"Mahkemenin üye hakimi duruşma sırasında uyuyakaldı. Duruşma horlama sesi nedeniyle bölündü"
9-22 Aralık 2000’de çok sayıda mahkumun yaşamını yitirdiği “Hayata Dönüş" operasyonunun ardından İstanbul Ümraniye Cezaevi’nde yaşanan olaylarla ilgili olarak 267 askeri personelin “kötü muamelede bulunmak ve operasyonda hayatını kaybeden kişilerin ölümüne neden olmak" iddialarıyla yargılandığı davanın, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşması 20 Ocak 2012 tarihinde yapıldı. Müdahil avukatların "8 yıldır bir arpa boyu yol alınamıyor. Taleplerimiz sürekli reddediliyor" gerekçesiyle İstanbul Barosu'ndan talep ettiği gözlemci avukat Nurdan Düvenci de duruşmada hazır bulundu.
HAKİM MONİTÖRÜN ARKASINDA UYUYORDU
Baro gözlemcisi Düvenci’nin duruşmanın ardından hazırladığı raporda çok ilginç bir detay yer aldı. Düvenci raporunda bu durumu aynen şöyle belirtti: "Avukat Güçlü Sevimli talepleri sözlü olarak dile getirdiği sırada salonda mahkeme heyetinin olduğu tarafta horultu sesine benzeyen sesler duyuldu. Avukat Sevimli'nin horultu sesinden rahatsızlık duyarak konuşmasını kestiği gözlemlendi. Bunun üzerine avukat susup sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı. Sesin mahkeme başkanının sağ tarafında oturan heyetteki üye hakimden geldiği farkedildi. Üye hakimin önünde bilgisayar monitörü olduğundan yüzü görülemedi. Mahkeme başkanı, üye hakimi kastederek 'rahatsızlığı var, o yüzden' diyerek avukattan sözlerine devam etmesini istedi. Daha sonra sözü edilen heyetteki üye hakim mübaşırden su isteyerek ilaç içtiği gözlemlendi"
HSYK'YA 'HORULTU'ŞİKAYETİ
Bu gelişme üzerine müdahil avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Güçlü Sevimli ,gözlemci raporunu alır almaz mahkeme heyetini, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet etti.
Avukat Sevimli şikayet dilekçesinde şunları kaydetti:
“ 8 yıldır sanık sorguları halen bitirilememiştir. Öte yandan yargılama son 4 yıldır sanıkların huzura gelmediği koşullarda devam ettirilmektedir. Sanık sorguları mütemadiyen talimatla alınmakta ve bizlerin sanıklara soru sorma hakkı da bu şekilde ortadan kaldırılmaktadır. Yargılama dosyasına 3 yıl önce operasyon plan ve emri gelmiştir. Anılan plan davanın en önemli delili ve belgesidir. Bu belgede; operasyonun nasıl icra edildiği, hangi birliklerin neyle görevli oldukları ve en önemlisi de operasyonun komutanlarının kimler olduğu açıkça yazmaktadır. Ancak müdahil vekilleri olarak bizlerin her celse ısrarlı taleplerimize rağmen mahkeme bu belge ile ilgili halen tek bir işlem dahi yapmamıştır. Öte yandan yargılamanın son celsesinde yaşanan vakıa da yukarıda izah etmeye çalıştığımız tablonun bir sonucu mahiyetinde olduğu düşüncesindeyiz. Son celsede duruşma devam ettiği sırada mahkeme heyetinden sayın hakim M.A.Ö. yüksek sesle 'Horlayarak' uyuyakalmıştır .Bu yargılama pratiğinin hukuka aykırılığı iddiamız bulunmaktadır. Bu çerçevede sayın kurulunuzdan konunun araştırılması için kurul müfettişlerinin atanmasını talep etmekteyiz."