'Hapiste çürümeyi tercih ederim'!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta grup toplantısında söylediği, “Onlar İmralı canisiyle görüşüyorlarsa ben de Silivri’ye gidip 26’ncı Genelkurmay Başkanımla kucaklaşacağım” sözlerini dün yerine getirdi. Saat 12.45’de Silivri Cezaevi’ne giden Bahçeli, Başbuğ ile 50 dakika görüştü. Bahçeli çıkışta, bunun tüm askerleri ziyaret anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: 

 

 

“Terör örgütü PKK’nın, elebaşlarının ve militan kadrosunun temize çıkarılma gayretlerinin artan bir şekilde sürdürüldüğü bir dönemde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmış komutanlarımızın yargısız infaza maruz kalmaları, üzerlerine atılı suçlar kesinleşmeden darbeci gösterilmeleri kabul edilemez bir ilkelliktir.

 

Hele ki, bölücü terörle mücadelede cesaret ve kahramanlıklar sergilemiş komutanlarımızı terörist olarak sunmak, terör örgütü kurmakla itham etmek akla ve zekâya hakaret olacaktır. Sayın Başbuğ maalesef böylesi kara bir kampanyayla yüz yüze kalmıştır. 

 

 

Bugün, İmralı canisiyle müzakere edilip, Türk devletinin itibarı ayaklar altına alınırken, bizzat terörle mücadele edenlerin terörist olarak suçlanması milletimizin tasvip etmediği bir gerilemedir. Bilinmelidir ki, Silivri, İmralı’nın dengi ve eşiti değildir. Bizim ziyaretimizi yanlışa yorup İmralı canisiyle, Sayın Başbuğ’u terazinin iki kefesine koyduğumuz hezeyanına kapılanlar, önce kendi davranış, fikir ve sicillerine bakmalıdırlar.

 

Asıl Sayın Başbuğ’u teröristlerin seviyesine kimlerin düşürdüğü sağduyulu herkesin malumudur. İmralı canisiyle pazarlık yapanlar, İmralı’ya yüz sürenler taraflarını artık kuşkuya yer bırakmayacak derecede açık etmişlerdir. 

 

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden intikam almak, terörle mücadele edenleri, teröristleri memnun etmek adına hapsetmek Türk adaletinin altından kalmayacağı ağır bir yük ve vebaldir. Buna da kimsenin hakkı olmadığı aşikârdır. Ayrıca olan biten tüm haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı, Sayın Başbuğ’u metin, azimli, sabırlı, inançlı ve kendisinden emin görmekten de ziyadesiyle mutlu oldum.” 

 

 

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, kendisini Silivri’de ziyaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “Terör örgütüyle aynı genel af kapsamına sokulacağımıza, hapiste çürümeyi tercih ederim” dedi. 50 dakikalık görüşmede, Bahçeli, Başbuğ’a Sina Akşin, İlber Ortaylı ve Yılmaz Tuna’nın kitaplarından oluşan bir set ve bir de köstekli saat hediye etti. Bahçeli, imzalatmak için Başbuğ’un kitabını da cezaevine götürdü. Ancak Başbuğ, kendi kitaplarını imzalayıp Bahçeli’ye vermek için hazırlatmıştı. 

 

 

Başbuğ, davanın TSK’ya yönelik bir yok etme kampanyası olduğunu belirterek, “Terör örgütü” iddiasıyla yargılanmanın bile kendisini çok üzdüğünü söyledi. Bölücü terörle mücadele etmiş bir kesime yönelik bir süreç yaşandığını dile getiren Başbuğ, cezaevinde bulunmasının da Abdullah Öcalan ile ilişkilendirilmesi ya da kıyaslanmasını doğru bulmadığını belirtti. Başbuğ, “En çok zoruma giden bu. PKK ile birlikte bir genel aftan bahsedildiğini duyuyoruz. Aynı kefeye konulacağımıza, hapiste çürümeyi tercih ederim” dedi.

 

 

Zor şartlara alışkın olduğunu ve asıl sıkıntıyı ailesinin çektiğini belirten Başbuğ, vicdanları rahatlatacak bir karar beklemediğini söyledi. Başbuğ, Bahçeli’nin ziyaretini daha önce beklediğini belirtirken, Bahçeli, terörle müzakere edildiği bir süreçte, terörle mücadele edenlerin ziyaret edilmesinin daha anlamlı olduğunu söyledi. Bahçeli, “PKK militan kadrosunun temize çıkarılma gayretlerinin artan bir şekilde TSK’da görev yapmış komutanlarının yargısız infaza maruz kalmaları, darbeci gösterilmeleri kabul edilemez” dedi. 

 

 

Yargılama kapsamında savunma yapmadığını ve yapmayacağını da ileten Başbuğ, “Hasdal’da ve diğer yerlerdeki arkadaşlarımın bana ilettiği bir şey var, üzerimde kalmasın. Onların size selamlarını ve teşekkürlerini iletiyorum” dedi. Bahçeli, son grup toplantısında duyurduğu Başbuğ ile kucaklaşma da veda anında gerçekleşti. Bahçeli ile Başbuğ, görüşme saati sona erince kucaklaşıp öpüşerek ayrıldı.

 

 

Bahçeli ve heyeti MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ile de 25 dakika görüştü. Alan da yargılanmanın adil olmadığını ve kendisinin Ankara Sincan’da bulunan cezaevine nakledileceğini anlattı. Alan’ın morali oldukça yüksekti.