İnan ki gerisi teferruat

İnanmak önemli, inanacaksın. Şemsiyen de yanında olacak.

Yağmur duasından sonuç alınamadığı için vatandaş sitem ediyor: “Hani, hocam, nerde kaldı bizim yağmur? Kaç gün oldu, tek bir damla düşmedi…” Düşmedi, çünkü siz yağmurun yağacağına inanmadınız. “Nasıl inanmadık? Nerden vardınız bu kanıya?” İnanmadınız, biliyorum. Yağacağına inansaydınız hep birlikte dua etmeye giderken şemsiyelerinizi de yanınıza alırdınız…

İnanmak önemli, inanacaksın. Şemsiyen de yanında olacak. (Öyküdeki hocanın, yanına şemsiye alıp almadığını bilemiyoruz). Siyasi partilerimizden birinin güzide genel başkanı, partisinin 14 Mayıs seçimlerinde patlama yapacağını söylemişti. İnançlı adam. Nitekim patlama da müthiş oldu: Alınan oy yüzde 1.

Eskiden Eurovision Şarkı Yarışması’na çok önem atfederdik. “Opera”nın başarılı olacağına tam inanmamıştık da belki o yüzden sıfır puanla sonuncu olmuştu. Ama sonra Seyyal Taner’e inandık. Yarışmadan önce Eyüp Sultan efendimizin türbesine gidip dua da etmişlerdi. Niye sonuncu olduklarını hâlâ anlayabilmiş değilim.

İnanmak başarının yarısıdır, diyen var. Tamamıdır diyen de var. Oranlara takılmayalım. Mersin’de Haluk abimiz eline aldığı ağaç dalının gösterdiği alanda define olduğuna inanıp üç iş makinesiyle üç ay kazı yaptırmış. Harcadığı para yaklaşık 220 bin dolar. 33 metre derine inip çamurdan başka bir şey bulamadığı hâlde inancını yitirmemiş. 53 metreye inebilseydik bu iş tamamdı, deyip ağaç dalını da alarak şehri terk etmiş.

Sıfatından saflık ve temizlik akan Mehmet, 2016’da Çiftlik Bank adlı bir oyun üretti. Gerçek para yatıranlar sanal hayvan satın alıyorlardı. Kendilerine % 100 kâr vaat edilmişti. Vaktinde haberim olmadığı için ben bu işe girip hiç kâr edemedim. Ama on binlerce kişi bu oyuna ve kurulan sisteme inanıp yüz milyonlarca lira yatırdı. En çok inanan kişi Mehmet olduğu için yüz milyonlarca lirayı da o kazandı.

2012’de Fatih Projesi’yle öğrencilere tablet dağıtılırken bununla eğitimde çağ atlayacağımıza inananlar vardı. Ben pek takip edemedim ama sanırım atladık. YÖK Atlas verilerine göre barajı kaldırdıktan sonra üniversitelere eksi netlerle yerleşenler olmuş. Çağ atlamış olmasaydık bir çocuk Türkçeden -7,5 netle Türk dili ve edebiyatı bölümüne girebilir miydi? Fizikten, kimyadan eksiye düşenler fizik, kimya bölümlerini kazanabilir miydi? Ve Abidin usta yaşasaydı 1 milyon 389 bininci sıradan felsefe bölümüne yerleştirdiğimiz çocuğun felsefe okuyacağına olan inancımızın resmini yapabilir miydi?..

Yorum Yap
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri