Dünyada çeşitli yönleriyle öne çıkan marka şehirlerden biri de TRABZON
Antik çağdan itibaren siyasal odak ve birikimi, tarihsel kültürü ve mirası ile Anadolu'nun mihenk taşı şehirlerinden biri TRABZON
1461 ile tarihte yeni sayfa açmış, 1967 ile spor tarihine imza atmış, 61 rakamını rakam olmaktan çıkarıp etiket yapmış, TRABZONSPOR ile reklam yüzü olup dünyaya açılmış, kimlik ve marka şehri TRABZON
Siyasette, bürokraside, bilimde, iş insanlarında, sanatta, sporda her alanda öncü, lider TRABZONLULUK kimliği, ruhu oluşturmuş şehir TRABZON
Coğrafyası küçük, özgül ağırlığı, etki alanı büyük şehir TRABZON.
Sonuçta; ulusal bütünlük ve ahenk içinde Trabzon insanı Trabzonlu kimliğini, ruhunu, birbirine bağlılığını, sahip çıkmasını, ulusal renk cümbüşünün bir parçası olabilmeyi ve kendini gösterebilmesini başardı.
Üzüntü ile izliyoruz ki; TRABZON ve TRABZONLULUK kimliği bazı kesimleri her halde rahatsız eder oldu. Her platformda kendisini entellektüel gören birtakım hazımsızlar, en ufak olumsuzluk yaşandığında onu fırsata çevirip hiçbir yere vermedikleri tepkiyi, eleştiriyi, pervasızca yapıp TRABZONLU kimliğini ve şehrini değersizleştirme, itibarsızlaştırma, ötekileştirme eylem ve söylemlerini aşikâr ediyorlar. Bu olsa olsa kıskançlıktır, hasettir.
Yanlış her yerde yanlıştır. Doğru her yerde doğrudur. Yanlışı hep birlikte eleştirir, doğruya hep birlikte sahip çıkarız. Yanlışı asla başka bir yere çekmeyiz, çekemeyiz. Karşısında oluruz. Çünkü; yanlışta hepimiz zarar görür, hepimiz kaybederiz.
Bu bağlamda gündeme gelen Trabzonspor-Fenerbahçe rekabeti sportif rekabet olarak sürmelidir. Gerisi her iki camia içinde zarardır. Yaşanan nahoş hadiseler sporun ruhuna, amacına aykırıdır. Yaşananları tasvip etmek mümkün değildir. Ancak yaşanan olumsuz hadiseyi bütün şehre Trabzonlulara ve Trabzonsporlulara yıkmaya çalışmak da yanlıştır. Her iki camia içinde suç teşkil vakalar ve kişiler ayıklanmalıdır. Hakkaniyet üzere hukuk dairesinde gerekli yaptırımlar yapılmalıdır. Ama adil ve tüm camialar için de geçerli olmalıdır.
Burada o suçlu bu suçlu, o haklı bu haklı demek bizim haddimiz değildir. Gerçekler ortada. İlgili merciler gerekeni yapar, yapmalıdır. Ama herkese...
Trabzonlunun takıldığı mesele şudur: Spor içerisinde yaşanan gelişmeleri fırsat görüp bazı siyasetçi, bürokrat, spor, sanatçı velhasıl kendini entelektüel gören birtakım kimseler, birşeyler olmasını bekler gibi sportif hadise üzerinden Trabzon ve Trabzonlu kimliğinden hınç almaya, yıpratmaya, ötekileştirmeye, zayıflatmaya yönelik söylemsel tazyiklerde bulunmalarıdır.
İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de diğer şehirlerde kabul edilemez benzeri hukuksuz ve spor ruhuna uymayan hadiseler olduğunda verdikleri tepkilerin Trabzon ve Trabzonlu söz konusu olunca, eleştiri dozları boyutları başka oluyor. Trabzon'a ve Trabzonlu kimliğine karşı tutumları ve söylemleri tepkinin ötesinde başka bir hal alıyor. Yani vur abalıya...
Nedir bu hazımsızlık? Bütüncül bakıldığında kime ne yaptı? Kimin elinden neyini aldı Trabzonlu ?
Trabzonlu doğası gereği özelliğidir, nerede olursa olsun kimliğini muhakkak muhafaza eder, öne çıkarır, kendini belli eder. Neymiş efendim; orada, şurada, burada, her yerde Trabzonlular yer edinmiş, göreve gelmiş, şurda burda çok etkili imişler. Her yerde onlar varmış. E ne yapsınlar? Olmasınlar mı? Yok mu sayılsınlar ?
Trabzonlu boş durmaz, çalışır, emek, gayret gösterir. Üretir, katma değer yaratır. Aktiftir, atılgandır, öncü olmayı sever. Öne çıkmayı sever. Öz güvenlidir. Kendini belli etmeyi sever. Sevgi doludur, coşkundur, heyecanlıdır, tezcanlıdır, acelecidir, sabırsızdır. Ama iyi yüreklidir.
Kanı hızlı akar. Karadeniz'in coşkun dalgaları gibidir. Dağlarının sert esintileri gibidir. Ama kalbi geniş vicdanlı, merhametlidir.
Trabzon ve Trabzonlu kardeşim !
Ne olursa olsun, nasıl olursa olsun tuzağa düşmeyecek, yanlış yapmayacak, şiddetin yanında yer almayacaksın. Hiçbir kirli işe evet demeyecek yapılan güzel işlerin, hak ve haklının yanında yer aldın almaya devam edeceksin.
Trabzonlu Kardeşim!
Köklerinden aldığın zenginliğin, kültürün, sadakatin, gücün, kimliğin yaşayacak. Dünyanın neresinde olursa olsun, yer aldığın her ortamda kimsenin kim olduğu belli olmazken sen, Trabzonlu olduğunu gösterecek, kendinden söz ettirmeye devam edeceksin.
Trabzonlu en az diğer şehirlilerimiz kadar vatansever, milletini, devletini, bayrağını değerlerine sahip çıkar, birlik ve beraberlikten yana olur, en zor günde ve zamanda kendisine ihtiyaç duyulduğunda, görev verildiğinde herkesten önce orada yer alır, hem şehrini hem milletinin yüzünü ak eder.
Çatlasalar da, patlasalar da hukuk çerçevesinde Trabzonlu kimliğini ve markasını içlerine sindirecek, bu kimlik ve marka ile bir arada huzur ve güven içerisinde yaşamasını idrak edeceklerdir.
Ey Trabzonlu kardeşim!
Devletinin, milletinin, vatanının tarihinin sana yüklediği sorumluluğu, misyonu ve vizyonu yaşattın, yaşatmaya devam edeceksin. Ülkemin tüm insanlarına sevgi, saygı, muhabbetlerimle... Sağlıcakla kalın.