İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi, Gazze'ye yardım götürmek isteyenler için yasal yoldan yardım götürmenin her zaman mümkün olduğunu belirterek, "Başka şeyleri amaçlamamak lazım. Böyle bir girişimden vazgeçilmesi hem bizim, hem de Gazze halkı için en uygunu olacaktır. Böyle bir filoya gerek yok" dedi.
Kamhi, Gazze'ye yola çıkacak ikinci konvoy ve Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Öncelikle Mavi Marmara konusunu değerlendiren Kamhi, her iki ülkenin dışişlerinin de bu konuda sürekli istişare ve irtibat halinde olduğunu söyledi. Moshe Kamhi, "İsrail bu konudaki dileklerini iletmiştir, Birleşmiş Milletler'den yapılan bir açıklamada, Akdeniz'de kıyısı olan tüm ülkelere başvuruda bulunarak, böyle bir filodan vazgeçmeleri gerektiği zaten belirtilmiştir.
Böyle bir filoya gerek yok. Ben geçen yıl, daha Mavi Marmara yola çıkmadan televizyonlara çıkıp bu girişimin lüzumsuz olduğunu, Gazze'de halk açısından hiçbir sıkıntı olmadığını belirtmiştim. Eğer Türk halkı Gazze halkına yardımda bulunmak istiyorsa buna karşı değiliz ancak yardım dışı malzemenin girmesini önleyebilmek için, ablukanın korunabilmesi için biz bu malzemenin yasal yoldan girmesinden yanayız" dedi.
Geçtiğimiz yıl Mavi Marmara'yı karşılamak için her türlü hazırlığı yaptıklarını belirten Kamhi, "Tüm isteğimiz, geminin limana yanaşması, malzemesini boşaltması ve sonra biz bunu Gazze'ye yollayacaktık. Geminin amacı farklıydı. Filonun amacı Gazze'ye yardım götürmek değil, bambaşka bir şeydi" diye konuştu.
Kamhi, bugünlerde Gazze'de hiçbir sıkıntı olmadığını ifade ederek, İsrail ile Gazze arasındaki sınır kapısından sürekli mal ve hizmet geçtiğini söyledi. Gazze'de her türlü malzemenin bulunduğuna dikkat çeken Kamhi, "Uluslararası örgütlerin temsilcileri rahatlıkla girip çıkmaktadır. Yardım götürmek isteyenler için yasal yoldan yardım götürmek her zaman mümkün. Başka şeyleri amaçlamamak lazım. Böyle bir girişimden vazgeçilmesi hem bizim, hem de Gazze halkı için en uygunu olacaktır" açıklamasında bulundu.
Kamhi, Türk-İsrail ilişkileri konusunda da açıklama yaparak, iki ülke arasında son 25 sene içerisinde büyük bir yakınlaşma yaşandığını söyledi. İsraillilerin Türkiye'ye turist olarak gelmesi, Türk misafirperverliğini yakından görmeleri ve hükümetler arasında ilişkilerin de doruğa ulaşmasının iki halkı birbirine yaklaştırdığını belirten Kamhi, "Son yıllarda hükümetler arası duruş ayrılıkları mevcuttur. Ben küçükken okuduğum okulda Kasımpaşa'da coğrafya hocam 'Karalar ve denizler farklıdır.
Karalar çabuk ısınır geç soğur, denizler geç ısınır geç soğur' demişti. Hükümet ve halklar da buna benzer. Hükümetler çabuk soğuyup, çabuk ısınır. Hükümetler arasındaki görüş ayrılığını getiren unsur kalktığı zaman onlar da hemen eski yakınlığa gelebilir. Halklar arasına soğukluk girdiği zaman onu geri çevirmek zor olabilir.
Biz diplomatik insanlar olarak, halklar arasındaki dostluğun kalıcı kalmasına özen gösteriyoruz, bu çerçevede çaba gösteriyoruz. Ayrıca Türkiye-İsrail arasındaki ticari hacim, bugün geçmişe nazaran yeni bir rekora yaklaşmaktadır. 3.5 ile 4 milyar arasında seyrettiğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.