecek Akçaabatlı bir yurttaşımız oluğunu zannetmiyorum. Öyleyse bu dolgu işinde maksat, “şehri güzelleştirmek” te olamaz.
Öte yandan şehrin denizle arasına yapılan dolguların set vazifesi görerek su taşkınlarının oluşturduğu hasaları nasıl arttırdığını daha birkaç gün önce Beşikdüzü ilçemizde yaşanan selde gördük. Şehrin önüne set olan dolgular suyun denize akmasına engel olarak şehir içerisinde oluşan hasarın ana unsuru olmuştur. Bu setlerin yanı sıra bozulan ve adete açık ve kapalı kanallara çevrilmeyen çalışılan derelerin kendilerine çekilen setleri nasıl darmadağın ettiği Beşikdüzü’nde tekrar görülmüşken benzer hataları Akçaabat’ımızda tekrarlamanın gerekçesi hafriyat dökümü olamaz. Beşikdüzü’nde yaşanan felaketin bir benzerinin ilçemizde de yaşanması an meselesidir ve benzer miktarda yağış olması halinde kaçınılmazdır. İş bu halde yapılması gereken Beşikdüzü’nde görülen hatalı yapılaşmanın tasfiye edilmesiyken aynı akıbete ikinci bir bilet alınmasının yanlışlığını kamuoyu önünde ifade etmeyi bir borç biliyoruz.
Yaylalarımızın yeşiliyle, derelerimizin şırıltısıyla, denizimizin dalgalarıyla kıvanç duyuyorduk. Yaylalarımız kasabaya dönüştü, derelerimiz beton duvarlarla tutsak edildi, şimdide denizle olan son bağlarımız koparılıyor. Dünyanın modern hiçbir şehrinde kendi doğasından ve denizinden böylesine koparılmış bir şehir bulamazsınız.
Sayın belediye başkanımız başta olmak üzere, tüm hemşerilerimizi, Bilimin sanatın ve aklın ışığı ile konuyu yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz. Yılların birikimi ile ilimizde eğitim ve bilime hizmet eden Karadeniz Teknik Üniversitesinin başta mimarlık, inşaat mühendisliği ve deniz bilimleri fakültelerini İlimizde yapılması planlanan deniz dolgularıyla ilgili olarak rapor hazırlamaya ve kamuoyunu bu hususta aydınlatmaya davet ediyoruz. Sevgili hocalarımız sessiz kalmayınız. Almış olduğunuz eğitim ile konuyu değerlendirip kamuoyuyla paylaşmak bir keyfiyet değil bu ülkeye ve bu insanlara karşı borcunuzdur.
Daha yaşanılabilir bir Akçaabat için, daha yaşanılabilir bir Trabzon, bir Türkiye için herkes üstüne düşen görevi vakit geçirmeden yerine getirmelidir. Güzelliklerimiz solmadan, malımız yitirilmeden, canlarımız kaybedilmeden."