Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk’ün, “Aileler çocuklarına Kur'an'dan isim koymak isterken ismin anlamına çok dikkat etmeliler. Mesela Sanem ismi çocuğa verilmemeli, Sanem, put demektir.
Aleyna sıkça duyduğumuz bir isim ama anlamı üstümüze bela, sıkıntı demektir” şeklindeki açıklamasına bir tepki de Türk Dil Kurumu eski Başkanı dilbilimci Şükrü Haluk Akalın’dan geldi.
Akalın sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yaptığı açıklamada, “Kişi adları üzerine konuşabilmek için müftü değil dil bilimci olmak gerekir” derken Müftü Öztürk’ün verdiği isim örneklerine açıklık getirdi. Akalın Kezban isminin Arapça değil Farsça olduğunu ve yalancı değil, evi yöneten anlamına geldiğini belirtti.
Şükrü Haluk Akalın Akalın mesajlarında çeşitli isimlerden de örnekler verdi. Akalın, ‘Bekir’ isminin erken kalkan; ‘Aleyna’nın, bizim üzerimize; ‘Gülsüm’ün dolgun yüzlü; ‘Melis’in ise bal arısı, oğul otu anlamına geldiğini ifade etti.
Akalın isimlerin anlamlarıyla ilgili olarak TDK’yı adres göstermeyi de ihmal etmedi.