Herkesin altında barınacağı tek çatı

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzoğlu son dönemde savunma ve avukatlara uygulanan baskı ile barolar üzerinde oluşturulmak istenen vesayet nedeniyle barolar ve Türkiye Barolar Birliği’nin mücadelesinin önem kazandığını kaydetti.Türkiye B

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzoğlu son dönemde savunma ve avukatlara uygulanan baskı ile barolar üzerinde oluşturulmak istenen vesayet nedeniyle barolar ve Türkiye Barolar Birliği’nin mücadelesinin önem kazandığını kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzoğlu “82 bin avukat, 79 baro ve bizi takip eden on milyonlarca yurttaşımız ile birlikte kurduğunuz Cumhuriyetin değerlerini koruyarak, hukuk devletini ve demokrasiyi omuz omuza, el ele yükseltecek, size layık olduğumuzu ispatlayacağız” şeklinde konuştu.

ÜNİTER DEVLETİN KORUNMASI NOKTASINDA MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Anayasa'nın ilk üç maddesinde yer alan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin ve üniter devletin korunması, hukuk devletinin vazgeçilmezi olan bağımsız ve tarafsız yargının, adil yargılanma hakkının, avukatın ve baroların bağımsızlığının sağlanmasının Barolar Birliği, barolar ve avukatların görevi olduğunu ifaden eden Feyzioğlu şöyle konuştu:

Bu bağlamda barolar olarak, mesleğin geleceğini güvence altına almak, ortak sorunlara çözüm üretmek, mesleki standartları oluşturmak gibi asli görevlerini ifa etmenin yanında, gene yasalarla kendilerine verilmiş olup, savunma mesleğinin varoluş temelini teşkil eden hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi gibi demokratik toplumun omurgası olarak nitelenebilecek konularda da asli ve yasal görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye elbette ki devam edeceğiz.Bugün Türkiye"de hukuk devletini, demokrasi ve insan haklarını ve savunma hakkını savunan pek çok meslektaşımız ve hatta barolar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmakta, düşünceyi ifade, toplantı-gösteri yürüyüşü gibi temel haklar ihlal edilmekte, toplumun adalete güven duygusu giderek derinden sarsılmaktadır.

GÖREVİMİZ MAZLUMUN YANINDA DURMAKTIR

Ülkemizin ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın bu sorunları karşısında görevimiz, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, dinine, mezhebine, diline, etnik kökenine, cinsiyetine, sosyal sınıf ve durumuna bakmaksızın mazlumun yanında durmaktır.

Hak arama özgürlüğünün sesi ve en önemli teminatı olan avukatların mesleki faaliyet alanları her geçen gün daraltılmakta, avukatlar ekonomik olarak da çaresizliğe sürüklenmektedir.

Bu dönemde ücretli çalışan avukatlarımızın ve genç avukatların sorunlarına kısmen de olsa bir kısım çözüm yolları ürettik.

Bu kapsamda, Türkiye Barolar Birliği’nin girişimleriyle birçoğu başka bir avukatın yanında işgören avukat olarak çalışan genç avukatlarımızın özlük haklarını sağlam bir temele oturtan yeni bir düzenleme kısa süre önce hayata geçirildi.

Öte yandan, hukuk fakültelerinin yaygınlaşması, kalite sorununu da beraberinde getirmektedir. Mesleki kalitede yaşanan düşüş ise avukatlık mesleğine olan güveni de yok etmektedir.

Artık hukuk fakültesi açmaya, kontenjan genişletmeye değil, doktora ve üstü hukuk öğretimine, kaliteli öğretim üyesi sayısını artırmaya öncelik verilmelidir.

Bu kapsamda, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun kısa süre önce kabul ettiği, avukatlık stajına başlayabilmek için “staja kabul değerlendirmesi” ve avukatlık mesleğine kabul için “staj yeterlilik değerlendirmesi”nde başarılı olma koşullarını getiren yönetmelik değişikliği ile ilgili mücadelemiz sürmektedir.

