Çalmak türlü türlüdür.
Buket 20 yıllık arkadaşı Sibel’e iyilikler yapmış, Sibel ise Buket’in sevgilisini çalmış.
Odunpazarı’nda Muhammet, kendisini terk eden sevgilisiyle en son oturdukları bankı çalıp eve götürmüş. Odunpazarı Belediyesi, “Her âşık olan bankımızı çalarsa yandık.” diye sitem etti.
İnegöl’de bir adam, Kurban Bayramı öncesinde Kulaca Mahallesi’nden bir inek çalmış. Kurban pazarında ineği satamayınca kurbana ortak bulup hayvanı kesmiş. Kurbanın üçte birini eşe dosta dağıtmak gerekir, o da akrabalarını ihmal etmemiş.
Bağcılar’da bir vatandaş, bir arabanın yanında fark ettiği hırsızlara balkonundaki patatesleri fırlatmış. Hırsızlar atılan patatesleri ve yerdeki taşları adama fırlattıktan sonra otomobilin “hayalet ekran”ını tamamen sökerek olay yerinden ayrılmışlar.
Otel odalarından yastık, battaniye, çarşaf çalındığını duymuştuk. Yatak, televizyon, piyano, klozet kapağı çalanlar olduğunu da yeni öğrendik.
Fikir çalmak diye de bir konu var. “Selamünaleyküm hocam. Benim iş kurmak için bir fikrim vardı. Masraflı olduğu için kuramadım. Bir arkadaş bu fikri sahiplendi, ya gel benimle çalış ya hakkını helal et, dedi. Bu bir hak yeme değil midir, hocam?” diye soruyor biri. Hoca da “Yok, değildir…” diye yanıtlıyor ama adamcağızın fikrini bal gibi çalmışlar işte.
İntihal (başka yapıttan aşırma) de bir hırsızlık türü. Binbir ünlü hakkında intihal suçlaması var. Orhan Pamuk’un Beyaz Kale romanında intihal yaptığını yazan Murat Bardakçı’nın bu tespitinin de başka birinden intihal olduğu iddia edilmiş.
Rol çalmak diye de bir “çalma” türü var. Arda Turan bir zaman önce, "Türk ekonomisi çok iyi. Dolarda biraz dalgalanma var. Faizlerin düşmesi gerektiğini düşünüyorum." diyerek hükûmetten rol çalmıştı. Biz de muhalefetten rol çalıp soralım: “Kemal Bey, sözlü sınavları kaldıracağız, demiştiniz. Ne oldu o iş?..”
Enflasyon ve zamlar da bir tür “çalma” mıdır hocam?.. Değildir efendim. Bir küçük benzerlik sadece. Akşam yatarken cebinizde iki ekmek alacak paranız vardır, sabah kalkıp bakarsınız ki bir ekmeklik paracığınız kalmıştır. Öyle yani…
Sanırım, çalmanın en kabul edilir türü, “felekten çalma”dır. Bodrum'a, Alaçatı'ya, Bozcaada’ya, Makepeace Adası'na filan gitmeyi düşünmüyorsanız bir aylık maaşınızı verip felekten birkaç gün çalabilirsiniz. Helalinden. Yanınıza kâr kalır…
Not: Bu yazıyla zamanınızdan birkaç dakika çalmadıysam ne mutlu bana!..