İstanbul Valiliği Afet Koordinasyon Merkezinden Sorumlu Vali Yardımcısı Karahasanoğlu, yıkıcı bir deprem yaşanması halinde kentteki şahıs ve özel kurumlara ait helikopterlere el konulacağını söyledi.
İstanbul Valiliği Afet Koordinasyon Merkezinden Sorumlu Vali Yardımcısı Adem Karahasanoğlu, İl Afet Yönetim Planına göre yıkıcı bir deprem yaşanması halinde hava ulaşımına ağırlık verileceğini belirterek, kentteki şahıs ve özel kurumlara ait helikopterleri tespit ettiklerini, gerek duyulması halinde bunlara el konulabileceğini bildirdi.
Karahasonğlu, yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara depreminde İstanbul'da 81 binanın enkaz haline geldiğini, 41 bin 284 konut ve iş yeri ile bin 793 kamu binasının hasar gördüğünü, 18 bin 162 ailenin geçici barınmaya muhtaç kaldığını hatırlatarak, afetzede vatandaşlara yapılan yardım ve verilen kredi miktarının da 34 bin 561 YTL (50 milyon dolar) olduğunu söyledi.
Kocaeli'nde deprem sonrasında yaşanan en büyük sıkıntının haberleşme ve bilgi alışverişi olduğunu anımsatan Karahasanoğlu, bu amaçla İstanbul Valiliği bünyesinde yeni bir Afet Yönetim Merkezi binası yapıldığını ve ''Afet FM'' radyosunu kurduklarını belirtti. Karahasanoğlu, 12 Kasımda yayına başlaması planlanan radyonun genelde afet konusunda eğitici yayınlar yapacağını, deprem veya başka bir afetin yaşanması durumunda ise bilgilendirici ve yönlendirici hizmet vereceğini, ayrıca radyo ile doğru haberler verilerek dedikodu haberlerinin son bulacağını vurguladı. Adem Karahasanoğlu, uzmanlara göre İstanbul'da 30 yıl içinde 7 ve üzerinde bir deprem yaşanması olasılığının yüzde 47-77 arasında olduğunu dile getirerek, ''Bir depremde enkaz altında kalanlara ilk yardımı evinden sağlam çıkan komşuları yapacak. Yürütülen Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) projesi bu anlamda büyük önem taşıyor'' dedi.
İstanbul'da kentin 250 noktasına ''deprem konteynerleri'' yerleştirildiğini ifade eden Karahasanoğlu, bu sayının 2008 yılına kadar 500'e çıkarılacağını bildirdi. Karahasanoğlu, diğer önemli projenin de İstanbul Sismik Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)'' olduğunu belirterek, projenin, Türkiye'de afet öncesi risk azaltıcı ilk proje olma özelliği taşıdığına dikkat çekti. Proje kapsamında Avrupa yakasında Hasdal'da TSK'dan tahsil edilen 10 dönümlük arazi ile Anadolu yakasında da Fatih Sultan Mehmet Devlet Hastanesinden tahsil edilen 10 dönümlük arazide afet yönetim merkezi inşa edileceğini anlatan Karahasanoğlu, telli, telsiz, uydu destekli ve her koşulda haberleşmeyi sağlayacak bu merkezlerin birbirinin yedeği şeklinde çalışacağını, haberleşme ve bilgi alışverişi olmadan afete hakim olunmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.
2010 YILINA KADAR 840 KAMU BİNASI GÜÇLENDİRİLECEK
İstanbul Vali Yardımcısı Adem Karahasanoğlu, İSMEP kapsamında kentte kamu binalarının güçlendirilmesi çalışmalarının da sürdürüldüğünü hatırlatarak, 2010 yılına kadar kentte 598'i okul toplam 840 kamu binasının güçlendirileceğini veya yıkılıp yeniden yapılacağını bildirdi. Bu amaçla 310 milyon dolar kaynak ayrıldığını ifade eden Karahasanoğlu, şu ana kadar 9 okul ve 2 hastanenin güçlendirildiğini, bu yıl 60 okul ve 2 hastane ile 1 kamu binasının daha güçlendirileceğini, 14 okulun yıkılıp yeniden inşa edileceğini belirtti. Karahasanoğlu, İSMEP kapsamında ayrıca İstanbul'daki tarihi binaların envanterinin çıkarılarak güçlendirme projelerinin hazırlanacağını, güçlendirme çalışmalarını da Kültür ve Turizm Bakanlığının yapacağını söyledi.
HELİKOPTERLERE EL KONULACAK
Adem Karahasanoğlu, oluşturulan İl Afet Yönetim Planına göre deprem gibi yıkıcı bir afet olması durumunda hava ulaşımına ağırlık verileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''1999 depreminde bunu yaşadık. Yollara bir şey olmasa dahi yıkılan binalar yüzünden kapanıyor. İçinde ölü ya da yaralı olup olmadığını belirlemeden ve onları çıkarmadan molozları taşıyıp yolu açmanız mümkün değil. Arama kurtarma çalışmalarında ilk 72 saat büyük önem taşıyor. Bu nedenle afet yönetim planında özellikle hava ulaşımına önem verdik. İstanbul'daki 76 helikopter pist alanına ilaveten 174 pist alanı daha tespit ettik. Onların koordinatlarını belirledik. Kentteki kişi ve özel kurumlara ait helikopterleri tespit ediyoruz. Deprem durumunda bedelleri daha sonra ödenmek üzere el konulacak helikopterler, arama kurtarma ekiplerini olay mahalline sevk edilmeleri ve yaralıların taşınması amacıyla kullanılacak. İstanbul Valisinin böyle bir durumda el koyma yetkisi var. Zaten kimsenin de itiraz edeceğini sanmıyorum.''
ÇIKARMA GEMİLERİ DEVREYE GİRECEK
Karahasanoğlu, deniz ulaşımına da büyük önem verildiğini dile getirerek, hem hava hem deniz yolunun kullanımı konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri ile birliktelikleri olduğunu kaydetti. Vali Yardımcısı Karahasanoğlu, ''Yıkıcı bir depremde iskeleler kullanılamaz hale gelirse TSK'ya ait çıkarma gemileri ile arama kurtarma ekipleri ve yaralılar taşınacak ve bazı gemiler yüzer hastane haline getirilecek'' dedi.
Planlamada hangi ilden kaç ekip geleceği, hangi ekibin hangi bölgede görev yapacağı, Eminönü hariç İstanbul'un tüm ilçelerinde kaç çadır kentin kurulacağı gibi bütün detayların yer aldığını ifade eden Karahasanoğlu, planın son yenileme toplantısında olası bir afette doğal gaz, elektrik gibi kesintilere anında müdahale edilebilmesi için motosikletli gruplar oluşturulması kararı alındığını bildirdi.
Karahasanoğlu, ''İstanbul'da yıkıcı bir deprem yaşanırsa ilk olarak İstanbul Valisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanı TSK'ya ait bir helikopterle kenti havadan dolaşarak hasar tespiti yapacak. Ve ondan sonra emirler gelecek'' dedi. İstanbul'da yaşanacak olası bir depremde şehre girişlerin kontrol altına alınacağını da vurgulayan Karahasanoğlu, ''Plana göre yıkıcı bir depremde İstanbul'a girişler kontrol altına alınacak. Öncelikle ambulans, iş makinesi ve arama kurtarma ekiplerinin geçişleri sağlanacak. Diğer girişler kontrollü yapılacak'' diye konuştu. Karahasanoğlu, 1999 depreminden bu yana depreme hazırlık konusunda ciddi mesafeler kat edildiğini sözlerine ekledi.