İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarının ardından 291 bin 790 Suriyeli'nin ülkelerine döndüğünü ifade ederek, "Sadece bu yıl 251 bin 794 düzensiz göçmen yakaladık. Geçen yılın ilk 11 ayına göre yüzde 56 artış var" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Düzensiz Göçle Mücadele 2'nci Koordinasyon toplantısına katılmak üzere karayoluyla Edirne'ye geldi. Edirne Valisi Ekrem Canalp tarafından karşılanan Soylu, 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı hudut birliklerini ziyaret etti. Yunanistan sınırındaki nöbetçi hudut askerlerini ziyaret eden Bakan Soylu, bölük yemekhanesinde de askerlerle sohbet etti. Daha sonra Yunanistan sınırındaki Pazarkule Hudut Karakolu'na geçen Soylu, gözetleme kulesine çıkarak bilgi aldı. Bakan Soylu, Meriç Nehri kenarındaki restoranda Edirne Valiliği'nce düzenlenen Düzensiz Göçle Mücadele 2'nci Koordinasyon toplantısına katıldı. Toplantıya Soylu'nun yanı sıra Edirne Valisi Ekrem Canalp, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Kırklareli Valisi Osman Bilgin ile emniyet, jandarma, sahil güvenlik görevlileri de katıldı.
'291 BİN SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ'
Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekatları'ndan başarılı sonuçlar aldıklarını ve Suriyeli göçmenlerden 291 bin kadarının ülkesine geri döndüğünü söyledi. Soylu, "Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatlarından sonra ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 291 bin 790 kişidir. Bir kısmi ise hayatini tamamen Avrupa’ya taşımak istiyor. İşte bu toplantıyı bugün Edirne’de yapıyor olmamız daha ziyade bu ikinci grup insanla ilgilidir. Çünkü Türkiye’nin doğusu, göçün ülkemize geldiği, batısı ise ülkemizden dışarıya gittiği sınırlarımıza sahiptir. Toplamda 481 kilometre olan batı da ki kara sınırlarımız ve Ege Denizi'ndeki sorumluluk alanımız, elbette ki düzensiz göç için ciddi bir cazibe alanıdır. Sadece bu yıl 251 bin 794 düzensiz göçmen yakaladık. Geçen yılın ilk 11 ayına göre yüzde 56 artış var. Şu anda Türkiye’de 3.6 milyon uluslararası koruma statüsünde olmak üzere yaklaşık 4.5 milyon yabancı var. Afganistan ve Pakistan üzerinden de ciddi bir düzensiz göç baskısı altında bulunuyoruz" dedi.
'AB ÜLKELERİ KENDİ OLUŞTURDUKLARI İKLİMİN ESİRİ OLDU'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 21'inci yüzyılın en önemli sorununun göç olduğunu belirterek, Avrupa Birliği ülkeleri hükümetlerinin bu sorun nedeniyle ciddi krizler yaşadığını belirterek şunları söyledi:
"Göç 21'inci yüzyılın en önemli sorunu olarak karşımızda duracaktır. İngiltere İçişleri Bakanı göç yüzünden istifa etti. Alman hükümeti kurulduktan sonra krize geçirmesinin temel meselelerinden bir tanesi göç melesi. Bu hafta Belçika Başbakanı Fas'ta göç mutabakatı imzaladı diye bozuldu ve dağıldı. Şimdi özellikle bir taraftan yabancı düşmanlığı büyüyen Avrupa ırkçılık bir hastalık olarak tüm vücudu saran Avrupa ülkeleri göç yüzünden önemli bir zorluk yaşamaktadır. Almanya'nın ekonomisinde geri gitmeye yok, büyüme vatandaşın bir refahı var. Ama iktidardaki partinin oyları sürekli düşmektedir. Neden diye sorulduğunda maalesef batı medeniyetinin 21'inci yüzyılı iyi tahlil edememesinden kaynaklanan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, özelikle hükümetlerin popülist politikalar sebebiyle bunlara teslimiyetinden kaynaklanan ve mesele başlarına geldiğinde iyi yönetmedikleri için ortaya çıkan sonuçlar. Kendi oluşturdukları iklimin eseri olmuş durumdalar."
BOĞU VE BATI SINIRINA İNSANSIZ GÖZLETLEME KULESİ
İçişleri Bakanı Soylu, doğu ve batı sınırlarına insansız gözetleme kulesinin yanı sıra son teknoloji güvenlik sistemleri kurduklarını söyledi. Türkiye'nin bu coğrafyadaki en güveli sınır olacağını kaydeden Soylu, "Sınırların fiziki sistemleri gerekse teknolojik sistemler konusunda önemli adımlar atıyoruz. 101 milyon euro'luk gerek batı, gerekse doğu sınırlarımızda Aselsan'ın almış olduğu Avrupa Birliği'nin aldığı bu ihale şimdi önümüzdeki günlerde başlayacak. İnsansız gözetleme kuleleri, diğer taraftan güvenlik yollarında sürekli devriye atacak araçlar, diğer entegre sınır yönetiminin diğer araçlarıyla birlikte Batı ve Doğu sınırları bu coğrafyanın en güvenli sınırları haline getirilecek. Çok basit aydınlatma direkleri dikiliyor, üzerlerinde kameralar var. Sensörler var, iki aydınlatma direği arasında düzensiz göçmen, kaçakçı geçsin anında üzerindeki kırmızı ışık yanmaya başlıyor. Görevlilere haber intikal ediyor. Anında fotoğrafı çekilerek ilgililerin cep telefonlarına atlıyor. Bu sistemi her tarafa yaymaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Yunanistan'ın şiddet kullanarak geri gönderdiği göçmenleri hatırlatarak 'geri itme' yöntemini anlatan Bakan Soylu, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Mültecilerin 'sahipsiz' olmadığını kaydeden Soylu, "İsmine geri itme vakıaları dediği uluslararası sisteme tamamen aykırı dünya göç kabullerine aykırı bir şekilde geri itme vakıalarını da hep birlikte yaşıyoruz. Bu konuda da bazı insani olmayan davranışları da görüyoruz. Bunu karşılaştığımızda muhataplarımız da aynı şeyleri söylüyor. Mülteci insan sahipsiz insan demek değildir. Bunu böyle görmek böyle davranmak ne yüzyılımıza nede vicdanlarımıza yakışmaz. Bu itibariyle gerek Avrupa Birliği ülkelerine gerek komşularımızda hem de göçün hedef ülkelerinden biraz daha fazla hassasiyet beklediğimizi ifade etmek isterim. Ben Yunanlı muhatabımla zannediyorum son 1.5 ayda 5 yada 6 defa görüşmüşümdür. Hem de temel meseleleri yukarıdan aşağıya tek tek, irdeleyerek görüştüm. Arkadaşlarımız da muhataplarıyla görüşüyor. Bunun insani bir şekilde yönetme sorumluluğumuzu, evet önleme değil, yönetme sorumluluğumuzu ortaya koyma konusundaki politikalarda bir noktaya gelebilmek adına" ifadelerini kullandı.
Toplantı açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.