'Bir yıldızdı'
Diyarbakır saldırısı gelecek için göz nuru döken dört öğrenciyle, çocuğu için çırpınan bir velinin hayatına mal oldu. Eren'in anne ve babası üç yaşındayken ayrılmış, anneannesi büyütmüştü. Çalışkandı. Rekabet Kurumu Fen Lisesi'ni yatılı kazanmıştı. Elektrik-elektronik mühendisi olacaktı. Öğretmeni anlatıyor: "O, yıldız bir öğrenciydi."
Erken çıkmıştı
Melek, sekiz kardeşin beşincisiydi. Hayali savcılıktı. Babası emekliydi. Saat 16.30'da ablası aradı, "Dershaneden erken çık, yemek yiyelim" dedi. Öğretmenden izin alıp 10 dakika erken çıktı, hain saldırıyla karşılaştı. Rıdvan Süer, başka bir dershanedeydi, birlikte gelecek hayalleri kurduğu bir arkadaşını bekliyordu, ölüm onları ayırdı.
'Bir taneydi'
Ferhat da patlama yerine Rıdvan'la birlikte arkadaş ziyaretine gelmişti. Cengiz Kaya ise icra dairesinde çalışıyordu. İlköğretim öğrencisi kızı Merve'yi almaya gelmişti. Çocukları için gece gündüz çırpınan çalışkan yurttaşlardandı. Gözü yaşlı kızı babasının mezarı başında teskin etmek mümkün olmadı: "Babam dünyada bir taneydi."