Yine bilindiği üzere, SYDF yönergesinde değişikliğe gidilerek, daha önce muhtaç durumda bulunan avukatlara ödenen yardımın, tutuklu olmaları nedeniyle çalışamayan avukatlarımız için yapılması uygulamasına da başlanmıştır.

HERKESİN ALTINDA BARINACAĞI TEK ÇATI HUKUK DEVLETİ ÇATISIDIR

Bugün Türkiye, hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmanın trajik sonuçlarını yaşıyor.

Genel olarak geçmişte de demokrasi sorunumuz hep olmuşsa da, yaşanılanlar ve geleceğe yönelik kaygılar hiç bu kadar vahim boyutlara ulaşmamıştır.Demokrasiyi yeterince içimize sindiremediğimizi, hukuk devletinin ne olduğunun anlaşılamadığını yaşadığımız tüm olumsuz gelişmelerden görüyoruz…

Ve başından beri şunu da çok iyi biliyoruz ki, herkesin altında barınacağı tek çatı hukuk devleti çatısıdır.Devletin en temel kurumlarına karşı güven bunalımının en üst noktaya ulaştığı bu ortamda, haksızlığa uğrayan herkesin tek umudu avukatlar ve barolar olmuştur. Bu zor süreçte barolar, toplumun hassasiyetlerine ve sorunlarına kararlılıkla sahip çıkan, yepyeni ve güçlü bir güven odağı haline gelmiştir. Şunu söylemekten gurur duyuyorum ki Türkiye Barolar Birliği en güvenilir kurumlar listesinde birinci sırayı da almış bulunmaktadır.

TÜRKİYE’NİN AVUKATLARI VAR, TÜRKİYE’NİN BAROLARI VAR

Avukatlar ve onların örgütlü gücü barolar olarak avukat olsun olmasın, bu topraklarda yaşayan herkese karşı sorumlu olduğumuzu biliyoruz.

Bizler asli görevlerimizin yanında savunma mesleğinin varoluş temelini teşkil eden hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi için gerekeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz...Nitekim haksızlıklara karşı durup, konuştuğumuz ve en etkili güç biz olduğumuz içindir ki baroların susturulmasına, vesayet altına alınmasına çalışılmaktadır. Hak arama özgürlüğünün sesi ve en önemli teminatı olan avukatların mesleki faaliyet alanları her geçen gün daraltılmakta, avukatlar ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.

Avukatlık mesleğinin olmazsa almazı olan bağımsızlık ve özgürlüğü asla kimse elinden alamaz. Kamu yararını korumak, baroların görevi olup, gerçekten büyük sıkıntılar yaşayan mesleğimizin sürdürülebilirliğini güvence altına almak, ortak sorunlara çözüm üretmek, mesleki standartları oluşturmak için Türkiye Barolar Birliği tüm barolarımızla omuz omuza azami gayretle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK ADINA YEMİN ETTİK

Bizler, hukukun üstünlüğünü korumak adına yemin ettik. Yandaş veya muhalif olamayız. Biz hukuktan yana ise her zaman tarafız. Biz demokratik, laik bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyetinden yana tarafız. Cübbemizi giydiğimiz anda tüm siyasi ve ideolojik görüşlerimizden sıyrılarak taraf olduğumuz insan hakları ve hukukun üstünlüğü anlamında görevimizi icra ederiz.

Türkiye Barolar Birliği ve tüm barolar, Avukatlık Kanunu'nun verdiği “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak” görevini, savunma mesleğinin önüne hangi engeller konursa konsun, hukuk içinde aynı kararlılıkla sürdürecek, demokrasimizi halkımızın hak ettiği yere taşıma mücadelesinden vazgeçmeyecektir.
Umudumuz tamdır. Dün askeri darbelerle, bugün polis devleti inşa etme gayretiyle gölgelenen demokrasimiz, Cumhuriyetin yetiştirdiği aydınlık kuşakların ellerinde yükselecektir."

Bizler bugüne kadar olduğu gibi insan hakları, hak ve özgürlükler ve hukuk devleti mücadelesinde üzerine düşen sorumluluğu ne pahasına olursa olsun yerine getirmeye devam edeceğiz. Ülkemiz için, Milletimiz için, çocuklarımız için...
 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri