Suriye konusunda önce Türkiye-Mısır-İran ardından Türkiye-Rusya-İran, görüşmelerinin yapılacağını söyledi. Son adımda ise masada Türkiye, Arabistan ve Mısır olacak.
Başbakan Erdoğan Azerbaycan'da katıldığı ECO (Ekonomik İşbirliği Topluluğu) toplantısı sonrası, dönüşte uçakta dünya ve bölge meseleleri üzerine kapsamlı değerlendirmeler yaptı.
UZAYA YERLEŞMELiYiZ
Başbakan Erdoğan, çağımızda uydu sistemleri, uzay ve havacılık endüstrisindeki gelişmelerden bahsederek bu gelişmelerin uzağında kalmanın ülkemiz için büyük bir kayıp olacağından söz etti. Bunlara sahip olmadan güçlü bir ülke olunamayacağını işaret ederek havacılık ve uzay teknolojileriyle "uzayda yer almak" gerektiğini vurgulayıp, bu konuda yapılan çalışmalara ağırlık verildiğini belirtti. Başbakan "Atak" helikopterini, insansız hava araçları üretimini, uçak sanayiinde yapılan çalışmaları anlatırken, ümit verici gelişmelere hazır olmamız gerektiği kanaatini oluşturdu. Şüphesiz bu teknolojiler Türkiye'nin konumu açısından stratejik bir değere sahiptirler.
Başbakan Erdoğan, Avrasya coğrafyasında istikrar ve barışın kurulması için ekonomik işbirliğinin genişletilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda alınacak kararların uygulanması halinde, sadece bölge ülkeleri bakımından değil, dünya barışı için de önemli sonuçlar elde edileceği değerlendirmesini yaptı.
İlişkiler gelişecek
Başbakan Erdoğan'ın da belirttiği gibi İran'la 2002 yılında 1.2 milyar dolar olan ticaret hacmimizin, bugün 16 milyar dolara yükseldiği, Rusya ile 4 milyar dolarlık ticaretin 30 milyar dolar civarına ulaştığı dikkate alınırsa, bu gelişmelerin hızlanmasının bölgede siyasi istikrara gidiş için sağlam bir ekonomik zemin oluşturacağı söylenebilir.
Başbakan Erdoğan Türkiye, Pakistan, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gelişmesinde Türkiye'nin her türlü adımı atmakta kararlı olduğunu, bu konuda kendi iradelerini ortaya koyduklarını söyledi.
Ticaret hacminin geliştirilmesi, ortak yatırımve işbirliği alanlarının yaratılması başta olmak üzere, bölgenin potansiyelinin harekete geçirilmesi halinde, bu ülkeler arasında yapılacakekonomik işbirliğinin, güçlü bir dayanışma yaratacağı ve bunun da bölgesel sorunların çözümüne katkı yapacağı açıktır.
Rejimin devamı imkansız
Başbakan Erdoğan'ın uçakta yaptığı değerlendirmelerde Suriye'de problemin çözülmesi için olayın başından bu tarafa, her aşamada ortaya öneriler koyduklarını hatırlatarak, bugünkü aşamada, "üç ayaklı bir çözüm stratejisi"nden bahsetti.
Buna göre Türkiye-Mısır-İran görüşmelerine dayanan süreç birinci ayağı, Türkiye-Rusya-İran görüşmeleriyle ortaya çıkacak süreç ikinci ayağı, Türkiye-Suudi Arabistan-Mısır görüşmeleri ise üçüncü ayağı oluşturacaktır. Bu üç ayağın ortaya koyduğu, birlikte oluşturduğu zemin, Suriye için bir çözüm planına dönüşecektir.
Erdoğan'ın açıkladığı "üç ayaklı strateji" aslında Suriye'deki rejimin sürdürülmesinin imkânsız olduğunu fark etmiş olması gereken İran ve Rusya'nın da çözüme ortak edilmesini, bir anlamda uzlaşma içinde barışa katkı yapabilir konumda olmalarını sağlayabilir.
Suriye'de ateşkes
Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamalarda, Suriye'de akan kanın Kurban Bayramı'nda durdurulması konusunda gerekli girişimlerde bulunduklarını söylerken, bu konuda oldukça kararlı görünüyordu. Hiç olmazsa bayramın barış içinde yaşanması için "Suriye'de ateşkesin sağlanması" hususunda her türlü çalışmanın sürdürüldüğünü ifade etti.
İsrail'in normalleşmesi
Başbakan Erdoğan'ın İsrail'in normalleşmesi için Türkiye'nin ifade ettiği 3 şartı kabul etmesi gerektiğini belirtmesi, Türkiye-İsrail ilişkileri açısından olduğu kadar İsrail-Filistin ilişkileri bakımından da önemlidir. İsrail'in Türkiye ile ilişkilerinin normalleşmesi aynı zamanda İsrail'i takip ettiği şiddet politikalarından uzaklaştırabileceği gibi, bu ülkenin siyasetinde normalleşme etkisi de yaratabilir.
Kanı durdurmak
Sohbetinde iç politikadan bahsetmemeye özen gösteren Başbakan Erdoğan'ın terörmeselesi konuşulurken "Öncelikli meselemiz kanı durdurmaktır" ifadesini kullanması dikkat çekiciydi. "Kanı durdurmak için üstümüze düşen her şeyi yaparız ve yapıyoruz" diyen Başbakan'ın sözleri, terör konusunda Türkiye'nin tavrının kesin olduğunu, terör meselesini çözmek için her türlü adımın atılacağını ısrarlı bir şekilde ortaya koymaktaydı.