"Herkes eteğindeki taşı döksün"

''Türkbank İhalesi'' davasının sanığı Alaattin Çakıcı, ''Eğer temiz eller operasyonları yapılacaksa herkesin eteğindeki taşı dökmesi gerekir'' dedi. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı ve avukatları

''Türkbank İhalesi'' davasının sanığı Alaattin Çakıcı, ''Eğer temiz eller operasyonları yapılacaksa herkesin eteğindeki taşı dökmesi gerekir'' dedi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı ve avukatları katıldı.

Sanık Çakıcı'nın avukatı Mustafa Gül, suçun işlenme tarihinin 1998 yılı olduğunu ifade ederek davanın zaman aşımından düşmesini talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Sait Ömer Arslan ise davanın zaman aşımına uğramadığını belirterek, düşürülmesi yönündeki talebin reddini istedi.

Duruşmada savunması alınan sanık Alaatin Çakıcı, adının kullanılarak bazı işlemler yapıldığını öne sürerek, ''Ben bir şey yapmadım ancak adım kullanıldı'' dedi.

Türkiye'de verilen kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde göz önüne alınmadığını ve değerlendirilmediğini öne süren Çakıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mahkemenizdeki davaya konu olan T.T. Bankası AŞ. aleyhine fesat karıştırma olayı ile ilgili olarak o tarihte Başbakanlık Müşaviri olarak görevli olan Adil Öngen'in vurulması olayından yargılandım. 10,5 yıl ceza aldım. O tarihte Flash TV'de konuşmalar oldu. Önce Eyüp Aşık, akabinde Hüsamettin Cindoruk, daha sonra Mesut Yılmaz konuştu.

Arkasından 5 gün benim adım reklam edildi. Daha sonra ben bir konuşma yaptım. O dönemde Başbakan Yardımcısı olan Tansu Çiller, 'milletin bacısıyım' diye bir beyanatta bulunmuştu. Benim konuşmamdan sonra Flash TV çalışanları dövüldüler ve Hürriyet gazetesine ateş açıldı. Bütün bu eylemleri yapanlar, Tansu Çiller'in taşeron olarak kullandığı kişilerdi.''

Bu olaydan 20 gün sonra hükümetin düştüğünü, Mesut Yılmaz hükümetinin kurulduğunu söyleyen Alaattin Çakıcı, şöyle konuştu:
''O dönemde, Türk Ticaret Bankasına, Erol Evcil ile Korkmaz Yiğit talip oldular. Daha doğrusu bu talip olma olayı Mesut Yılmaz hükümetinin kurulmasından önceydi. Her hükümet kurulduğunda hakim olan güç olarak kendi yapılanmasını kurar. Kendi medya bağlantılarını oluşturur. Bundan sonraki dönemde aynı bankaya ilişkin olarak talep olma olayında Erol Evcil devre dışı kaldı. Mesut Yılmaz ile dönemin Cumhurbaşkanının kayınbiraderi Ali Şener, Kamuran Çörtük talip oldular. Kamuran Çörtük'ün arkasında Mesut Yılmaz, Ali Şener'in arkasında da Cumhurbaşkanı vardı. Almanlar, Fransızlar, Citibank, Mehmet Emin Karamehmet Türk Ticaret Bankasına talip olma konusunda ortaya çıktılar. Aynı yönde Erol Aksoy da ortaya çıkmıştır. Tüm bu isimler ve gruplar, Türk Ticaret Bankasına talip olma olayında birbirlerine girdiler ve tüm bu uğraşlarında benim adımı kullandılar. Korkmaz Yiğit'le geçmişe dayalı geçmişteki dostluğumuzdan ötürü, benim adımı kullanarak bu şahısları tehdit etti mi bunu bilemem. Onu Korkmaz Yiğit bilir.''

''Benim ne Aydın Doğan'ı ne Erol Aksoy'u ne Zorlu Grubu'nu ne de Mehmet Emin Karamehmet'i tehdit etmişliğim ve korkutmuşluğum vardır'' diyen Çakıcı, yargılama usulü bakımından bunların tespitini, eğer böyle bir eylemin kanıtının olması gerektiğini söyledi.

İhaleye fesat karıştırması ve bazı kişileri tehdit etmesi durumunda Adil Öngen olayını olduğu gibi bunu da kabul edeceğini anlatan Çakıcı, ''Bu olaydan ötürü Mesut Yılmaz, Yüce Divan'da yargılandı ve beraat etti.

Diğer adı geçenler de beraat ettiler. Bu olaydan ötürü günah keçisi aranıyorsa ve kamuoyunun rahat etmesi sağlanacaksa verilecek her cezaya razıyım. Hatta Yargıtaya dahi itirazda bulunmayacağım'' dedi.

İhaleye fesat karıştırma olayıyla bir ilgisinin bulunmadığını, olayda sadece isminin kullanıldığını savunan Çakıcı, ''Eğer temiz eller operasyonları yapılacaksa herkesin eteğindeki taşı dökmesi gerekir. Bu olayda adları geçen en üst makamlarda bulunan Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve hatta çok sevmeme rağmen Süleyman Demirel dahi yargılanmalıdır. Ben bir espri yapacağım. Fındık faresinin biri içip kafayı bulunca 'Kediyi bulun getirin derisini yüzeceğim' demiş. Bazıları devletin zırhını alınca kendisini aslan zanneder. Zırh düşünce fındık faresi olur. Ergenekon'dakiler yargılanıyorsa onlara emir veren Cumhurbaşkanı, Başbakan da yargılanmalı'' şeklinde konuştu.

Kendisine verilecek olan cezaya razı olacağını belirten Çakıcı, ''İlk işte vardım. İkinci işte, Allah şahidim olsun ismim kullanıldı. Eğer yargılanacaksam adalet sadece bana uygulanmamalı. Herkese uygulanmalı. Tansu'yu da getirsinler. Onlar Ankara'da ben F tipindeyim'' ifadelerini kullandı.

Mahkeme Heyeti, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması amacıyla duruşmayı erteledi

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri