Erdoğan, İstanbul Adalet Sarayı’nın Adalet Bakanlığı’na devri töreninde, “Hiç kimse yargının tasarruflarından dolayı bize fatura kesmeye bize çamur atmaya, bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın. Biz savcı da değiliz hakim de değiliz. Birileri gibi avukat da değiliz” dedi.
AVRUPA’nın en büyük adalet sarayı, İstanbul Adalet Sarayı’nın Bayındırlık Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na devredilmesi nedeniyle düzenlenen törene katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, yargıyla ilgili sorunları çözmek için attıkları her adımda, “Yargı siyasallaşıyor, yargıyı ele geçiriyorlar” diye engellendiklerini söyledi. Erdoğan yargıyı siyasallaştırmak ve ele geçirmek gibi bir amaçlarının olmadığını belirterek, “Biz tam tersine siyasallaşmış, klikleşmiş, hantallaşmış, tozlu dosyaların altında ezilmiş, mecali kalmamış bir yargıyı meşhur deyimiyle ‘cüzdanı ile vicdanı arasında sıkışmış’ bir yargıyı vicdanı hür, bağımsız, tarafsız bir yargıya, milletin yargısına dönüştürmek için mücadele verdik ve veriyoruz” dedi. Erdoğan, şunları söyledi:
‘Yargı siyasallaşıyor’ deniyor ama yargıyı bağımsız hale getirecek her adıma muhalefet ediliyor. Milletimin bu çifte standardı, bu çelişkiyi görmesini özellikle istiyorum.
Tutukluluk süresi dolduğu için dosyalar zamanında incelenmediği için terör zanlıları ve katil zanlıları serbest bırakıldı. Ama önlerine farklı dosyalar geldiğinde hemen ışık hızında inceleyip karara bağlıyorlar. 24 saatte benimle ilgili kararı verdiler, o oldu. Yargı siyasallaşıyor diye bas bas bağıranlar onamamı istersin, bozma mı diyerek ısmarlama kararlar verebiliyorlar. Siyasi görüşlere etnik kökenlere, mezheplere göre, kadrolaşmaya giden siyasiler geldi geçti bu ülkeden. Şimdi 74 milyonun evladı ayrımsız şekilde kadrolarına alınacakken buna itiraz ediyorlar.
Hedef olamayız
Bilmeyenlere hatırlatıyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye kuvvetler ayrılığı üzerine bina edilmiş bir demokratik rejimdir. Yürütmenin, yasamanın ve yargının da görev ve yetkileri bellidir. Hiç kimse yargının tasarruflarından dolayı bize fatura kesmeye bize çamur atmaya bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın. Anamuhalefet partisini, muhalefet partilerini, özellikle de medyayı son günlerdeki operasyonlar nedeniyle takındıkları tavırdan dolayı sorumlu olmaya davet ediyoruz. Biz savcı da değiliz hakim de değiliz. Birileri gibi avukat da değiliz. Yargının yıpratılmasına, yargının hedef tahtası haline getirilmesine, yargının işini zorlaştıracak beyanatlar verilmesine razı olamayız.
Avrupa’yı yakalarız
Her 100 bin kişiye düşen hâkim sayısı, Avusturya’da 20, İtalya’da 11, Portekiz’de 18, Rusya’da 24, Yunanistan’da 33 biz de ise 10. İnşallah en kısa zamanda bu sayıyı Avrupa ortalamasına çıkaracağız. Avrupa ülkelerinde bir hâkim yılda 200 dosyaya bakarken bizde yılda 1078 dosyaya bakıyor. Personel sayısını artırarak, mahkeme sayısını artırarak inşallah bu sayıyı da aşağılara çekmeye devam edeceğiz.