Çocuğu susturmak ve eğlendirmek için kullanılan oyuncak sektörü, Türkiye'de yerli üretim ve karakter tasarımı için atağa geçti. 1 milyar liralık oyuncak pazarının bulunduğu Türkiye'de 0-14 yaş grubundaki 19 milyon çocuk için yapılan yıllık ortalama oyuncak harcaması sadece 20 dolar. Avrupalılar oyuncağa yılda 250 Euro, ABD'liler ise 300 dolar harcıyor. Türkiye'nin son 5 yıllık oyuncak ithalatı 1.6 milyar dolara ulaşıyor. Toplam ithalatın yüzde 92'si ise Çin'den yapıldı. Aynı dönemde 121.9 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Türkiye'de sektör ise yeniliklerle bu rakamı yakalama hedefinde. Bu çerçevede .
Bakanlık bu hedefi yeni Sanayi Stratejisi Belgesi'ne aldı, Sanayi Bakanı Fikri Işık da talimatı verdi. Yeni stratejiye göre, “oyuncak ihtisas bölgesi” kurulacak ve yerli oyuncak markaları oluşturulacak. Bölgede tasarım ofisi de yer alacak. Türk oyuncak sanayisi “Türk tipi” oyuncak karakterlerini yaratacak. Böylece, piyasadaki ithal oyuncak egemenliği sona erdirilecek. Erzurum, oyuncak ihtisas bölgesi için talip oldu. Oyuncak sanayicileri ise İstanbul gibi büyük pazarlara ve hammaddeye yakın illerde üretim yapmak istiyor. Oyuncak ihtisas bölgesinde, oyuncakların plastik, metal ve elektronik aksamlarını üreten firmalar bir arada bulunacak. Sanayi bölgesinde bir meslek lisesi de kurulacak. Yerli oyuncakçılar, vergi ve prim gibi desteklerden yararlanacak. Bölgeye, Ar-Ge desteği alacak bir tasarım ofisi de kurulacak. Bu ofiste çocuk ve gençlerin ilgisini çekecek oyuncak tasarımları yapılacak. Sektör, tüm dünyada yetişkinlerin dahi koleksiyon yaptığı ve oldukça yüksek fiyatlara satılan karakter oyuncakları üretecek.
'FATOŞ BEBEK VARDI, ŞİMDİ...'
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Eroğlu, piyasada çok fazla ithal oyuncak olduğunu söylüyor ve “Yerli üreticiler bir elin parmaklarını geçmiyor. Eskiden Fatoş Bebek vardı, başka yerli markalar vardı, yok oldular. Otomotiv sektörü parçalarından bile daha pahalılar. Yurtdışına müthiş para gidiyor. Yerli otomobili üretemedik ama yerli oyuncağı üretelim” diyor. Eroğlu, özellikle Uzakdoğu kökenli oyuncakların kanserojen kimyasallar içerdiğine dikkat çekerek, yerli üretim ile bu tür risklerin de ortadan kalkacağını vurguluyor. Eroğlu, Türk oyuncaklarının ithallerle nasıl yarışacağını da şöyle açıklıyor: “Oyuncakları satmak için çizgi filme ihtiyaç var. ABD'deki çizgi filmlerin arkasında zaten oyuncak sektörü var. Güçlü bir oyuncak endüstrisi kurarsak, karakter üretimi de olur zaten. Tasarım merkezi kurup oyuncak tasarlamak yanında karakter de tasarlayacağız.”
TOMBUL VE NİLOYA BEBEK
Türk oyuncak sanayisi yerli tasarım oyuncak ve karakter üretmek için çalışmalara şimdiden başlarken, geliştirilen bazı oyuncaklar da dikkat çekiyor. Uçar Oyuncak firması, yerli lego oyuncağı geliştirerek patentini aldı. Tombul adı verilen lego oyuncak, normal legonun kare yapısından farklı olarak eğimli ve köşesiz parçalardan oluşuyor. Çocuklar, bu oyuncak ile yumuşak hatlı hayvan ve araç figürleri yapabiliyor. Bir çocuk kanalında yayınlanan Niloya karakteri ise bez bebek olarak tasarlandı.
'ÖNCE KÜLTÜRÜ BİLİNMELİ'
Yazar ve İstanbul Oyuncak Müzesi kurucusu Sunay Akın, oyuncağın toplumdaki yeri ve bu işin kültürü bilinmeden oyuncak sanayisi yaratılamayacağını savundu ve şunları dedi: “Önce oyuncağın tarihi bilinecek, sonra oyuncak sanayisi gelişecek. Ne kamu kurumları ne de sanayiciler bu işe hâkim. Bir çocuk için pırlanta mı, asitli içecek mi, yoksa oyuncak mı faydalı? Devlet pırlantadan sıfır, asitli içecekten yüzde 8 vergi alırken, oyuncaktan yüzde 18 vergi alıyorsa bu alan gelişemez. Her çocuğun hayal dünyasında bir oyun arkadaşı vardır. Dünyada da bu iş önce çizgi roman, sonra sinema karakterleriyle gelişiyor.”